MANDY

59 3 0
                                    

Mandy The Doll yani bebek Mandy... Ürkütücü bir görüntüye sahip porselen bir bebek. 1990'lü yılların başından beri var olduğuna inanılır, yani Mandy hepimizden yaşlı, üretim yerininde İngiltere veya yüksek bir ihtimalle Almanya olduğuna inanılır.

Kesin olmayan kaynaklara göre o yıllarda yaşlı bir adam, soğuk kış günlerinden birinde, karlı yollarda sessiz bir sokak arasında yürürken terk edilmiş, sessiz ve boş bir evde bir bebek ağlama sesi duymuştu. Merakına yenik düşen adam oldukça korkmuştu; ama ne olduğuna da bakmak için içeriye girdi ve ağlayan bebeği bulmaya kara verdi. Ses, evin derinliklerinden, bodrum katından yankılı bir şekilde geliyordu. Adam bodruma inmeye çalıştı; ancak kapı dışarıdan kilitlenmişti. Bir şekilde kapıyı açmayı başaran adam bodrum katına girdiğinde korkunç bir görüntüyle karşılaştı. Bir anne ve küçük kız çocuğunu, soğuk ve ıssız bodrum katında birbirlerine sarılı hâlde ölü olarak buldu. Kadın ve kızı büyük ihtimalle bodruma kilitlenmiş ve orada ölüme terk edilmişlerdi.

Ancak bodrumda anne ve kızı haricinde bir şey daha vardı; porselen oyuncak bir bebek; Mandy...

Bu ev daha sonra bir kadına satıldı ve evle beraber tabii ki bebeğin de yeni sahibi bu kadın oldu. Ancak bu bebek, kadını o kadar rahatsız etmişti ki; kadın evin ve bebeğin perili olduğunu düşünüp evi satmaya karar verdi. Sonradan ev, ikiz çocukları olan bir çifte satıldı. Söylentiye göre bu dört kişilik aile de evde yaşadıkları paranormal olaylardan oldukça rahatsız olmuş ve korkmuştu. Herkesin ortak olarak deneyimlediği şeylerden biri; bodrumdan gelen bir bebek ağlama sesiydi...

O ağlama sesleri hiçbir zaman kesilmedi. Ev sahipleri bodruma indiklerinde herhangi bir şeye rastlamadılar. Fakat yukarı kata çıktıklarında pencerelerden bazılarının açık olduğunu fark ettiler. Bu olay defalarca tekrarlandı. Daha sonra çift, ikiz çocuklarını felçten kaybettiler ve bu  acı olaydan sonra 1991 yılında Mandy isimli oyuncak bebeği bir müzeye bağışlamaya karar verdiler. Söylenenlere göre bebek evden gittikten sonra ağlama sesleri de kesilmiştir.

Müzede geceleri duyulan ağlama sesleri

Müze bu bebeği kabul etti ve asıl olaylar da bundan sonra başladı. Yapılan araştırmaya göre bebeğin 1900 ila 1920'li yıllar arasında üretildiği ortaya çıkmıştır. Bebeğin porselen yüzünün sağ tarafında çatlaklar vardır. Müzedeki ilk gece, bebeğin üzerine kumaştan yapılmış kıyafetler olduğu için prosedür gereği bir gece boyunca bir plastik torba içinde bekletilmesi gerekir, böylece kumaş kısımda olması muhtemel herhangi bir böcek veya benzeri canlı varsa onların temizliği bu şekilde yapılacaktır. Bebekte böcek veya herhangi bir şey çıkmaz; ancak o gece çalışan görevli, sabaha kadar torbadan hışırtı sesleri geldiğini ve anlamadıkları bir şekilde hareket ettiğini söyler.

Bununla başlayan olaylar sonrasında da devam etmiştir. Oyuncak bebek Mandy'nin aynı zamanda bir de kendi oyuncak bebeği, bir kuzusu vardır, müzedeki ilk birkaç gecesinden birinde Mandy, cam bir fanusun içine kuzusuyla beraber konuldu. Ancak ertesi gün müze çalışanları geldiğinde kuzu camın dışında, yerde duruyordu. Sonraki günlerde ise neredeyse tüm müze çalışanları garip, paranormal olaylara tanık olmaya başladılar.

Mandy'nin sergilendiği odada gezerken çalışanlar birçok kez cama vurulma sesi duyulduğu da rapor edilmiştir. Arkalarını dönüp baktıklarında Mandy'nin elininin cama dayalı hâlde olduğunu fark ettiler. Ayrıca yine çalışanlar, özellikle geceleri müzede yalnızken ayak sesleri ve bir çocuğun ağlama sesini duyduklarını da defalarca belirtmişlerdi. Yani ailenin kendi evlerinde yaşadıkları bu paranormal aktiviteler müzede o evden bu müzeye taşınmıştı.

Müze görevlileri bu yaşananlar sebebiyle, Mandy'nin içinde bulunduğu cam fanusa başka bir bebeğin koyulmasının de sağlıklı olmadığını ön görmüşlerdir. Söylediklerine göre yanında başka bir bebek olursa Mandy'nin o bebeğe ya da bebeklere zarar verebileceğine inanılıyordu.

Bebeğin sergilendiği dönem içinde müzedeki gariplikler böyle devam etti. Mandy müzeye bağışlandıktan sonra durmadan ağlıyordu; yani duyulan seslerden ağladığı düşünülüyordu ve bu sesler hep, müzenin alt katlarından ya da bodrum tarafından geliyordu. Müze personelinin öğle yemekleri gizemli bir şekilde buzdolabından kaybolmaya; çekmeceye ve dolapların içi gibi garip yerlerde bulunmaya başlamıştı. Ayrıca ekip, Mandy'nin ya da Mandy'nin içindeki varlığın sinirli olduğu zaman öfke nöbetleri geçirdiğini ve etrafındaki kağıtların parçalanmış bir şekilde odanın içinde bulunduğunu söylüyorlardı. Özellikle de Mandy bir odaya kilitlendiğinde veya kapalı bir şeyin içinde bırakıldığında...

Müzeye ziyarete gelen kişiler ise Mandy'nin etrafındayken mutsuz olduklarını, garip, hüzünlü hisler içine girdiklerini ve kendilerini rahatsız hissettiklerini söylemişlerdir. Müzeye gelen ziyaretçilerin de yine bu bebeğin etrafındayken elektronik aletlerin bozulduğu, cep telefonlarının ve fotoğraf makinelerinin hata verdiği de rapor edilmiştir; ayrıca müze personeli de güvenlik kameralarının devamlı olarak bozulduğunu, kapandığını ya da kapatıldığını söylemiştir.

Mandy'nin kafasının ve parmaklarının hareket ettiğini görenler de oldukça fazlay... Onunla aynı odadayken insanlar izleniyormuş hissine kapılıyor ve bebeğin gözlerinin kendilerini takip ettiğini söylüyorlar; odanın bir başka köşesinde olsalar bile...

Etrafındaki insanların deneyimlerine göre aslında Mandy yalnız kalmaktan hoşlanmayan bir bebek... Ne zaman yalnız bırakılsa müzede garip ve açıklanamayan şeyler oluyor. Müze görevlisi de sanki muzur, yaramaz ama sevimli bir çocuk gibi onu yalnız bırakmamaya çalışıyor; hatta mesai bitimlerinde bazı çalışanlar bebeği gerçek bir bebek gibi kucaklarına alıp sallıyor, ona masal anlatılıyor ve onunla ilgileniyorlardı.

Bebek hâlâ Quesnel Müzesinde ziyaretçilere açık bir şekilde sergileniyor. Müzenin kendi sitesinde de Mandy'nin hikâyesi mevcut.

Paranormal Hikayeler Işıl Işık (Tamamlandı)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum