Agâh'ın elinden elbiseyi alıp kafasını da kendime çekerek öptüm.

" Seni seviyorum kocam ya, iyiki benim kocamsın. " Elbiseyi kenara bırakıp Agâh'ın boynuna sarıldım. Bir anda Agâh'ı sevme perilerim gelmişti.

Agâh da memnuniyetle beraber sarılışıma karşılık verirken boynunu öptüm. Öptüğüm yere dişlerimi geçirip içimdeki Agâh'ı yeme dürtüsünü geri plana attım.

Isırdığım yeri öpüp başımı omzuna yasladım.

" İstersen gitmeyelim yavrum. Birbirimize sarılarak yatakta film izleyebiliriz. Oyun oynayabiliriz hatta maske bile yapabiliriz. Ha gitmeyelim değil mi?" Agâh'da başını omzuma yaslamış bir şekilde konuşurken biraz düşündüm. Bir tarafta her istediğimi yapabileceğim kocam varken diğer tarafta hevesli bir şekilde benimle beraber bir yere gitmek isteyen Fadime annem vardı. Sabah misafirliğe gidelim mi derken çok hevesli söylemişti.

" En azından bir saat otursak sonra kalksak olmaz mı? Fadime anneme ayıp olur şimdi, sabah gidelim dedim şimdide gitmek istemiyorum dersem olmaz. Gidelim biraz oturalım sonra kalkarız "

Agâh hoşnutsuzluk ile benden ayrılırken üzerindeki gömleği çıkartmaya başladı. Agâh üzerini değiştirirken bende üzerimi değiştirdim.  Üzerime de elbisenin içindeki çiçeklerin renginde bir şal yapıp takı olarak da sadece saat ve bileklik takmıştım.

Parfümümden üzerime bolca sıkıp aynadan kendime baktım. Gayet güzel gözüküyordum.

Banyodan çıkan Agâh ile beraber Agâh'ı inceledim. Beyaz gömlek siyah pantolon giymişti. Ama kocam diye demiyorum çok karizma duruyordu. Resmen karizma kelimesi kocam için üretilmiş bir kelimeydi. Allah'ım nazarlardan kem gözlerden korusun amin.

( Ağmin ağmiin  ksbduwbdueb )

Agâh saatini taktıktan sonra hazırdık telefonumu aldım ve odadan çıktık. Çanta almak istememiştim telefonumuda Agâh taşırdı artık.

Odadan çıktıktan sonra Agâh'ın cebine telefonumu koyup elini tuttum.

Kocalar kesinlikle karılarının eşyalarını taşımak için varlardı. Yani böyle olması gerekiyordu.

Agâh ile beraber aşağı kata indik ve çardakta oturan aile üyelerinin yanına ilerledik. Agâh'ın elini bırakıp

" Hah hazırmısınız kızım. Hadi kalkalım " Fadime annem ayağa kalkarken diğerleride kalktı. Hep beraber arabalara geçerken Berfin ve Mûaz bizimle beraber gelirken Buket abla Ömer abi ve Fadime anneler beraber geliyordu.

Ön koltuğa oturduktan sonra emniyet kemerini bağlayıp arkama yaslandım.

Agâh arabayı çalıştırırken radyoyu açıp güzel bir şarkı bulmaya çalıştım.

Sonunda bir şarkıda durup yolu izlemeye başladım.

Agâh dikkatle yola bakarken bacağımın üzerindeki elimi tutup kendi bacağının  üzerine koydu.

Oda yere bakan yürek yakanlardan
Ateşten gömlek

Yine başımda kavak yelleri
Acıyı  sardı yarin alevleri
Dili yansada gönül aldırmıyor

Ama çakmak çakmak o gözleri
Tam on iki den vurdu kalbimi
Olan oldu bu gönül ferman dinlemiyor

Şarkının nakaratına eşlik ederken Agâh'a bakarak göz kırptım. Agâh bu hallerime gülerken tuttuğu elimin üzerini öpmüştü.

" Gittiğimiz  ev çokmu uzak?"

" Yok 5 dakika falan kaldı, arabamı tuttu durdurayım mı?" Agâh endişeyle bana dönerken gülerek yanaklarını sıkıştırdım. Dudakları balık gibi olurken kıkırdadım.

Dedikodu|TextingOnde histórias criam vida. Descubra agora