GAVUR DAMAT (Atos Serisi-1)

27. BÖLÜM

Genç adam güvenliği arttırması için en yakınına emir vermişti. Ewan gelen emirle güvenliği bir anda üç katına çıkarmıştı. Evin her yanında dolanan ağır silahlı korumalar, belli noktalara yerleştirilmiş keskin nişancılar yer alıyordu. Hera akşam yemeğini erteleyen eşine hala öfke kusuyordu. Aile yemeklerine önem veren biriydi ve bu hususta kimsenin bu durumu engel olmasını istemezdi.

"Neler oluyor Dimitri! Her yerde silahlı adamlar var"

"Sakinleş Hera, bu güvenlik için.."

Hector elinde ki sigarasını çaktırmadan söndürüp endişeden yerinde duramayan kadına gülümsedi.

"Nişancılarda mı güvenlik için? Adam gibi bir açıklama yap karına hergele"

"Ne nişancısı?" Hera'nın korudan gözleri bir anda kocaman olmuştu. Dimitri eski keskin nişancı olan babasına kötü bir bakış attı. Asla gözünden bir şey kaçmazdı.

"Baba lütfen!"

"Dimitri Atos! Bana hemen bir açıklama yapıyorsun" Hera'nın sesi bütün evde yankılanmış, sesi duyan Jessica ve Niko çoktan büyük salona girmişlerdi.

"Anne?" dedi Jes endişeyle.

"Açıklama yap hemen!"

Dimitri ısrarından asla vazgeçmeyeceğini bildiği için huzursuzca bir nefes aldı. Daha az inatçı bir kadına neden aşık olmamıştı ki!

"Hilal ve Chistian Almanya'dan erken dönmek zorunda kaldılar-"

"Tanrım! Ne oldu oğluma!"

"Bir şey olmadı Hera, endişelenme domuz gibi sadece takip edilmişler."

"Takip mi?" dedi Niko.

"Nasıl takip edilmişler!" dedi Hera.

"Araştırıyoruz Hera, Almanya'ya kadar gittilerse belli ki niyetleri ciddi. Endişelenmeyi kesin artık."

"Peki ya Hilal, ah tanrım nasıl korkmuştur." Jessica'nın söyledikleriyle bir anda gözlere onda doğru kaydı. Hera huzursuzca iç çekti, Hilal'in böyle bir şeye şahit olmasına üzülmüştü. Tamam güzel bir hayatları vardı ama bunun her zaman güzel gittiği de söylenemezdi. Bir anda bedenini en yakın koltuğa doğru bıraktı. Başı ağrıyordu.

"Jes, bana ilaçlarımı getir tatlım.."

"Hera iyi misin?" Dimitri korkuyla eşini inceledi. Sarı saçlarının arasından görünen beyaz telleri beyaz yapay ışıkta parlıyordu. Ağrısı her saniye daha fazla şiddetlenirken yüzünün renginin çekildiğini hissedebilmişti.

"Bembeyaz oldun kızım" dedi Hector. Dimitri babasına katıldığını belli edercesine eşinin yüzünü kavrayıp bir süre onu inceledi. Jes elinde bir bardak suyu babasına uzattı. Dimitri elinde ki suyu usulca ona içirmeye çalıştı.

"Daha iyi misin?"

"Evet" Kadının sesi yorgun çıkmıştı. Dimitri elini eşinin alnına doğru yerleştirip bir süre bekledi.

"Dimitri ya oysa.."

"Hayır aşkım, o değil korkma.."

"Ama bu kadar süre sessiz kalması bile-"

Dimitri onun korkularını anlıyordu, çünkü o da en az onun kadar bazı şeylerden korkuyordu. Onu daha fazla yormamak için dudaklarına serin bir öpücük kondurdu. Hera o an için etrafındakileri umursamadan eşine karşılık verdi.

"Öhö öhö!" Hector ve Niko'nun öksürmeleri onları ayırmıştı. Hera ona alayla gülümseyen oğluna ve kıza bakmadı.

"Tanrım savaş çıksa siz beşinci çocuğu yapsak mı diye düşüneceksiniz"