''Yaşattığını yaşamadan ölme! '' diye bağırdım suratına ve çantamı aldım sandalyeden. Önünden geçecekken durdum ve gülümseyen yüzüne bir saniye baktım. Hala inanamıyordum. Elim hızla kalkıp suratına gittiğinde yüzü yana döndü. Kafeden çıkarken nefes alamıyordum.

Cidden bu nasıl oldu Manolya? Her şey bir anda oldu ve bitti. Hızlandırılmış acı paketi gibiydi, zamanı az etkisi büyüktü.

Eve gitmek istemiyordum, markete uğradım ve peçete ile sigara aldım. Ayaklarım yine beni oraya götürdü Manolya, onun mezarına.

Özür dilerim, eğer hatırlayacaksan buraya okumayabilirsib. Alınmam.

Mezarlığın kapısı gıcırtı ile açıldığında ona koştum. Sanki gurbetten gelen evladını karşılayan bir anne gibi, yeni doğan çocuğunu gören bir baba gibi, askerden gelen delikanlının eve girişi gibi... Bendeki etkisi buydu. Sevinç, özlem ve aynı zamanda çekilen ayrılığın acısı.

''Ben geldim. '' dedim ve oturdum mezarına. Peçete paketinden bir mendil çıkardım ve sigara paketini mermere koydum.

''Elim boş bu sefer. Özür dilerim. '' burnumu çektim ve yanaklarıma değen yaşları sildim.

''Sen benim limanım olmuşsun, haberim yoktu bu zamana kadar. Ölünce anladım. '' bir hıçkırık koptu ağzımdan.

''Ben denedim sevdiğim, birini sevmeyi denedim. Biliyor musun, benden hoşlanıyordu ve bana çok iyi davranıyordu. Severim sandım, sever sandım, gerçek sandım. '' elim toprağına gitti.

''Sana ihanet mi ettim şimdi? '' ağlamam şiddetlendi. Üzülür müydü beni böyle görse? Kimi kandırıyorum ki, o beni sevmedi. Üzülse bile senin arkadaşın olduğum için üzülürdü Manolya.

''Ben sevemem yeniden onu anladım. Güvenilecek kimse yok etrafımda, senden başka. Bir de Manolya tabi, senin Manolya'n. '' göğe baktım. Belki boğazımdaki yumru geçer diye. Geçmedi.

''Yok, bir daha denemek falan. Ben sadece seni seveceğim. '' ona baktım. Yani mezar taşına.

''Sen beni kıramazsın değil mi? Gitmezsin de. Sevmezsin, onu biliyorum ama olsun. Şu bir karış toprak bile yeter bana. Senin kokunu vermiyor belki ama idare ederim ben. ''

Hüngür hüngür ağlıyorum şimdi. Ben böyle bir şeyi nasıl yaptım Manolya? Neden hastanedeyim, anladın değil mi? Bence anlamalısın. Yine denedim. Ölmeyi yeniden denedim.

Hem de onun yanında. Sevdiğimin yanı başında öleyim istedim, çok muydu?

Planlanmış bir şey değildi, birden içimde belirdi. Ama kendimi öldürecek hiçbir şey yoktu yanımda. Mezarlıkta bulunan çöpe gittim. İçine baktım biraz, bir cam şişe vardı. Aldım onu, kaldırıma vurdum ve kırdım. Büyük bir parçasını alıp mezarına kenarına oturdum.

''Seni seviyorum. '' camı kenara koydum. Dünyadaki son dakikalarımdı, güzel olmalıydı. Elime sigarayı aldım, çakmakla yakıp bir nefes çektim içime.

''Artık sigara içmeme gerek yok sevdiğim, dumanında belirmene gerek yok. Ben yanına geliyorum. ''

Camı elime aldım, hazır olmamı beklemedim. Derin bir nefes ve bie çizik. Bir çığlık.

''Özür dilerim, sakın korkma. Acımıyor. '' acıyordu. Kan kolumu boyarken kandan dolayı kesemedim. Diğer elime camı aldım. Bir kesik daha. Bir inleme.

''Geliyorum sevdiğim. Sensiz günlere son veriyorum. ''

Gidemedim Manolya. Ölemedim. Yine.

Bağırışım üzerine bir bekçi bakmaya çıkmış. Ben toprağının yanına yatmıştım ve ölümü bekliyordum. Gözlerim kapandı ve açıldığında hastanedeydim.

Ne şanslıyım değil mi? Ölmeyi beceremiyorum.

Kollarım acıyor ama umrumda değil. İstemiyorum hiçbir şey, ne hastanede kalmak ne de psikolojik tedaviyi. Sadece mektubunu ve onun yanına gitmeyi istiyorum.

Sen bana ne zaman mektup yazacaksın Manolya? Gittiğinden beri bana hiçbir şey yazmadın, artık kötü düşünmeye başladım. İyi misin? Lütfen bana yaz, bekliyor olacağım.

***

-Bölüm sonu! Biliyorum cuma atmadım ama yazmak içimden gelmedi ve size kötü sunmak istemedim.

~Yavuz hakkında ne düşünüyorsunuz?

~Manolya neden mektup yazmıyor? Başına bir şey mi geldi?

Pazartesi bölüm gelmeyecek arkadaşlar. Çünkü sınavlarım var ve bunu yazmak için uyumadım. Anlayışınıza sığınıyorum.

Görüşmek üzere 💙🌺

Manolya / Tamamlandı Where stories live. Discover now