71. Bölüm

2.2K 202 135
                                    

Doğum günüme kadar 60 bin okunma olacağız sanırım. Benden mutlusu var mı bilmem ama ben yine baya mutluyum :)

Okuyan gözler, oy veren parmaklar dert görmesin :)

Bölümü, her bölüm içtenlikle yazdığı  yorumlarıyla beni gülümseten  gumuspariltisi' na ithaf ediyorum ❤❤

Keyifli okumalar..

Ömer' den..

"Zehra gözden kaybolalı epey oluyor Ömer."
Demir' in gözümün önünde salladığı eli ve alaylı sözleriyle kendimi toparlamaya çalıştım. Sahiden şirketin ortasında durmuş Zehra' nın arkasından mı bakıyordum ben?
Ne hallere düştün be Ömer Kervancıoğlu!
"Sen bu hale nasıl geldin hala inanamıyorum." deyip sırıtmaya devam etti Demir. Ben de buna benzer bir şey söylüyordum kendime.
Bir kadının arkasından melül melül bakacak en son adam bile değilken şimdi onun çoktan odasına girdiğini bile fark edemeyecek haldeydim.
Önemli bir detay vardı ki o da Zehra' nın sıradan bir kadın olmadığıydı. O beni kendine aşık eden kadındı.
İlk ve son kadın.

"Demir hiç uğraşma benimle, bir sürü işim var." dedim ve omzuna vurdum.
Arkamdan bağırırken çoktan odama doğru yürümeye başlamıştım.
"Kaç sen kaç! Ancak benden kaçabilirsin zaten."
Zehra' nın aşkından kaçış yok Demir ne yapalım, ben de ancak senden kaçabiliyorum.

Odama girer girmez Canan' a Alev ve
Nihat' ı çağırmasını söyledim. Onlar gelene kadar ceketimi çıkardım ve koltuğuma oturdum. Beş dakika geçmeden Alev neşe saçan yüzüyle içeri girdi.
"Ömer beni çağırmışsın."
Kaşlarımı çatıp soğuk bir sesle
"Biraz bekle." dedim. Alev' in yüzü düşerken kapı tıklanmış, Nihat da girmişti odaya.
"Gel Nihat."
"Ömer bir sorun mu var?" dediğinde gayet net bir tavırla konuşmaya başladım.
"Bakanlık için hazırlayacağımız projeyle bundan sonra senin ilgilenmeni istiyorum."
"Ama bu nasıl olur!"
"Ben mi.. Ömer sen ciddi misin?"
İkisi aynı anda konuştuğu için önce
Nihat' a döndüm.
"Gayet ciddiyim." Sonra da geldiğindeki neşesi artık tamamen silinen Alev' e.
"Dosyaları Nihat' a ver. Bundan sonra işin başında o olacak."
"Ömer bu ne demek oluyor şimdi!?"
"Ne demek olduğu gayet açık. Proje artık
Nihat' ın sorumluluğunda."
Üzerine basa basa söylediğim sözler Alev' de büyük bir öfke yaratırken Nihat şaşkınlıkla karışık bir sevinç içinde gibiydi.
Ona bugüne kadar önemli işlerde pek fazla sorumluluk verilmemişti ve şimdi çok büyük bir fırsat geçiyordu eline.
"Bunu bana yapamazsın! Haftalardır çalışıyorum ben bu proje üzerinde." deyip sinirli adımlarla odada dolaşmaya başladı.
"Kararıma itiraz mı ediyorsun?"
"Ben sadece bunun nereden çıktığını anlamaya çalışıyorum!"
"Bağırma!" dedim ve ayağa kalktım. Nihat sessizce bizi izliyorken geçip Alev' in karşısında durdum.
"Senin bana geçen gün dediğin şeyi yapıyorum Alev, işlerimi yeterince ihmal ettim. Artık gereken çekidüzeni veriyorum."
Histerik bir gülüşten sonra bağırmaya devam etti.
"Anlaşıldı niye böyle davrandığın. Sana balayında söylediklerim için değil mi? Ya da Zehra istemiştir senden bunu. Şirketteki yerime bile göz dikmiştir!"
Öfkeyle dişlerimi birbirine bastırdım.
"Haddini aşma!"
"Neden yanlış bir şey mi söylüyorum!?" dediğinde üzerine doğru yürüyüp küçümser bakışlarla yüzüne baktım.
"Benim olan her şey aynı zamanda karıma da aitken onun senin şirketteki yerine göz dikme ihtimali sana mantıklı geliyor mu?"
Alev' in gözleri nefretle doluydu. Umursamayıp kendimden emin bir gülüşle
"Zehra zaten senin patronun Alev." dedim.
Nihat şaşkınlıkla bizi izlemeye devam ediyordu. Ona döndüm ve daha sakin bir sesle
"Çıkabilirsiniz." deyip yerime geçtim.
Önden Nihat çıktıktan sonra Alev ağlamaklı sesiyle
"Bunu bana yaptığına inanamıyorum Ömer. Bu şartlarda burada kalmamı nasıl beklersin?" dedi.
Derin bir nefes aldım. Anlama problemi falan vardı galiba. Ya da ben bunca yıldır ilk kez fark ediyordum.
"Ben de senin yaptıklarına inanamıyorum."
Neden bahsettiğimi anlayamasa da panikle bakışlarını kaçırdı.
Nasıl anlayacaktı ki?
Sürekli Zehra' ya kötü davranmasına mı, Hilmi ile işbirliği yapma ihtimaline mi, sabah Kerem' in yanında olmasına mı.. Neye inanamıyor olduğumu nasıl bilecekti?
Kim bilir daha bilmediğim neler yapmıştı?

ADINI SEN KOY| ZORBADär berättelser lever. Upptäck nu