I. BÖLÜM

341 12 6
                                    

    "Yine o sesle uyandım...Etrafıma bakındım,kimse yoktu.Aslıanda her şeyin bir rüyayla bağlantılı olduğunu düşünüyordum.Ta ki bu zamana kadar.Çünkü bu olay son bir haftadır aralıksız başımdaydı.Artık beni çıldırtacak dereceye getirmişti.Burdan taşınmayı düşünmedim değil.

    Korkuyordum elbette.Yine de yatağımdan kalktım ve banyoya gittim.Ayna da kendimi süzdüm.Uykusuzluktan şişmiş gözlerim benim için her zaman bir dert olmuştur.Onun dışında sabahın altısı olmasına rağmen fena görünmüyordum.Bugün önemli bir gündü.Hayatımın dönümü olabilecek kadar önemli bir gün.Güzel görünmek gerekliydi.

          Kısa bir kahvaltıdan sonra hazırlanıp evden çıktım.Bu sefer bayağı bir şıktım.Arabama yöneldim.Komşum Andre'de oradan geçiyormuş;

-"Hey,Candice!Pardon Diva Candice!Umarım şöhretbizi unutturmaz." dedi gülümseyerek.Sesindeki neşeyi anlayabiliyordum.

-"Andre.Saçmalama.Kesinlikle." dedim gözlerimi devirerek.

-" Bugün ,biliyorum ki o da senden hoşlanacak." sesindeki kırgınlık beni derinden etkilemişti.

Cevap vermeyecektim.Buna karşılık vermek istemiyordum.Saatime baktım ve ;

-"Benim gitmem gerek Andre.Geç kalıyorum.Sonra konuşuruz ha ne dersin?" dedim ve arabamı çalıştırıp yola koyuldum.Andre üzgün bir halde arkamdan bakıyordu.Emindim.Dikiz aynasından kontrol ettim.Evet öyleydi.

      Andre ve ben çok eski arkadaşlardık.Daha doğrusu bana göre böyle olduğuna garanti verebilirim.Annem ve babam boşandığında babamla buraya,California'ya taşınmıştık.Küçüktüm.Sekiz yaşındaydım.Andre ise yedi yaşındaydı.Çok iyi hatırlıyorum.Eve eşyalarımızı taşıyordum.Köpeğim Deni'yi zaptetmek zor bir işti.Andre'nin köpeği Kimmy ve Deni birbirlerini gördükleri onları elde tutmak imkansızdı.İşte köpeklerimiz sayesinde tanışmıştık onunla ve iyi ki de tanılmıştık.Sonsuza dek sevebileceğim tek arkadaşım odur.Sadece arkadaş.Fakat o söylemese onun bana karşı boş olmadığını ben hissedebiliyordum ve bunun arkadaşlığımızı zedelemesine izin vermeyeceğim.

         Aklımdaki bu düşüncelerden vardığımın farkına varmamışım.Öyle ki orayı iki durak geçmişim bile.Orayı dıyorum çünkü daha tam olarak ne demem gerekli bilmiyorum.Geri döndüm.Arabamı otoparka parkedip binanın içine girdim."Aman Tanrım."Burası inanılmaz güzel dizayn edilmiş bir yerdi.Oysa sadece dış mimariyi gören birisi buranın sıradan bir iş yeri olduğunu düşünebilirdi.Aynen benim gibi.Fakat içeriye girdiğimde ortamın bu denli şahane olması bu işin benim için gerçekten bir dönüm noktası olduğuna inandırdı.Bu insanlar para içinde yüzüyorlardı.Ben ise bugüne kadar geçimini kösede ki pastaneden karşılayan biriydim.Buraya gelmemin istenmesi de ayrı bir şanstı.O gün pastaneme gelen ve beni keşfeden Mr.Wesley'e minnettarım.

   Mr.Wesley.Tabi ki.Onu bulmam gerekliydi anlaşmamı imzalamak için.İleriden sağa döndüm.Soracak birilerini arıyordum.Ve evet.İşte.İşte orada birisi vardı ama sorabileceğim en son kişi o idi.Andre'nin bahsettiği o.Kevin...

          Kevin sanki bir şeyden rahatsız olmuş gibi arkasına yavaş yavaş döndü.Aramızda 5 m vardı.Hiç seste çıkarmamıştım.Kötü kokmadığımdan da emindim.Koksam bile 5 m öteden nasıl duyulabilir ki?

         Göz göze geldik.Gözleri bir saniyeliğine kıpkırmızı kesildi.Sanki yanıp sönmüştü.Yumruğunu sıkıyordu.Bana öfke ilebakıyordu.İnanamıyordum.Ondan korkmuştum.Daha fazla ilerleyemedim.Hayır ilerleyemedim.Oracıkta kaldım.O ise bana doğru hareket etti.Gözlerini benden bir an olsun ayırmadı.Yüzündeki öfke dahil bana doğru geliyordu.Çok korktum.Sağımdan hızla geçti.Geçerken sanki kükremişti.Çıkardığı ses...Bu ses bana tanıdık geliyordu.Korkudan orada takılı kalmıştım.

          "Bayan Candice.Bayan Candice.İyi misiniz?" 

Bu sesle,Mr.Wesley'in sesiyle kendime geldim.Ben ararken o beni bulmuştu.İlginç bir olay.Öncelikle tereddütle arkama baktım.Gitmişti.Yaşadıklarımın şokuyla cevap verdim;

"Şey,evet iyiyim.Şey ben özür dilerim.Odanızı arıyordum da."

"Pekala.Gel konuşalım Candice."

       İçeri girdik.Yaklaşık 15 dk süren konuşmanın ardından BAMS ile kontrantı imzalamış oldum.Evet işte.Hayatım artık yeni bir hayattı.Şan,şöhret,daha çok insan,daha çok sevgi.Bunlar benim için her şey demekti.Anlaşma sonrası vedalaştık ve bahçeye çıktım. 

       Derin bir nesef aldım.Ah.Bu mutluluğumu kimse bozamazdı.Gözlerim ou aramaya başladı.Yine korkak bakışlarla ortalığı tarıyordum.O yanıp sönen gözler,hırıltılar,öfkeli surat aklımdan çıkmıyordu.Oysa bugün için çok iyi hazırlanmıştım.Bunun sebebini düşünüyordum bir yandanda.Ama onu ortalıkta bulamadım.Arabama atlayıp eve gittim..."

SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin