tehdit

17 1 0
                                    

Hayat bazen düşmanı sana dost bazen de dostu sana düşman eder. Öyle ki nefret dahi etmezsin hep derler ya nefret aşktan daha tutkulu,daha coşkuludur diye işte bu yüzden nefret dahi duyamazsın bazen o kadar etkisiz ve yetersizdir senin gözünde. İşte sizde benim gözümde yetersiz ve bir o kadar etkisiz siniz... O zaman başlayalım bakalım siz duyunca neler hissedeceksiniz.

  15 yaşında nasıl olunur;çok sevdiğin bir arkadaşın (arkadaşların) olur ve sürekli onlarla gezersin veya parklarda oturur bir bağırış,çağırış sohbet eder birbirinize tatlı küçük şakalar yapar daha sonra birbirinizin gönlünü alırsınız. Yani en bu doğduğun semte ve arkadaşlarımın yakınlık derecesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. En azından benim ergenliğim bu şekildeydi. Çok sevdiğim hatta tek arkadaşımla parkta oturur sohbet eder çoğunlukla dedikodu yapardık. Ama güzeldi severdik dedikodu yapmayı. O gün oturuyorduk parkta ve birden telefonuma kayıtlı olmayan bir numaradan mesaj geldi. Korkmuştum ve bir o kadar da endişelenmiştim. Neden bu kadar korkmuştum ve endişelenmiştim? Nedeni çok basitti aslında sizin bilmediğiniz birşey biraz sonra ki satırlarımda bunu açıklayacağım. 1 sene önce lise başlarında biriyle tanıştım ağır tranvalar yaşatan biri. İlk başlarda herşey çok güzeldi hep buluşuyor,sabahlara kadar telefonla konuşuyor bana küçük sürprizler yapıyordu. Beni gerçekten çok mutlu ediyordu, yaptığı küçük jestlerle nirvanaya taşıyordu mutluluğumu. Bir gün benimle evlenmek istediğiniz hatta beni kaçırmak istediğini söyledi. Bunu ilk başta korku ve panikle karşıladım ama daha sonra 'belki de benim kaderim ben bu şekilde daha mutlu olabilirim' diye içimden geçiriyordum. Ergenlik döneminde kim ailesiyle iyi geçinebilir ki tabikide çoğunluk benim gibi ailesiyle iyi geçinemeyen  hatta ailesinin onu sevmediğini onun için hiçbir şey yapmadığını vs düşünceleri geçirir aklından. Ailemle hiç anlaşamıyordum varlık içinde bir anda yokluğa düşmüştük ve bu olaydan onları muzdarip tutuyordum. Bu yüzden onlara karşı bir düşmanlık dahi beslemeye başlamıştım. Planımız hazırdı ben çalışıyordum iş çıkışımda gelip beni alacak ve kendi ofislerine götürecekti daha sonra onların memleketine gidecektik. Kendime ufak bir sırt çantası hazırladım ve işe gittim. Heyecan ve korku ile güneş ve ayın yer değiştirmelerini bekliyordum. Ve işte akşam saatleri havada karardı çıkışıma yaklaşık bir saat var. Etrafa bakınıyorum gözlerim onu arıyor gelip gelmediğini kontrol ediyorum. Tahmin ettiğiniz gibi gelmedi hatta mesaj dahi atmadı ve bende usulca evime geri döndüm. Aslında sevinmiştim de bir nevi bu benim için daha iyi oldu. Eve gittim ve aradım açmadı yazdım cevap vermedi. Bir kaç gün sonra karşıma çıktı bir anda okul çıkışı elinde bir kutu kalpli kutu bana doğru gülümseyerek ve koşar adımlarla ilerliyor. Onu gördüğüm anda bir an ağlamaya başladım. Sarıldı ve gözyaşlarımı sildi öptü gözlerimden. Kendime geldim ağlamayı bıraktım kendimden ittim onu ve bana söz verdiğini bana hiç haber bile vermediğini onu çok merak ettiğimi söyledim kızgın bir tavırla. Bana acilen memlekete gitmesi gerektiğini babaannesinin çok hasta olduğunu vs söyledi. Şimdiki aklım olsa asla inanmazdım ama o zaman henüz çocuktum ve ona olan sevgim ve güvenimden dolayı inandım. Beni bir yere götüreceğini ve çok mutlu olacağımı söyledi. Onunla beraber gittim. Evet beni çok güzel bir yere götürdü doğa manzaralı yemyeşil bir piknik alanı. Beğenmiştim ve yanında piknik malzemeleri ve yiyecek içecekte getirmişti. İşini biliyordu nasıl göz boyayacağını biliyordu. Sohbet ve kahkahalar eşliğinde yemek yedik ve oyun oynadık. Bir an sessizlik oluştu ve bana daha çok yakınlaşmaya başladı. Kulağıma eğildi ve bana çok güzel olduğumu bu yüzden beni çok fazla arzuladığını söyledi. Arzulamak neydi bir eylem mi yoksa özlemek gibi birşey miydi? Hiç bilmiyordum ve şöyle sordum 'arzulamak ne özledin mi yoksa ' bu şekilde ona bir soru yönelttim. Cevap vereceğini düşündüm fakat birden dudaklarıma yapıştı. Gözlerim kocaman oldu ve şaşırdım böyle birşey beklemiyordum. İttim kendimden öpmesinden hoşlanmamıştım. Bana neden için dercesine bir bakış attı. 'Bunu istemiyorum bu güzel anın mahvolmasıni istemiyorum'dedim. Kulağıma yaklaştı tekrardan 'anı daha çok güzelleştirmeye çalışıyorum korkma birşey olmayacak sadece banaa bırak kendini'dedi. Boynumdan öpmeye başladı yavaş yavaş ve sıcak nefesini en güzel yerine bırakarak. Bu etkilemişti beni hiç bilmediğim bir duygu ama tuhaf birşeyler oluyordu içim kıpır kıpırdı. Tekrardan dudağıma yaklaşmaya başladı beni resmen etkisi altına almıştı. Kendimi adeta bırakmıştım onun kollarına. Dudağımı öpmeye başladı önce usulca öptü benim bilmediğimi farketmişti ve bana yön vermeye çalışıyordu. Heyecanlanmıştım çünkü ilk defa öpüşüyor ve boynumdan öpmesine izin veriyordum. Öpüşürken elini saçlarımın arasında dolaştırıyordu bu hoşuma gidiyordu. Eli aşağı inmeye başladı göğüslerime iniyordu durdurmam gerekiyordu. Bir anda elini çektim tekrardan yukarı bu onu daha çok tahrik etti olacak ki bir anda hızlanmaya başladı ve daha hızlı nefes alıp veriyordu korktum ve çektim kendimi kalkmamız gerektiğini söyledim. Evelerimize dağıldık ve mesajlaştık. Gün hakkında konuştuk ve beni daha çok arzuladığını anlatmaya başladı. Benim neler hissettiğimi sorgulamaya başladı. Herşeyden habersiz konuşuyordum. Bir kaç gün sonra artık onunla yapamayacağımı farkettim. Bana sergilediği hal ve tavırları artık hoşuma gitmiyordu. Ayrılmak istediğimi söyledim. Ve bana sert çıkıştı ve ikna etmeye çalıştı ikna edemeyeceğini fark edince ağır konuşmaya başladı. Ve bu sonrasında tehdite kadar gitti. Bütün konuşmaların ss almıştı ve bunu aileme göndereceğini söyledi. Korktum evimin yerini ve babamın annemin telefon numarasını biliyordu. Bu konuşmaları aileme verseydi benim cezam çok büyük olacaktı. Ayrılmayacağımı onunla devam edeceğimi soyledim. Artık gözü dönmüştü bu korkum onun eline düşmüştü. Bana nude atmamı söyledi kabul etmediğim anda tehdite gidiyordu mecbur kaldım ona nude attım kabul etmedi yüzümün gözükmesini istedi kabul etmediğimde tehdit etmeye başladı. Gün geçtikçe daha çok koz oluyordu elinde artık çok fazla korkuyordum ve ne yapacağımı bilmiyordum. Gece saatlerinde, akşam saatlerinde beni yanına çağırıyordu. Gelemem dediğimde ise ben geliyorum o halde diyordu buda benim çıkmam için yeterli bir sebep oluyordu. Yanına gittiğimde özel yerlerime dokunuyor, okşuyor, elimi zorla özel yerlerinde gezdiyordu. Hatta bir keresinde ağzıma koydu zorla beni resmen bir oyuncak gibi görüyordu. Psikopat gibiydi ve çok değişmişti korkuyordum çok korkuyordum ama kimseye anlatamadım. Bir gün kuzenim benim ağladığımı gördü ve neden ağladığımı sordu ben birşey olmadı dedikçe üzerime geldi. 'Bana herşeyini anlatabilirsin her ne olursa olsun'dedi. Bu kelimesi beni harekete geçirdi ve ona anlattım herşeyi baştan sona kadar. Bana korkmamam gerektiğini onu her yerden engellememi ve hiçbirşey yapamayacağını söyledi. Aynen öyle oldu heryerden engelledim. Bir kaç kere babamı aradı ve ona kızınla evlenmek istiyorum onu kaçıracam vs vaatlerde bulunmuştu. Babamın telefonundan da engelledim. İçim aşırı rahatlamıştı ve onu hiçbir yerde görmüyor sesini dahi duymuyordum. Bir kaç fake hesaptan bana fotoğrafları vs attı ama hiç aldırış etmedim her defasında engelledim. Ve sonrasında kayboldu. Derin bir nefes almıştım o günlerde rahatlamış, özgürleşmiştim. 3 yıl sonra bana ulaştı fake hesaptan af diledi ve hakkımı helal etmemi istedi ama mesajına görüldü dahi atmadım. Çünkü ahım onun üzerinde ömrü hayatı boyunca.
  

  

iki kişiUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum