-Evlat inan ki bu dünyada derdi olmayan insan yok.

Çok içten davranıyor. Ah Sussana teyze. Ben iyi biri değilim. Sevilen bir kul değilim. Fakat onda kalmamı çok istiyordu. Belki de gerçekten yeni bir yaşama ayak basacaktım. Belki sevilecektim? Fakat Sussana teyzenin ömrü çok uzun gibi durmuyor.

+Sussanna teyze, senin buralar da akraba veya tanıdığın var mı?

-Yok evladım. Senin ismini öğrenebilir miyim genç evlat?

Gülümseyerek karşılık verdim.

+Samuel.

-Ah Samuel, sen Tanrının en sevdiği kulusun. Beni tanıdın mı?

Akrabam yok diye biliyordum. Olamaz da. Yaşlılığı başa vurmuş olmalı.

+Hayır Sussanna teyze. Benim akrabam yok.

-Gözlerim görmeyi bıraktı. İsmini duyunca tanıdığım biri çıktı sandım. Kusura bakma evladım.

Teyze ayağa kalktı. Yere bıraktığım poşetleri bende elime aldım. Teyze önde bende arkasından ilerliyordum. Yavaş adımlarla sarı ve orta boylu bir apartmanın kapısına vardık. Cebinden anahtarı çıkardı ve kapıyı açtı. Arkasından ben ilerledim. İkinci kata yavaş adımlarla ilerliyordu. Dış kapı kendiliğinden kapandığını duydum. Yaylı sistem kullanmış olmalılar. Teyze ayakkabılarını paspasın kenarında çıkardı ve kapıyı kocaman açarak eve girmem için yol gösterdi. Hafif eğildikten sonra ayakkabılarımı çıkartıp içeri girdim.

Bana odamı gösterdikten sonra eşyaların bir kısmını dolaba yerleştirdim. İçinde bıçaklarım vardı ve tonlarca para. İlk önce okul bulmalıydım herhalde. Yakınlarda bir yerlerde vardı. Fakat kimliğimi değiştirmem gerekiyordu. Kendimi ölü olarak gösterecektim. Acaba Sussanna tey- hayır hayır o masum kadını kendi oyuncağım edemem. Kıyafet istesem verir miydi? Görünüşümü değiştirecektim. Biraz makyajla kız gibi görünürdüm herhalde. Odamdan çıkıp kapının önünde durdum.

+Sussanna Teyze?

İçeriden ses geldi.

-Efendim Samuel'cim. Bir şey mi oldu?

Yavaş adımlarla olduğu yerden kalkıp bana geldiğini hissediyordum. Adım sesleri de söylüyordu.

+Sussanna Teyze kusura bakma. Acaba kıyafetlerini ve makyaj malzemeni kullanabilir miyim?

Şaşırmışçasına bana bakıyordu. Haklıydıda. Birden kadın kıyafetleri giymek nereden çıktı?

-Samuel. Ne için kullanacaksın?

+Sussanna Teyze... Ben iyi bir evlat değilim. Söz sana yenilerini alacağım olur mu?

-Gerek yok evladım. İstediğini kullanabilirsin.

+Fakat kıyafetleri yakmam gerekecek.

-Canın sağolsun. Yeni kıyafetleri ben ne yapayım? Yaşım başımdan aşkın zaten. Sadece ölümü bekliyorum.

Sussanna Teyzenin boyuna eğilip sarıldım. Bu zamana kadar yalnız başına gelmiş anlaşılan.

Giyinip hazırlandım. Gerçekten kız gibi görünüyordum. Sussanna Teyzenin gözleriyse parıldıyordu. İki elini de birleştirip yanağına koydu.

-Kızlardan daha da güzel olmuşsun.

+Teşekkür ederim.

Gülümsüyordum. Apollo'nun yanındaymış gibiydim. Fakat ona karşı atan kalbim gibi değildi. Saygıdandı herhalde.

Yavaşça memurluğa gittim. Öyle ki herkes bana bakıyordu. Çok mu güzeldim ne? İstediğim yeri bulmam uzun sürdü. Karşımda bir kadın daha vardı.

ApolloOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz