Symbol Terror

Bölüm 14 - Cazibe

*Asen'ın gözünden.*

Bu lanet iplerden kurtulmam lazımdı. Bir şekilde Pavel'i manüple etmeliyim. Şu an eve gelmesini beklemekten başka çarem yok.

Bir süre sonra Pavel eve geldi. Bodruma bana bakmak için inip bana dik dik bakmaya başladı. Manyak herif kaskını  hala çıkarmamış. Hemen konuşamasam da ona seslenmeye başladım. Pek siklemedi, daha fazla bağırdığımda ağzımı açtı. Tam ağzımı açtığında bir hata yaptığını fark etti. Hemen onun zihnine girdim. Onun bedenindeyken önce kendi bedenimi çözdüm. Bütün evi dağıtıp evden çıktım. Ardından Pavel'in bedeninden çıkıp kendi bedenime girdim. İlk iş Konstantin'in yanına uğradım. Konstantin'in odasına girdiğim de odada Yuri ile Konstantin'i konuşurken gördüm.

-Hoş geldin Asen. Kurtulmayı nasıl başardın?

-Konstantin! Seni gördüğüme o kadar sevindim ki. Bir dakika. Sen benim kaçırıldığımı nereden biliyorsun? Hem madem haberin vardı niye kurtarmaya gelmedin!

-Asen, sakin ol. Kurtulacağını biliyordum. Aynı zamanda şu aralar çok meşgul olduğumu biliyorsun. Merak etme... Yakında Pavel'i infaz edeceğiz. Daha fazla bize dert olamaz.

Koltukta oturan Yuri birden konuşmaya atladı.

-Pavel'in bundan haberi var mı?

Ardından Yuri dalga geçermiş gibi gülmeye başladı. Bunu gören Konstantin sadece tepkisizce Yuri'ye baktı. Bir süre sonra Yuri "Neyse ben kaçtım." diyip odadan çıktı.

-Bu ahmağı atma vaktin gelmedi mi henüz?

-Henüz değil Asen. Şu an işimize yarıyor. Neyse... Sana tekrardan bir görevim var. Benim tatlı sukkubus'um.

-Neymiş?

-Alexander denen manyağı halletmeni istiyorum. Kendisi zamanında sadık bir askerimdi. Hatta General Mühür diye bir namı vardı. Kendisi hiç hafife alınacak gibi değil. Yapar mısın?

-Tabii...

-Bu arada kendini ele verme. İlk önce onu klasik ayartmaya çalış. Eğer savaşmak zorunda kalırsan telefonundan beni çaldır. Birini gönderirim. Alexander'ı elinde ki mühürden tanırsın. Her zaman her gece aynı bar'a gider.

-Tamamdır. Ben hallederim. Neyse sağ ol.

Odadan çıktım ve Konstantin'in bana verdiği lokasyona doğru gitmeye başladım. Lokasyon'a ulaştığımda bir bara geldim. Bardan içeri girdim ve Alexander'ı aramaya başladım. Elinde mühür olan birini fark ettim. Şans eseri yanı boştu. Yanına oturup bir şişe viski istedim. Göz ucu ile Alexander'a bakıyordum. Adam 45-50 yaşlarında görünüyordu. Üzerinde bir komando ceketi. Kafasında bir Uşanka takılıydı. Ve gözünde bir pençe izi vardı. Aşırı yapılı bir adamdı. Omuz kasları aşırı geniş. Tam bir ölüm makinesi gibi. Ceketinin altına giydiği beyaz atlet bira ile lekelenmişti. En sonunda Alexander'ı süzerken o beni fark etti.

-Bir şey mi ilgini çekti tatlım?

-A... Ha evet... Nasılsın koca adam.

-Daha iyi olamazdım. Size bir bira ısmarlayabilir miyim?

-Tabii. Teşekkürler koca adam.

Bana 5 şişe bira içirdi. Zevk iblisi olduğum için hiç bir türlü sarhoş olmuyordum. Ama sarhoş taklidi yapmaya başladım. Fırsattan istifade Alexander beni evine götürdü. Evden içeri girdiğim de ilk iş onun koltuğuna oturup kendi evimdeymiş gibi yayıldım. Alexander karşımda ki koltuğa oturup bar'da olan halinden daha ciddi bir vaziyette bana bakıyordu.

-Ben de yedim.

Bir anda Alexander'ın yanında Daito* oluştu. Bana katanayı savurmaya başladı. Bütün hareketleri savundum ve adamın kafasına atladım. Adama dokunurken. Bacaklarım ile boynunu sardım. Adamın zihnine girdim. Tam zihnine girdiğimda Daito ile harakiri yaptı. Ardından Alexander'ın bedeni eridi. O beden tekrardan eski halini aldı. Beni boynumdan kavrayıp duvara vurdu. 

-EVİME ZARAR VERMEYE LAYIK BİLE DEĞİLSİN.

Benim boğazımı kavrarken balkon kapısını açtı ve beni balkondan aşağıya fırlattı. Kafam aşağıda vücudum yukarıdayken aşağıya doğru düşüyordum. Tam yere düşerken yerden ucu epey bir mızrak çıktı. Sanırım bu sonum olacaktı. Ki bir anda mızrak alev alıp erimeye başladı. O anda Stepan beni havada yakaladı ve yere bıraktı. Veronica yanıma gelip beni korumaya başladı.

-SİZ HEPİNİZ BEN TEK!

Alexander iki ayak üzeri yere çakıldı. Elinde ki mühür bütün vücudunu sardı ve vücudundan bir sürü kol çıkmaya başladı. Bedeni evrimleşti ve gücünü daha da çok katladı. İlk önce Stepan'a atıldı. Cüsse ve kuvvet farkından Stepan'ı yerle bir etti. Ardından ellerinde demir, iki adet sivri metal dişli muştalar oluştu. Veronica'ya atıldı. Veronica bir anda Alexander'a alev dalgası fırlattı. Alexander önünde kocaman topraktan bir duvar oluşturdu. Alev dalgası kesilince duvar tekrardan yere girdi. Veronica'yı boynundan tutup kaldırdı. Tam Veronica'yı boğarken Stepan diğer sokak dövüşçüleri ile Alexander'a atıldı. Alexander'ın vücudunu 10 kişi kapladı. Hepsi kesici, ağır aletleri Alexander'a vuruyordu. Bir anda Stepan geriye atladı ve Veronica kocaman bir alev topunu Alexander'a fırlattı. Tam isabet. Alexander acı ile bağırıyordu. Bütün vücudu alev almıştı. Bir süre sonra acıdan yere yığıldı. Bu sefer gerçek bedeniydi ki beden erimedi. Bir süre sonra Konstantin'in kiraladığı bir kamyonetin içinde bir hücrenin içine Alexander'ı soktular. Hücre normal bir hücre değildi. Hücrenin içinde duvarlarda Konstantin'in mühürleri duvarlara asılmıştı. Hücrenin içinde Alexander gücünü kullanamadı. Bir süre sonra kamyonet oradan gitti. Ben de Veronicanın evine gittim. Sonra telefonuma bir mesaj geldi.

"İyi iş. :)" -Konstantin