Galibi sen Bölüm 53

Start bij het begin
                                    

Derin bir nefes aldı Ayaz. Sahi Eren, isteseydin almaz mıydı bu canavar  almak isteyeceğin o kin dolu intikamını? Canını bu kadar yakacak bir oyuna başlaman mutlu etti mi seni? Mutlu musun sahiden?

Kapı açıldığında başını çevirmedi Ayaz. Gelenin kim olduğunu biliyordu. Bu hırslı küçük kızın peşini bırakacağı yoktu.

" Geldin mi? İki gün oldu peşimi bıraktın sandım." Diyerek gülümsediğinde ses gelmedi. Başını çevirdiğinde dondu kaldı. Önce yutkundu ama yinede konuşamadı.

"Geldim." Dedi Eren. Siyah keten pantolonunun üzerine giydiği beyaz gömleği saçları gibi yağmurda ıslanmıştı.

"Eren.." Dedi Ayaz ama bir adım atmadı.

"Beni canlı görmek seni epeyi şaşırtmış olmalı." Derken yüzünde hiçbir ifade görünmedi. Bir iki adımda yanına geldi Eren. Gözlerini dikmiş Ayaz'a bakarken o zaman fark etti Ayaz. Gözleri kızarmıştı. Ağlamıştı yada ağlamak üzereydi. "Neden geldin?" Diye sordu.

"Neden beni öldürmek istedin?" Dedi Eren. Bir şey söylemedi Ayaz ama gözlerini hiç kaçırmadan bir iki adımda o attı.

"Neden geldin?"Diye sordu tekrar. Ama cevap vermedi Eren. Yalnızca onu izledi. Elini uzatıp çenesini tuttu Ayaz. "Canın mı yanıyor?" Diye sordu. Konuşmadı Eren ama gözlerinde bıraktığı bir damla yaşı yanağından çenesine damladı. "Beni özlediğin için gelmedin değil mi?" Diye sordu bu kez: "En çok ta ne acıtıyor biliyor musun? Senden vazgeçmeye çalıştığım zamanlar oldu ve bu zamanlar senin canını yakmadı bile. Ama şimdi. Şimdi gelmiş karşımda göz yaşı döküyorsun. Ellerimle kazısam derimi senin kadar acıtamam kendi canımı. Söyle Eren, söyle ne istiyorsun benden?"

"Üzgünüm." Dedi ve başını eğdi.  Bir dakika içinde tekrar kaldırdığında kaşlarını çatmıştı. "Hayır. Üzgün falan değilim." Başını eğip boynunda ki yara izini gösterdi. "Gördün mü?" Derken ona baktı. "Benimde canım yanıyor. Gördün mü bende insanım. Yaralanabiliyorum. Bunu neden görmüyorsun?" Derken dişlerini sıktı. "Canım yanıyor." Dedi. "Canım çok yanıyor." Deyip Ayaz'ın kollarını tuttu.  "Ne yapacağımı bilmiyorum. Nereye gideceğimi bilmiyorum. Çok yaktım değil mi? Senin canını çok yaktım ben. Bana sunduğun bütün çiçekleri tek tek kopardım." Derken göz yaşları arasında konuşmaya çalıştı. "Senden, bana yaşattıklarından intikam almak istedim. Babamın intikamını almak istedim. Ama yalnızca sende değildi. Senin hatan değildi. Biliyorum. Biliyorum kabullenmedim. " Diyerek sarıldığında derin bir iç çekti Ayaz öyle ki ne diyeceğini bilemedi. Bu gerçek mi rüya mı anlayamadı. Sağ eliyle Eren'in belinden diğer koluyla da sırtından sarılırken neredeyse kollarında kayboldu. Yüzünü eğerek başına yaslandığında ondan derin bir nefes aldı. Gözlerini kısarken öylece bekledi.

Bir dakika içinde kollarından ayrıldığında Eren yüzüne baktı. "Artık gidebilirim." Dediğinde anlayamadı Ayaz.

"Bu da ne demek?"

"Ben. uzun bir süre önce verdim bu kararı, sende farkındaydın. Böylesinin herkes için çok daha iyi olacağını biliyorsun. Ne yaptığımın bir önemi yoktu zaten.  Uzun zamandan beri yoktu. Ben yalnızca gitmeden evvel, yaşadığımı bil istedim. "

"Gidemezsin."

"Gitmek zorundayım." Diyerek başını çevirecekken Eren, hızla yüzünü tutarak  çevirmesini engelledi Ayaz.

 "İzin vermem."  Dedi.

"Yapamam. Kalamam..."

" Benden tamamen koparak yaşamak istesen yaşardın. Yapmadın ama gitmedin bana geldin. Canın yandığında hep bana gelirdin. Hep bana geleceksin."

Ölümcül Saplantı (+18)Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu