Bu sıralar içimde bir birikmişlik hissediyorum, uykusuzluktan ölüyorum ama bu kafamın içindekileri gram ilgilendirmiyor. dönüyorum beynimin odalarında, hepsi ayrı bir kızıllık veriyor. Yıllar iyi gelir diyorum, öldürdüğüm vakitlere dönüp baktığımda, bugünde bir hiçlik görüyorum.
Mümkün olsaydı eğer her gün bir çiçek gibi seni dikmek isterdim saksıya. Kurumuş toprağa nasıl hayat verdiğini öğrenmek isterdim. Görmek isterdim nasıl güzellik kattığını, yanında durdukça çiçekler nasıl açar izlemek isterdim. Sen olmak isterdim yaşadıkça hayat dolmayı, umudu nasıl öğrettiğini bilmeyi isterdim. Çok şey değil aslında sen olmak, kırılan yerlerini sarıp sarmalamak. Şimdi bütün mesafelere rağmen her şeyi bırakıp sana gelmeyi isterdim. Az gelişmiş cümlemle kısacası 'sen olmayı isterdim.'
Seni saf bir güzellik için sevmedim, ruhunun ışıltısını, gözlerinin buğusunu, heyecanlanınca ve üzülünce titreyen sesini, o masum çocukluğunu sevdim.
Ölürken bile tutmak istediğim eller, senin ellerin.
Bu sıralar içimde bir birikmişlik hissediyorum, uykusuzluktan ölüyorum ama bu kafamın içindekileri gram ilgilendirmiyor. dönüyorum beynimin odalarında, hepsi ayrı bir kızıllık veriyor. Yıllar iyi gelir diyorum, öldürdüğüm vakitlere dönüp baktığımda, bugünde bir hiçlik görüyorum.