1. Bölüm

32 5 12
                                    

 Ormanda kaldığım tek odalı ahşap kulübeden dışarıya çıktım. Bir daha geri dönmemek üzere. Bugün senelerdir uğraştığım planımın başlangıç günüydü. Rüzgar sert esmeye başlayınca pelerinimdeki kapşonumu kafama çektim. Sırtımdaki çantada bana bir kaç gün yetecek su, yemek ve bir kaç parça kıyafet vardı. Sert ve hızlı adımlarla patikayı takip ederek kasabaya doğru yürümeye başladım. 15 dakikalık kısa bir yürüyüş sonunda kasaba meydanına gelmiştim. Hava serin olduğu için daha fazla üşümeden kendime oturacak bir taverna aramaya başladım. Sağa sola bakındıktan sonra bir taverna bulmuştum. Gıcırtılı kapıyı açtıktan sonra tavernada oturacak yer aradım. Akşam saatleri olduğu için tavernalar fazlasıyla kalabalıktı. Arka taraflarda boş bir yeri gözüme kestirip seri adımlarla oraya doğru yürüdüm. Pelerinimin kapşonunu çıkarıp sırt çantamı masanın yanına bıraktım. Sırtımı sandalyeye yaslayıp etrafa bakındım. Tavernanın içerisi leş gibi içki ve tütün kokuyordu.

 Yaşadığımız yer 18 takım adadan oluşuyordu ve burası Ravendal Krallığının adasıydı. 9 yıl önce Ravendal Krallığı ve Kolarin Krallığı arasında çıkan savaşta tüm ailem ölmüştü. Kolarin Kralı herkesi öldürün emri vermiş ve askerlerinden Ravendal'da yaşayan tüm masumları öldürme emri verip bir savaş suçu işlemişti. Ravendal askerleri her ne kadar karşılık verse de artık çok geçti. Ailem çoktan ölmüştü, tek başıma kalmıştım. Ravendal krallığı geriye kalan yetim ve öksüzlerle ilgilenmeyip onları kendi kaderine terk etmişti. Geriye kalan tüm öksüz ve yetimler ya ölmüştü yada hastalanmıştı. Geriye yaşayan nadirlerden bir kaç kişi kalmıştı. Bize böyle hitap ediyorlardı Nadirler. Bizi kendilerinden hep aşağı görüyorlardı. Zaten krallık ailelerinin hepsi böyleydi eğer kendi kanlarından gelmiyorsanız sizi aşağılarlardı. On sekiz takım adanın hepsinden nefret ediyordum.

 Takım adalarının tam ortasında bulunan bir ada daha vardı. Adına Wennoliana adası derlerdi çünkü bir krallık değildi. Seneler boyunca on sekiz krallık bu adayı ele geçirmek için birbiriyle savaşmıştı. Ancak hiç kimse on sekiz krallığın hepsinide yenemediği için sahipsiz kalmıştı. Sonunda krallıklar ortak bir karar verip bu adayı kazanmak için bir düello yapmayı düşündüler. Her krallık kendi varisini Wennoliana adasına gönderecekti. Orada kurulan tarafsız eğitmenler ise varisleri çeşitli hayatta kalma sınavlarına tabi tutulacaklardı. Kazanan varis ise o adayı kendi krallığına katmış olacaktı. Benim planım ise işte tam olarak burada başlıyordu. Ravendal Krallığının varisi henüz 8 yaşında olduğu için, Ravendal Krallığı kendine geçici bir varis arıyordu. Şehrin ortasında geçici varisi seçmek için ufak bir yarışma olacaktı. Bende buna katılmak için gelmiştim. Yarışma yarın öğlen vakitlerinde olacaktı. Senelerdir intikam için beklerken fırsat ayağıma gelmişti ve şansı kaybedemezdim. Ucunda ölüm olsa bile Wennolian adasına giden geçici varis ben olacaktım.

 Saatlerdir tavernada oturduğumdan olsa gerek burası havasız gelmeye başlamıştı. Eh, normaldi etrafta oksijenden çok tütün kokusu vardı. Gün ağarmaya başlamıştı eşyalarımı toplayıp ayağa kalktım. Seri adımlarla ilerlemeye başlamıştım ta ki sarhoş bir adam önümü kesene kadar. "Bana bu gece eşlik etmek ister misiniz leydim?" diye söyledi leş gibi alkol kokan ağzıyla. Büyük ihtimalle fazla içmişti çünkü dedikleri bile zar zor anlaşılıyordu." Çekil önümden yoksa bırak leydiyi insan sıfatına bile uymam aşağılık pislik" diye söyledim ve gözlerimi ona diktim. Tırsmış olmalı ki geriye sendelemişti. Bunu fırsat bulup hemen kenardan sıyrıldım ve kendimi tavernanın dışına sürükledim. İçerinin leş gibi kokusundan sonra temiz hava çok iyi gelmişti. Havanın serinliği ve sabah ayazından olsa gerek kendimi daha dinç ve az önceki olayı hiç yaşamamışım gibi hissediyordum. Tekrar pelerinimin kapşonunu çektim ve bu sefer yavaş adımlarla ilerlemeye başladım. Gideceğim yer Ravendal Krallığının geçici varis seçmelerinin yapılacağı avluydu.

 Yaklaşık bir saatlik uzun sayılabilecek bir yürüyüşün ardından avluya gelmiştim. Saat ilerlediği için geçici varis için yarışacak yarışmacıların bir kaçı avludaydı. Fazla katılım olacağını düşünmüyordum çünkü bu iş çok riskliydi. Eğer geçici varis olup Wennoliana'da kaybedersen büyük ihtimalle geri döndüğünde senin kelleni uçururlardı. Saat gittikçe ilerleyince avluya bir kaç yarışmacı daha gelmişti. En sonunda üstünde Ravendal Krallığının güneş amblemini taşıyan bir muhafız geldi. Elindeki parşömeni açıp okumaya başladı.

"Sevgili Ravendal Halkı,

Bugün burada kendi krallığımızı temsil etmesi için geçici varisimizi seçeceğiz. Elbette ki bu kolay bir yarışma olmayacak çünkü kazanan kişi dışında ki herkes ölmüş olacak. Muhafızlar sizleri iki kişilik gruplara ayıracak ve düello yapacaksınız. Rakibiniz ölmeden bir üst tura çıkamazsınız. Rakibinizi yendikten sonra başka bir yarışmacıyla eşleşip aynı şeyleri tekrarlayacaksınız. Son bir kişi kalana kadar bu şekilde devam edecek. Geriye kalan kazanan ise Ravendal Krallığını Wennoliana Adasında temsil etme şansını kazanacak. Eğer şuan çekilmek isterseniz bu son şansınız. Yarışma esnasında çekilmek isteyenler krallık tarafından idam edilecektir. Hepinize bol şans varis adayları.

~Ravendal Krallığı"

Ne yani gerçekten bu kadar basit miydi? Sadece düello yaparak mı seçeceklerdi bizi. Bu tabi ki de canilikti ancak eğer Wennoliana'da kaybedersen tüm krallığı rezil ederdin. Krallık böylesine önemli bir yarışmaya varis seçerken bu kadar kısa ve önemsiz bir yarışmayı kullanmamalıydı. Bir şeyler döndüğünden şüphelenmeye başlamıştım ancak her şey gayet olağan görünüyordu. Bildirgeden sonra insanların suratı sapsarı olmuştu. Herhalde yenilenlere bir şey olacağını düşünmüyorlardı. Krallığın amacı da buydu aslında. Sadece gerçekten kendine güvenen varis adayları arıyorlardı. İnsanların sapsarı olmuş iki karış suratlarıyla içimden eğlenirken muhafız parşömeni katladı ve tekrar konuştu. "Yarışmaya katılacak olanlar gelip isimlerini yazdırmalı. Yarışma iki saat sonra başlayacak." gayet normal bir şeyden bahsetmesi insanlarının betini benzini attırmıştı. Muhafızın yanına gidip güle oynaya ismimi yazdırdım. 

Krallık AvcısıNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ