Blood ties of spirits | Hyunl...

Od DyShawVin

181K 18.9K 23.2K

Kanın tadı güzeldi, özellikle kokusunda aşk varsa. Více

En hissiz avcı
Savunmasız
Tereddüt
Bitmeyen dava
Hayatına dahil olacağım
kadın cesedi
Uzun bir zaman
Umarım bir daha karşılaşırız
Onun için
Gizem
Sessiz şahitler
Ölmeyeceksin
Güzel öpüşüyorsun
İmkansız
Tehlike
Saçmalık
Efendimiz
Seni öldürmek istemiyorum.
Kayıp
Bana aitsin
Ait olduğun yer
İnsan değil
Canını yakmayacağım
Her şey mümkün
Paradoks
Bir umut var
Her şey yeni başlıyor
Sonuçlar
Dünyanın sonu
Araf
Korku
Tüm hayatını bitiririm.
Kin
Savaş
Söz Veriyorum
İhtimal
İyi olacaksın
Mutluluk
Sadece aşk böyle acıtabilir
Başka Bir Evren
His
En acılı ölüm
Senin bedeninle
Dünya'nın en mutlu insanı
Her şeyden çok
Yaşamak için ölmek
Krallık
Final

Biz aşık olmayız

4.4K 485 502
Od DyShawVin

"Efendim sizin insanların arasına böyle dalmanız hiç güvenli değil. İzin verin biz takip edelim onları."

Bu kadar önemli bir meseleyi alt sınıf vampirlere bırakacak değildi. İşin ucunda vampirlerin varlıklarının ortaya çıkması vardı ve buna izin vermezdi.

"Bana Minhoyu çağır."

Alt sınıf olan Soylunun önünde eğilip isteğini yerine getirmeye gitti. Soylunun aklında varlıklarının ortaya çıkmasından çok başka bir şey dönüyordu.

Felixin bacağına dokunduğunda elinin yanması... Buna ne sebep olabilirdi? O sıradan bir insandı öyle değil mi? O zaman neden böyle bir şey olmuştu?

Kapıyı tıklamadan içeriye dalan kişiyle gözlerini devirdi. Asla bu huyundan vazgeçmiyordu Minho.

"Dünya'nın en bebeksi vampirini çağırmışsın. Umarım önemli bir şey için beni buraya kadar yormuşsundur."

"Odan hemen yan tarafa Minho."

Kumral saçlı olan omuzlarını silkip sandalyeye oturdu ve yaslandı. Kardeşinin bu kasıntı tavırlarına alışmıştı. Elindeki metal şişeyi açıp yavaş ve nazikçe kanı yudumlamaya başladı.

"Dün bir insanla şehir merkezindeki polis karakoluna gittim."

Kumral saçlı olan içtiği kanı püskürttüğünde Hyunjinin beyaz gömleği kırmızıya boyanmıştı. Hyunjin bir gömleğine bir de kardeşine bakıp tek kaşını kaldırdı.

"Sen aptal mısın? Varlığımızın ortaya çıkma tehlikesinin farkındasın değil mi? Neden başına buyruk davranıyorsun? Yaptığın bir hareket hepimizi riske atar. Üstelik diğer vampirler de çığrından çıktı. Onlara sahip çıkman gerekirken onlardan daha beter davranıyorsun. Bir de bir insanla karakola gitmişsin sana inana-"

"İki dakika sus da anlatayım."

Minho derin ama gergin bir nefes alıp arkasına yaslandı ve kardeşinin konuşmasını bekledi. Bütün gerginlik vücuduna yayılmıştı ve mantıklı bir açıklama bekliyordu.

"İnsanlar işlenen cinayetlerde bir kanıt bulamadıkça bir sıkıntı olduğunu anlamaya başlayacaklardı. Bu yüzden bir polisin yanına gidip ona cinayeti işleyen kişiyi gördüğümü söyledim ama sadece siyahlar içinde bir insan gördüğümü söyledim bu sayede cinayeti işleyen kişinin profesyonel bir katil olduğunu düşüneceklerdi. Bu olayı kolayca atlattım ama kafamı kurcalayan bu olaydan apayrı bir şey var."

Minho yaslandığı deri koltukta doğrulup meraklı bakışlarını kardeşinin üzerinde gezdirdi.

"Nedir?"

"Şehir merkezine birlikte gittiğim polis.. Elimi bir anlığına bacağına koyduğumda elimdeki tüm hücrelerin yandığını hissettim."

"Nasıl bir saniye. Ne? Yoksa..."

Hyunjin sıkıntılı bir nefes verip dirseklerini oturduğu çalışma masasına koyup iki elini birbirine kenetledi ve çenesinin altında birleştirdi.

"Hayır Minho o bir avcı değil. Vampirlerin varlığından bile haberi yok çok belli. Başka bir şey var. Onda bize zarar veren bir şey var ve bunun o bile farkında değil."

Tedirginlik ikisinin de hissettiği şey buydu.

"Onların arasına sızacağız."

Minho bu sefer tepki vermemişti. Bir cevap bulmak için yapabilecekleri en mantıklı şeyin onların arasına sızmak olduğunu biliyordu. Ve bunları soylular olarak bizzat onlar yapacaktı.

Soylu vampir sayısı oldukça azdı. Bu yüzden diğer vampirler tarafından fazlasıyla yüceltiliyorlardı. Onlar yöneticiydi. Eğer soyluların başına bir şey gelirse diğer vampirler çığırlarından çıkarlardı. Lideri olmayan bir toplum toplum olamazdı öyle değil mi? Bu vampirler için de geçerliydi.

Fakat bu işi onlar çözmezse büyük sıkıntılar ortaya çıkabilirdi. Bu yüzden tehlikeye girmeye hazırlardı.

"Bir planın var mı?" Hyunjin gülümseyip Minhoya baktı.

"Duygularını kontrol edebilir misin?"

"Hangi konuda?"

Hyunjin tek kaşını kaldırıp şeytani bir gülümseme gönderdi.

"Aşk."

Minho büyük bir kahkaha atıp bacak bacak üzerine attı.

"Ciddi misin? Biz aşık olmayız Hyunjin."

"Biliyorum aşık ederiz. Ama aşık ettikten sonraki oluşan kan tadına karşı koyabilir misin?"

Minho gülümseyerek gözlerini kapatıp başını havaya kaldırdı ve derin bir iç çekerek dilini o tadı hayal ettikçe sivrileşen dişlerinde gezdirdi.

"Hmm imkansız."

"O zaman kendini buna hazırla. Çünkü fazlasıyla karşı koymak zorunda kalacaksın."

***

"Yarın izinliyiz öyle değil mi?" Jisunun söylediği şeyle başımı olumlu anlamda salladım.

"Lütfen şehire kafa dağıtmaya gidelim. Ama ciddi anlamda dağıtalım." Sonlara doğru imalı çıkan sesiyle gözlerimi devirdim.

"Karşımızda çok büyük bir dava var bizim bu durumda çıkıp eğlenmemiz mantıklı mı?"

İşkolik gibi gözüküyor olabilirim ama bu konuda haklıydım insanlar ölüyordu ve bizim bu konuyu ciddi bir şekilde çözmemiz lazımdı.

"Bizimle birlikte bir sürü polis ve dedektif bu iş üzerinde çalışıyor. Daha iyi çalışmak için biraz dinlenmeye ve kafa dağıtmaya herkesin ihtiyacı vardır."

Elindeki dosyayı incelemeyi bırakıp ciddi bir şekilde konuşan Jeongin'e bir bakış attım. Aramızda en küçük o olmasına rağmen her zaman en mantıklımız o olmuştu bu yüzden onun onayı olan bir işi çekinmeden yapabilirdim. Zaten bu yüzden dedektifti öyle değil mi?

"Peki madem öyle istiyorsunuz yarın sabah erken kalkıp şehire gider akşama kadar evlerimizde dinleniriz akşam da gider kafayı buluruz."

"Evet be! İşte bu." Jisung'a gülümseyip ayaklandım.

"Ben odama gidiyorum uyuyacağım iyi geceler."

İkisi de aynı anda "İyi geceler."  dediklerinde ayaklanıp kapıyı açtım ve hemen yan tarafta bulunan kendi odama girdim.

Telefonumu yatağa fırlatıp siyah eşofman takımımı üzerime geçirdim ve çıkarttığım kıyafetleri katlayıp sandalyenin üzerinde koydum. Dolaba koymaya üşenmiştim kalsın işte orda.

Yüz üstü bir şekilde kendimi yatağa attım. Kafamda canlanan bembeyaz olan ten ve siyah saçlara engel olamıyordum. Kimdi o çocuk? Gerçekten ilginçti. Belki de şehirde böyle bir çocuk görsem bu kadar garipsemezdim.

Ama bu kasabada normal insanlardan biraz farklı görünüyordu. Özellikle onu ilk gördüğümde oldukça farklıydı.

Her neyse belki sadece çok düşündüğüm içindir. Sürekli şüphelenecek birilerini arıyordum bu yüzden kafayı yemezdim umarım.

Gözlerimi kapatıp rahat bir pozisyon seçip yastığıma sarıldım.

Güzel bir uykuya ihtiyacım vardı.


***

Selam aşklar nabersiniz? Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Yazım ve noktalama hatası görürseniz lütfen haber verin. Vote ve yorum atarsanız sevinirim öptüm hepinizi çok muaah 💋💋❤️❤️❤️

Minho ⤵️



Hyunjin ⤵️

Pinterestte böyle maşallahımsı şeyler buldum⤵️




Pokračovat ve čtení

Mohlo by se ti líbit

145K 11.2K 150
Bu benim ilk ficim, fic okumadan fic yazdım umarım beğenirsiniz ( ficin nasıl okunduğunu bile bilmiyorum :D)
22.8K 2.3K 34
Alt tarafı okul masrafları olduğu için ıssız bir yerde ucuz bir ev tuttum en fazla ne ola bilirdi ki?
10.9K 922 29
⚠️ŞUAN DÜZENLİYORUM BÖLÜMLERDEKİ FARKLILIKLARA BAKMAYIN LÜTFEN⚠️ Ama onlar da bilmiyordu ki Hyunjin in kıza veya minho ya kırılmadığına kırıldığı şey...