BÖLÜM-3 KARANLIK

9 1 0
                                    

Mavi çalan kapı sesiyle uyandı. Aşağı indiğinde Çınar kapıda duruyordu.
"Daha yeni mi uyanıyorsun sen."

Mavi ,gözlerini ovarak

"Evet ."
"Hani kahvaltı hazırlıyacaktın bana."
"Yaa,öyle yapacaktım ben değil mi tamamen aklımdan çıkmış ki o benim."
"Sana kalırsam hep aç kalıcam ben galiba. "
"Yok hazırlarım ben beş dakikada şimdi."
"İlk önce senin odana çıkacağız."
"Ne yapacağız ki benim odamda."
"Sana bir şey göstereceğim."
"Ne göstereceksin ki."

Çınar Mavi'nin elinden tutarak yukarı çıkardığında Mavi ile içeri girip:

"Şimdi aç pencereyi."
''Pencereyi mi?'"
"Evet , aç ve benim odama bak."

Mavi pencereyi açtığında odanın duvarının tamamen kendi resmiyle kaplı olduğunu gördü.

"Benim için mi yaptın.”

Mavi'nin gözleri dolmuştu.

"Evet , ilk başta tuvali denedim ama küçük geldi. Bende duvarı denedim oldu gibi sanki."

Mavi'nin dolan gözlerinden yaşlar boşalamaya başlamıştı. Çınar yanına yaklaşıp:

"Ama ağlama sen. Ağlaman için yapmadım ki ben. Gülmen için yaptım."

Çınar Mavi'nin göz yaşlarını silip sarıldı.

"Gül bakayım."

Mavi'nin gülümsediğini hissedince kendiside gülümsedi.

"Hadi şimdi de kahvaltı yapalım acıktım ben."
"Ama ben kahvaltıyı hazırlamadım ki unuttun mu?"
"Ben hazırladım."
"Sen gece boyu bu resmi çizdin sonra da gidip kahvaltı mı hazırladın?"
"Evet aynen öyle yaptım."
"Hiç uyumadın mı?"
"Uyumadım , senin için."
"Benim için mi?" Gülümsedekiten sonra devam etti."Kimse daha önce bu kadar güzel bir şey yapmamıştı.''
"Hadi ama kahvaltıya. Bu arada geçmişi unutuyorsun bundan sonra gelecek olacak."

Mavi ile Çınar kahvaltı masasına oturmuşlardı. Mavi:

"Yaa ama burada peynir yok ne yiyeceğim ben şimdi."
"Bilmiyorsun sanki peynirden nefret ettiğimi."
"Şaka yaptım sadece."

Biraz sessizlik olduktan sonra Çınar söze girdi:

"Ben özür dilerim."
"Neden?"
"Dün Duygu'dan bahsedince sana gitmeni söylememeliydim."

Mavi elindeki çatalı bırakarak:

"Özür dilemene gerek yok hem sen ne demiştin bundan sonra gelecek olacak geçmişi unutacağız."
"Unutamıyorum. Ne yaparsam yapayım unutamıyorum."
"Yani benimle sevgiliyken bile onu düşünüyorsun. Belki de onu unutmak için benimlesindir."

Çınar konuşmaya çalışsa da susmak tercihi olmuştu. Cevabını bilmiyordu bu sorunun dünden beri her saat,her dakika,her saniye bu sorunun cevabını aramıştı. Aşık olmayı deniyordu. Mavi'ye aşık olmayı deniyordu. Onu mutlu etmek istiyordu. Çınar kendine benzetiyordu Mavi'yi ,onunda kalbi kırılmıştı. O yüzden onu üzmeyecekti.

''Ben Duygu'yu unutmak için değil, seni gerçekten sevdiğim için yanındayım."
"Hep yanımda ol."
"Hiç bırakmayacağım seni. Her saniye mutlu yaşayacağız. Sen istemeden bile yanında olacağım. Elini hiç bırakmayacağım. Yaşadıklarımızı tekrar yaşamayacağız. Hep güleceğiz. Ağlamayı unutacağız mesela."
"Mavi hayallerimizi gerçekleştireceğiz yani."
"Mavi hayallerimizi gerçekleştireceğiz."

Kahvaltı bittikten sonra Çınar düşünceler içine dalarken Mavi ise kendini Çınar'a iyice kaptırmıştı.

"Mavi hadi denizin yanına gidelim."
"Tamam gidelim, kötü bir şey yok değil mi ? Değişik görünüyorsun yüzünde anlamadığım  bir ifade var."
"İyiyim" değildi."Sadece seninle biraz vakit geçirmek istiyorum." yalan söylüyordu evet Mavi'yi seviyordu. Ama Duygu'yu da aklından çıkaramıyordu. Biraz daha düşünmek , kafa dinlemek için çıkmak istiyordu. Belki de Mavi'yle yanlış zamanda tanımıştı. Keşke  hiç tanışmasaydım diye iç geçirdi.

Ucuz RomanOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz