5. Bölüm Benimle buzulların üstünde dans etmeye var mısın?

189 34 0
                                    


Keyifli okumalar oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Bugünün ikinci bölümü

Simay, Hira

"Simay ben bir şey düşündüm" Diyerek başladım cümleme, kaç gündür aklımı kurcalayan sorular vardı ve ben bunlardan cok sıkılmıştım, belki de vicdan azabı çekiyordum. Başını yavaşça salladı ve "dinliyorum" dedi. Uzatmanın bir anlamı yoktu, ben böyle bir insan değildim ve olmadığım bir insan gibi davranamazdım. Gerçekler ap açık oradaydı, abim Simay'ı unutmuşa benyizordu ve şu an da rabia dan hoslanıyordu. İlerleyen zamanlarda ne olurdu bilemiyordum fakat artık olduğumuz zamana odaklanmamız lazım dı.

"neden geri döndün" Annemle babamı kaybettikten sonra benim hayatımda sadece abim vardı ve eğer ki o simay ile mutlu değilse bi şeyleri uzatmanın anlamı yoktu.

"anlamadım, hira" diye sorduğunda kısa bir aylığına bakışları yoldan ayrıldı ve dönüp bana baktı. "gayet net bir sekilde sorumu sorduğumu düşünüyorum" dedim. Onun yüzünden elif'i öldürmüştüm.

"kamera kaydını bana ver ve onu ortadan kaldıralım" dedim onun konuşmasına firsat vermeyerek. Simay sesli bir sekilde kahkaha attı ve "sen kimsinde beni tehtid ediyorsun" dedi. haklıydı ben kimdim ki ? "bak ya bana o kamerayı verirsin, ya da gidip teslim olurum." simay tabi canım dercesine baktı yüzüme onun beni halen daha alaya almasi sinir bozucuydu.

"Aklına kullan Hira, diyelim ki gittin ve teslim oldun, ne olacak sadece senin başın yanacak onlıyor musun? Ne sandın ki sen teslim olacaksın ve benim de mi başım falan yanacak ?"

Bir kaç saat önceki Hiraile şuan ki Hira aynı kişi değildi. Sakin olmalıydım, hira bi anda direksiyonu kendine doğru çekmeye başaldığında araba zik zak bir şekilde ilerlemekteydi.

"Ne yapıyosun?" Diye bağırdığımda amacının kensisi ile birlikte beni de öldürmek istediğini anladım, bu yaptığı şeyin başka bir açıklaması olamazdı heralde

"O kamerayı bana ver" deiye sinirle bir sesle bağırdığında başka bir yolum ol.adığını anladım ve "tamam" diye bir kez daha bağırdım. Hira elini direksiyondan çektiğinde büyük bir kazanın eşiğinden dönmüş olmuştuk.

Kameray'ı koyduğum yere baktım fakat kamera orada yoktu. Arkama doğru döndüm ve oradaki koltuklara falan bakmaya başladım lakin hiç bir yerde yoktu.

Hira bana "ne oldu" dercesine bakmaktaydı. "Kamera yok" tedim biraz şaşkın ve bi o kadar da tedirgin sesimle. Hira "yalan söyleme" diye bir kez daha bağırdığında arabadan indim. Ben indiğimde o da benimle indi. "Ne istiyorsun anlamıyorum kamera falan yok, ayrıca bir daha bana bağırma"

Bir şekilde siniri geçmişti, ikimiz de arabaya bindik ve onu irem'le buluşacakları yere bıraktım. Herşey o kadar üst üste gelmekteydi ki. Neyse dedim yine içimden akşam çok güzel bir gün olacaktı. Bana yapılan şeylerin bedelini ödeyeceklerdi.

HİRA'DAN

İrem ile normal gezmiştik, irem'in ağzından da laf almaya çalışmamıştım en son yaptığım şeylerden dolayı çok suçluluk duyuyordum. İrem'le vedalaştıktan sonra ayrıldık ve akşam görüşmek üzere ayrıldık.

CENK VE RABİA

"Ne demek gidemezsin, gideceğim banane" dedim.

"Kızım ne işin var elin adamlarıyla" apart cenk sanki elli yaşındalar

"Pardon elin adamı dediğin kişiler arkadaşım, çoğu abim gibi"

"He he yedim şimdi"

"Ya kızlarda olacak" bıkkın bir sesle kaçıncı defa söyledim bu cümleyi acaba

Vampir Korumalığı (Düzenleniyor)حيث تعيش القصص. اكتشف الآن