Hayatı Kovalarken | ✔️

Autorstwa myheartsowner

46.6K 3.6K 895

Eda, hayatından umudunu kesmiş bir kadın. Lösemi olduğu öğrendikten sonra, hastalığı yenmeye çok uğraşmıştı f... Więcej

1. Bölüm- "Başlangıç"
2. Bölüm- "Kader"
3. Bölüm- "Şart"
4. Bölüm- "İlk İş Günü"
5. Bölüm-"Ölüm"
6. Bölüm-"Seni Tanımak İstiyorum"
7. Bölüm- "Sevgilim"
8. Bölüm-"Repörtaj"
9. Bölüm-"Kıskançlık"
10. Bölüm-"Davet"
11. Bölüm- "Geçmiş Yarası"
12. Bölüm - "Çay"
13. Bölüm- "İlk Öpücük"
14. Bölüm- "Mutluluk"
15. Bölüm- "Kavga"
16. Bölüm-"Umut"
17. Bölüm-"Barışma"
19. Bölüm-"Gerçekler"
20. Bölüm- "Çaresizlik"
21. Bölüm-"Bir Mucize"
22. Bölüm-'İlık'
23. Bölüm-"Evlenme Teklifi"
24. Bölüm- "Ameliyat"
25. Bölüm- "Son"
Alternatif Final
*Özel Bölüm : Mardin
*Özel Bölüm: Düğün

18. Bölüm-"İtiraf"

1.5K 140 44
Autorstwa myheartsowner

Eda'dan

5 gün geçmişti o günden. Ölümüm kesinleştiği günden. Ama bu beş gün çok güzeldi diyebilirim. Serkan'la çok güzel vakit geçiriyorduk.

Bugün, bugün ise benim doğum günüm. Bugün 26 yaşına girdim. Ve bu yaşta sonsuza kadar kalacağım. 

Uyandığımda, hemen banyoya girdim.

Hazırlandıktan sonra da evden çıkıp işe gittim. 4 gün kalmıştı. 4 gün sonra proje şerefine bir parti veriyoruz ve benim o şirketekki işim bitiyor.
Ve Serkan'a her şey anlatıyorum.

Bugün doğum günümü yalnız geçireceğım.
Genelde Melo ile geçiriyordum ama bu yıl memlekette, ailesinin yanına gitti.

Olsun. Son doğum günümü da yalnız geçereyim, bir şey olmaz.
Serkan'a söylemedim doğum günüm olduğu. Bilmiyorum, öyle bir saçma geldi söylemeye.

Elimde, dün aldığım, küçük keki aldım ve üstüne mum koydum.
Dileğimi tuttum ve üfledim.

E: son doğum günün kutlu olsun, Eda.

Dileğim de şuydu.. bir mucize olsun.

———-

Şirket

Şirkete geldiğimde hemen masama gittim ve çantamı bıraktım. Sonra da tabiki, Serkanı görmeye gittim.

Odasında girdiğimde, orda yoktu. O yüzden Leyla'nıj yanına gittim ve ona sordum.

E: Leyla, bir şey soracağım sana.
L: sor tabi. Ne oldu?
E: ya Serkan odasında değil. Nerde o?

L: Serkan bey  beni aradı, bugün işi varmış. Gelemiyormuş. Haberin yok mu?

E: yoktu ya. Neyse, ben şimdi ararım onu. Sağol, Leyla.

Telefonu alıp hemen Serkanı aradım. Ne işi olabilirdi ki, hiç bahsetmemişti bana.

S: sevgilim.

E: alo Serkan? Nerdesin sen, yoksun şirkette.

S: liman projesi ile ilgili bir sorun çıkmış, ilgilenmem lazım.

E: hıı.. ne zaman geleceksin peki?

S: bilmiyorum. Burda işim uzayacak gibi.

E: anladım..

S: sen ne yapacaksın bugün?

Doğum günümü yalnız geçireceğim sanırım. Sende olmayacaksın of.

E: çok şey değil. Çizimlere bakacaktım işte. Sonra okulda dersim var. Öyle.

S: çok yorma kendini, tamam mı canım benim?

E: bugün göremiyorum seni yanı.. peki. Dikkat et kendine sende.

S: benim şimdi gitmem gerek, konuşuruz sonra tamam mı?

E: tamam.

Masama oturdum ve çizimlere baktım. En azından çalışayım da kafam dağılsın biraz.
Tam çalışmaya başlayacaktım ki telefonum çaldı. Arayan Melo'ydu. Hemen açtım.

M: iyi ki doğdun Eda! İyi ki doğdun Eda! İyi ki doğdun, iyi ki doğdun.. mutlu yıllar sanaa!!

Gülümsedim kendi kendime.. canım arkadaşım benim.

E: teşekkür ederim canım benim!

M: e napıyorsun?

E: hiç, şirketteyim. Çizimlerin üzerine geçiyorum öyle. Sen?

M: ya ben onu mu dıyorum. Eniştem'le napıyorsunuz bugün?

E: hiç. Ne yapıcağız? Bilmiyor ki bile.

M: nasıl bilmiyor ya? Söylemedın mı?

E: yo, söylemedim.

M: neden?

E: gerek yok çünkü. Zaten onun işi varmış bugün, gelememiyor şirkette.. bir sorun çıkmış bir proje ile da onunla ilgileniyor.

M: yanı ben şimdi doğru mu anladım? Enişte ile birlikte olduğu ilk doğum gününü eniştesiz geçireceksin, öyle mı?

İlk ve son doğum günümü olarak düzeltleme yapayım.

E: evet. Aman Melo, ne abarttın? Büyük bir şey değil.

M: iyi, sen öyle diyorsan. Benim şimdi gitmem gerek dadam, tekrardan iyi ki doğdun , musmutllu yıllar!

E: teşekkür ederim canım benim.

———————

Şirketteki işim bittiğinde, okula gittim. İki dersim vardı bugün. Çok uzun sürmeyecekti.

Onu da bitirdikten sonra, herhalde yalnız eve gideceğim ve film falan izleyeceğım.
Bari Serkanı görseydim ya bugün.. of. Benim şansizlığım işte, napalım..

————

Derslerimi bitirdiğimde, eve giderken markete uğradım. Pazı sarması için gerekli malzemeleri aldım. Serkana sürpriz yapacaktım böyle. Sever o. Zaten televizyon başına duracağıma barı pazı sarmasını yapayım.
———

Serkan'dan

Liman projesi ile sorun çıkmıştı ve nerdeyse tüm gün onunla uğraşıyoruz.
Ben bugünü böyle hayal etmemiştim.
Bugün Eda'nın doğum günüydü ve günü onunla geçirmek istiyordum.
Evet biliyordum doğum günü olduğunu. Çalışan evraklarda görmüştüm. Sürpriz yapacaktım ona. Ama asıl sürpriz bana olmuştu sanırım.

Güzel bir yemeğe götürecektim onu, güzel bir akşam yemeği geçirecektik. Ama sanırım bu seferlik öyle olmayacaktı.

Tüm günümü alıyor lan bu liman projesi. Bari günün sonunda Eda'mı göreyim. Bitsin artık bu iş.

Eda'dan

Pazı sarmayı bitirdiğimde, ilaçlarımı içtim ve kumandayı alıp film açtım.
İyi ki doğdun, Eda. Son doğum günün tadını çıkar diyeceğım de ironi yapmış olacağım.
Gece olmuştu ve ben oturmuş film izliyorum. Buna izliyorum denirse.

Ve kapı çaldı birden. Kim olabilir ki bu saate?
Kalkıp kapıyı açtım ve karşımda.. Serkan duruyordu.
Ellerinde balon ve kek vardı. N-nasıl yaa?

E: sen nasıl??

S: e sevgilimizin doğum gününü bilmezsek ayıp diye düşündüm.

E: ya Serkan sen naptııın??

Hemen boynuna atladım onun.

S: Eda, yavaş kekim yere düşecek ha.

E: yaa sana inanamıyorum!! Gir gir.

———

Balonları sandalyeye bağladım ve Serkanın yanına oturdum.

E: ya sen nerden biliyorsun Serkan? Ben hiç bir şey söylemedim ki sana.

S: orası bana kalsın. E hadı bence bunun üflemenin vaktı geldi.

Serkan mumu alıp kekin üstüne koydu ve bana döndü.

S: dilek tutmayı unutma.

E: tamam.

İkinci kez, bir mucize olsun.

Üfledikten sonra, Serkanın boynuna atladım. Ve yanağından kocaman öptüm.

E: seni çok seviyorum.

S: iyi ki doğdun, güzelim. İyi ki doğdun da, hayatımın anlamı oldun.

Serkana sımsıkı sarıldım.

E: sen butün gün liman projesi ile uğraştın yoksa numara mı yaptın?

S: yok, hakkaten başımın etini yedi o proje bugün. Yoksa seni güzel bir yemeğe götürecektim, sevgilim. Çok güzel planlarım vardı, hepsi suya düştü. Seneye artık..

Seneye tabi.. seneye. Bu son doğum günüm olacak diyemedim ki..

E: hiii.. dur dur. Sana bir sürprizim var.

S: sürpriz? E daha hediyeni verecektim sana.

E: hediye mı? Ya ne zahmet ettin sevgilim. Tamam. Dur ben sürprizimi getireyim , sonra açarım hediyeni..

Hemen mutfağa koşup, pazı sarmasını aldım ve Serkanın yanına geri döndüm.

S: o ne?

E: bir bak bakalım neymiş.

Serkan baktı ve başını kaldırıp bana baktı.

S: şaka yapıyorsun?

E: en sevdiğim yemek diye hatırlıyorum ben.

S: ben bunu yemeyeli uzun zaman oldu be. Unutmamışsın.

Hemen bir tanesı alıp yedi.

S: çok güzel olmuş, sevgilim. Ellerine sağlık.

E: unutur muyum ben? Afiyet olsun.

S: dur ben sana hediyemi vereyim. Bir saniye.

Çok merak ediyordum bana ne almıştı. Sanırım son doğum günüm çok güzel bir doğum günü olacak.

Bana büyük bir zarf verdi. Bu ne ki ya?

E: bu ne?
S: aç ve bak.

Hemen zarfı açtım ve içindeki kağıtı çıkarıp okudum.
N-nasıl ya?

E: n-nasıl ya? Sen... sen bana yıldız mı aldın?

S: şuan gökyüzünde Eda Yıldız diye bir yıldız var.

E: sana inanamıyorum ya.

Deli gülmeye başladım ve sımsıkı sarıldım Serkana.

E: beni şımartıyorsun ama sen!!

S: ben seni daha çok şımartıcağım. Bu daha başlangıç, güzelim. Doğum günün kutlu olsun.

E: seni kocaman çok seviyorum ben ama!!

S: ben seni daha çok.

Geri çekilip Serkana baktım.

E: ya ben çok merak ediyorum hangisi ya.. gökyüzünde çok var nerden bileceğım ben hangisi?

S: bir gün bana gelirsin, gösteririm ben sana hangisi..

E: nasıl?

S: gel ve gör, Eda. Gel ve gör.

Gecenin geri kalanı sarılarak film izleyerek , gülerek, konuşarak geçirdik. Ve en sonunda uyuya kalmıştık diye hatırlıyorum.


4 gün sonra

Eda'dan

Bugün o gün. Bir kaç saat sonra, yanı bu akşam, projenin bitmesi üzerine küçük bir kutlama yapıyoruz.  Okulun resmi açılısı iki gün sonraydı ama biz böyle kendi aramızda, şirket olarak, yapmaya karar verdik.
Melo da İstanbul'a dönmüştü bu ara.
Ve ben bu akşam, Serkana her şeyi anlatıyorum.
Bir türlü söyleyemediğim için, akşam söylemeye karar verdim.

Şimdi şirketten eve gidip hazırlanmak için çıkacağım.

S: sevgilim, çıkıyor musun?

E: hıhı. Daha eve gidip hazırlanacağım.

S: alayım mı seni akşam?

E: gerek yok canım, ben kendim giderim. Görürşürüz akşam.

Serkanın dudağından öptüm hızlıca ve gittim.

———

Akşam

Hazırlamıştım. Üzerimde mavi bir elbise vardı ve saçım açıktı.
Taksi çağırmıştım partiye gidiyordum. Taksi çağırdım çünkü, eve dönmek için araba kullanacak gücüm olmayacak gibi hissediyorum.

Evden çıkmadan önce Melo bana bin kez dedi her şey iyi olacak falan ama ben pek emin değilim.

Allah yardımcın olsun bu gece, Eda, başka ne diyim?

——

Mekana geldiğimde, Serkan ordaydı zaten, Engin ve Pırıl ile konuşuyordu, ve her zaman ki gibi çok yakışıklıydı.
Beni görünce hemen onları bırakıp yanıma geldi. Bana aşk dolu baktı ve yanağımdan öptü.

S: çok güzelsin.

E: sende çok yakışıklısın.

S: bu parti da nerden çıktı ki.. ne güzel başbaşa olurduk.

E: Serkan, bu senin projen! Tabiki kutlayacağız. O yüzden eğlenmene bak. Zaten biz bizeyiz.

S: birinci olarak, bu bizim projemiz- sende benimle çalışıp emek verdin. İkincisi olarak, seninle yalnız olsaydım daha güzel olurdu.

E: e yanı şimdi Serkan bey, benim anlaşmam bitti. Projeyi bittirdiğimize göre, ben artık sizinle çalışmıyorum.

S: seni bırakacağımı kim söyledi? Peysaj mimar olarak girersin işe.

E: düşüneceğım. Bilmem.

S: düşünecek bir şey yok. Çok yeteneklisin. Tabiki benimle çalışmaya devam edeceksin.

E: bakarız canım.

Diyip güldüm. Hadı Eda, söyle. Söyle. Tam ağzımı açıp söyleyecekken, Engin çağırdı Serkanı.

Ve ikinci kez ona söyleyecekken, Pırıl ondan küçük bir konuşma yapmasını rica etti proje ile ilgili.

Bu böyle olmaz, benim ona anlatmam lazım her şeyi. Daha fazla saklayamam.

Serkan proje hakkında o kadar gururla bahsediyordu ki.. belli ki çok gurur duyuyor kendisiyle bunu yaptığı için. Bende gurur duyuyorum onunla. Canım benim.

S: tabi, Eda Yıldız olmazsa, proje de olmazdı. O yüzden de bir alkış ona alalım.

Herkes alkışlamaya başladığında gülümsedim. Utanmıştım biraz.

Serkan konuşmayı bitirdiğinde hemen onun yanına gittim ve elinden tutup mekandan dışarı çıkardım.
Mekanın yakınından çıkmaz küçük bir sokağa girdik.

Serkan'dan

Eda elimden tutup beni mekandan çıkarmıştı ve çıkmaz bir sokağa girmiştik mekanın yakınında.

S: güzelim, ne oluyor?

E: Serkan..

Kesin özledi beni.. o da benimle yalnız vakit geçirmek istiyordur işte.

S: bende diyorum işte, yalnız kalmalıydık, daha güzel olurdu. Sende yalnız kalmak istiyorsun işte..

E: Serkan.. hayır ondan değil. Benim sana bir şey söylemem gerek.

S: tabi, dinliyorum. Söyle.

Eda, bir kaç saniye durdu ve sonra konuştu.

E: Serkan, ben hastayım.

Selamlar! 🙋🏻‍♀️
Eller yıldıza ve düşüncelerinizi yazın! 💓
Umarım bölümü beğendiniz!
19. Bölüm kalplerinizi sökecek bence!

Sevgiler. 💖

Czytaj Dalej

To Też Polubisz

349K 30.7K 28
Seha Bey bir ayağını öne atıp ona dengesini vererek şöyle bir durdu. Leyla'yı kısacık üstün körü süzdü. Rahatsız eden bir bakış değildi ama olmasa da...
691K 26.3K 87
Genç kızın arkadaşının verdiği yeni numarayı yanlış yazan kızın gelecekteki kocasına tesadüfen yazması. İlk başta kız engel yesede engel bir şekilde...
22.1M 899K 116
İşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geç...
119K 8.2K 7
Hiç kapanmamak üzere açılan yaralar, kanamaz. İz bırakır. Ve o iz sonsuza dek geçmez, Yanı başında kalır.