2.bölüm

131 18 43
                                    

- Bir kaç saat Önce - 

Azer evden çıktıktan sonra direk ofisine gelmiş gereken işlerle ilgileniyordu yeni bir ortaklığı vardı ama adamlara hiçte güvenmiyordu 

Azer : Hoşgeldiniz Nizam bey 

Nizam : Hoşbulduk Azer bu akşam sevikiyat var 

Azer : Nizam bey- 

Nizam : Uyuşturucu işinden memnun olmadığınu biliyorum merak etme bu yeni ortaklardan da 

Azer : Hemde hiç 

Nizam : Eee anlat azıcık var mı gelin 

Azer : Herkeste neden bu soruyu soruyor bana 

Nizam : E artık yaşın geldide ondan 

Azer : Nizam bey bizim işler malum benim anam sırf bu yüzden gencecik yaşta dul kaldı. Bende arkadamdan benim için ağlayan bir eş bırakmıycam 

Nizam : Gönül bu Azer karşına öyle biri çıkarki bu dediklerini yutturur sana 

Nizam gittikten sonra Azer kendine bir viski doldurmuş düşüncelere dalmıştı onu asıl düşündüren yaşlı kadının söyledikleri olmuştu. Daha önce aşk denen duyguyu hiç tatmamıştı hele ki bu hayata girdikten sonra hayatına kimseyi alamazdı. Bir kaç saat sonra arabası ile eve dönerken bir kaç araba tarafındabn sıkıştırılmış her ne kadar silahı ile karşılık versede bu adamların elinden zor kurtulmuştu ama kolundandan yaralandığı için daha fazla dayanamamış önüne çıkan ilk arabaya binmişti 

- Şimdiki zaman - 

Azer : Yardım et nolur 

Karşısında hiç tanımadığı bir adam vardı ne yapması gerektiğini kestiremiyordu artık ama yaralı birinide bırakamazdı. Bunun bir silah yarası olduğunuda hemen anlamıştı belliki bu adam birinden kaçıyor o yüzden yazlık evlerine sürmüş gereken malzemelerini de çıkarmış adam hala yarı baygındı 

Karaca : Adın ne senin 

Azer : Azer. Azer Kurtuluş 

Karaca : Kurşunu çıkarmam gerek canın çok yanar o yüzden iğne yapmam gerek 

Azer : Ta- tamam 

Karaca gereken iğneleride yaptıktan sonra kurşunu zorda olsa çıkarmayı başarmıştı ama bu adamın hastaneye gitmesi gerekiyordu 

Karaca : Hastaneye gitmemiz lazım 

Azer : Hastane olmaz 

Karaca : kolunda hasar kalabilir 

Azer : Doktor değilmisin sen 

Karaca : Hemşire'yim şuan koluna zarar vermiş bile olabilirim 

Azer : Birşey olmaz 

Karaca : Sen delisimn galiba kolunu bir daha kullanamaya bilirsin. Sinirler zarar görmüş olabilir 

Azer : Emin ol bana iyilik yapmış olursun 

Bu adam hakkında hiçbirşey bilmiyordu ama bir şeyi çok iyi anlamıştı ki bu adam deliydi kolunu kaybediceğini söylemesine rağmen umursamıyordu 

- Kurtuluş'lar - 

Herkes evde olmasına rağmen Azer'in hala gelmemesi herkesi germeye başlamıştı bile Yılmaz belli etmeden abisini arasada açmıyordu 

Fadik : Abin hala yok mu 

Yılmaz : Gelir ana birazdan 

Fadik : Birşey mi oldu yoksa ona 

Yılmaz : Bilmiyorum ana 

Fadik : Ne demek bilmiyorum oğlum 

Yılmaz : Nizam bey aradı az önce abim sevkiyata gitmemiş ana 

Fadik : Kesin birşey oldu 

Yılmaz : Ana sakin ol 

Fadik : Ben abinin ölüsünü beklemek istemiyorum oğlum 

Yılmaz : Ana abimi bilmiyor musun o kendini muhakkak korur 

Fadik : Korur dimi 

Yılmaz : Korur tabi 

Annesini sakinleştirmek içim sarılsada kendiside çok gergindi ya abisine birşey olursa ne yapardı bilmiyordu. Aslında abisine yardım etmek istiyordu ama o kesin ve net bir şekilde okuycaksın demişti 

- Ev - 

Azer  yorgunluğa daha fazla dayanamayıp uyup kalmış Karaca her ihtimale karşı başından ayrılmıyordu. Hastaneye götürmesi gerekiyordu ama başında kimbilir ne dert vardı 

Karaca: Koluna birşey olmasa bari 

Tam mutfağa gidiceği sırada Azer bileğinden tutmuş kurtulmaya çalışsada bırakmamıştı. Kısık sesle duyduğu sözler daha da şaşırtmıştı zaten 

Azer : Bırakma beni 

Karaca başlta emin olamasa elini adamın saçlarına götürüp okşamaya başladığında bileğini sıkıca saran eller gevşemişti 

Karaca : Buradayım sakin ol

Biraz kısa oldu farkındayım ama bu gün berbat bir gün geçirdim sırf söz verdim diye yayınladım en kısa zamanda telafi edicem 

Mayıs Çiçeği Where stories live. Discover now