Akıldan Çıkmayan

93 8 20
                                    


Langa Hasegawa, annesiyle yaşayan sıradan, 17 yaşında bir öğrenciydi.Langa genelde sosyalleşmeyi sevmeyen, utangaç bir kişiliğe sahipti. Zamanını genellikle dışarıda bisiklet sürerek geçirmeyi severdi.

Langa günün birinde her zaman yaptığı gibi bisikletini alıp dışarıya çıktı. Hep gtiği çimenli bir park vardı. Orası sessiz, güneşli ve rahat bir alandı. Pek insan olmadığı için kendini daha rahat ve güvende hissediyordu orada. Çimenlere uzanıp bulutları ve gökyüzünü seyrediyordu.

Birden parka kaykaylı, kızıl saçlı bir genç geldi ve kamelyalardan birine oturdu. Yaklaşık 15 dk falan oturduktan sonra gitti.

Bu genç Langa'nın dikkatini çekmişti. Langa aromantic'ti ama az önce gelen çocuk...

Langa gözlerini ayıramamıştı ondan. Daha önce birini gördüğünde hiç böyle hissetmemişti.

Tam onu düşünürken annesi aradı:

"Oğlum hadi eve gel hava soğudu üşüteceksin"

"Ah, peki gelirim birazdan"

"Çabuk ol ama"

"Tamamm"

Hava gerçekten kararmıştı, soğumuştu ve dışarıda Langa dışında kimse kalmamıştı.

Bisikletine binip ev doğru yol aldı.

Eve geldikten sonra elini yüzünü yıkayıp yemeğe geçti. En sevdiği yemek vardı sofrada, sarma. Normalde sevinirdi ama çok ruhsuz gibiydi Langa. Parktayken gelen kaykaylı çocuğu unutamıyor, aklından çıkaramıyordu ve neden onu bu kadar düşündüğünü anlamıyordu.

Sadece kaykay süren sıradan biriydi değil mi?



Değil mi?



...

Think About Him / RengaUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum