Ziyaret

305 16 5
                                    

Silver Eagles'ın Kaptanı yavaşça kapı koluna uzandı. Bunun doğru karar olup olmadığını düşünürken parmakları titredi. Sonunda derin bir nefes aldı ve kolu aşağı itti. Sessiz,korkak adımlarla içeri girdi. Leylak gözleri rakibine döndü. Vermillion yatakta bitkince uzanıyordu. Teni hareket eksikliğinden soluklaşmış, kızıl saçları yastığına dağılmıştı. Nozel kalbinin en derinliklerinde bir sızı hissetti. İçindeki bir parça eve gidip annesinin yastığına sarılmak ve uyandığında her şeyin düzeleceğini umarak gözlerini yummaktan başka bir şey istemiyordu. Ama bunu şimdi gösterecek değildi, yalnız kalana kadar değil.

"Ne zaman geleceğini merak ediyordum."

En büyük Vermillion'un sesiyle yoğun düşüncelerinden ayrıldı. Mereoleona yatağın yanındaki soluk turuncu kanepede kollarını bağlamış bir şekilde oturuyordu.

"Hadi ama Sisgoleon bu kadar sert olma. O aptal örgüyü yaptırmak uzun sürüyor olmalı."

Yami kapının yanındaki duvara yaslanmış sigarasını içerken mırıldandı. Nozel ağır kokuyla burnunu kırıştırdı.

"Hasta odasına o iğrenç kokulu şeyi sokmak? Her zaman ne kadar düşebileceğine hayret ediyorum Yabancı."

Yami küçük bir kahkaha bıraktı ama hiçbir şey söylemedi. Mereoleona başıyla yanında duran eşya yığınını işaret etti.

"Sen gelmeden önce birkaç kişi daha ziyarete geldi."

Nozel gözlerini hediyelerde gezdirdi. İlk dikkat ettiği kırmızı gül demetiydi. Nozel bunun Rosalei tarafından getirildiğini varsaydı. Kendi geleneklerine ek olarak Vermillion'un rengi, aslında oldukça ince düşünülmüş bir detaydı. Buna ek olarak birkaç demet çiçek ve soylu ailelerin gönderdiğini varsaydığı birkaç değerli eşya da vardı. Ama en dikkat çekici olanı dokuz büyülü şövalye kaptanının da bir arada bulunduğu bir suluboya tablosuydu. O günü hatırlıyordu. Julius'un yine toplantıya geç kaldığı ve kaptanların kendi aralarında bir iskambil yarışması yaptığı gün. Aslında Kızıl Aslanlar'ın kaptanı kumardan nefret ederdi yine de bunun rakiplerini tanımak için iyi bir avantaj olduğunu söylemiş hatta en büyük Silva'yı da oyuna katılması için teşvik etmişti. Nozel neden böyle saçma bir şeyi kabul ettiğini bilmiyordu. Belki ona sunulan bir rekabeti reddetmeme gururuydu belki de belli etmek istemediği samimiyet arzusu. Yine de şaşırmamıştı, Fuegoleon her zaman istediğini yaptırtmayı başarıyordu. O gün de bir ayrıcalık değildi ve tüm kaptanlar Vermillion'un yakıcı ısrarı üzerine en sonunda oyuna katılmıştı. Aklına gelen anılarla yüzüne minik bir gülümseme yayıldı ama kimsenin farketmediğini umarak donuk suratına geri döndü. Evet, asla kabul etmeyecek olmasına rağmen Vermillion aptalca ciddi tavırları ve samimi havasıyla Nozel'in değer verdiği nadir insanlardan biriydi, onun rakibi ve korumayı bile beceremediği ilk arkadaşı... Sol yumruğunu sertçe sıktı. Derin bir nefes aldı ve sakinleşmeye çalıştı. Parmaklarını cebinden çıkardığı minik kutuda gezdirdi. Birkaç dakika sonra omzunda hissettiği elle irkildi.  En büyük Vermillion'un arkasına geçtiğini bile farketmemişti.

"Ona bunu yapanı bulacağız, ne olursa olsun."

Black Clover▪︎Tek AtışWo Geschichten leben. Entdecke jetzt