22. Bölüm - Kıskançlık

244K 8.6K 4.4K
                                    

22. Bölüm - Kıskançlık

" Özledim ... "

Doğru mu duydum diye gözlerimi iyice açıp yüzüne baktığımda o bana bakmıyordu ve sadece yola odaklanmıştı.

Elim hâlâ onun parmakları arasındayken , elini dizine koydu ve baş parmağıyla okşamaya başladı. Ben hâlâ ne olduğunu anlayamamış bir şekilde onun yüzünü seyrederken kalbim maratona çıkmış bir sporcu gibi atıyordu. Bu yaptığına anlam veremezken dudaklarını araladı.

" Şu geçen salıncakta olanlar, bir türlü konuşamadık... "

Toprak'ın dudağındaki gülümsemeyle söylediği şeyler beni alev alev kızartmıştı. O anı açmasını istemiyordum. Onun yüzüne bakmak yerine hemen kafamı eğip önüme döndüm.

" İpek? "

Cevaplamayıp istifimi bozmadığımda arabanın yavaşladığını hissettim. Kafamı kaldırdığımda sağa çekmişti arabayı.

" Bana bakar mısın ? "

Kafamı iki yana salladığımda elini çeneme getirdi. Yavaş bir şekilde incitmeden kendine çevirdiğinde mecbur bakmak zorunda kaldım.

Eli çenemden yanağıma kaydığında gözleri yüzümü inceliyordu. Bense gözlerimi onun gözlerinden ayıramıyordum.

" Bence biz hiç boşa zaman kaybetmeyelim "

Son sözüyle bakışları gözlerimde durduğunda yutkundum.

" Bir şansı hak etmiyormuyuz sencede "

Eğer şuanda kalpten gitmezsem bir daha kolay ölüceğimi sanmıyorum . O değil miydi benimle bir süre sonra boşanmak isteyen, beni küçük bulan ?

"A-ama "

" Bak , o dediklerimin hepsini unut. Yanılıyormuşum . Sen benim için küçük falan değilsin . Baya sevdirdin kendini bana. "

İki elimide ellerinin arasına aldığında devam etti.

" Sana karşı acımasız olamıyorum ya da , sorumsuz ! Daha dün yanımdan ayrılmana rağmen ve abinle olduğunu bilmeme rağmen seni çok merak ettim . Hatta gece yanımda olmadığın için uyuyamadım bile "

Gözlerine daha fazla bakmaya cesaret edemediğim için ellerimize odaklandım.

" Bu hislere bir anlam veremiyorum ama tek bildiğim şey, karıma rahat bir şekilde dokunup ona karışabilmeyi istemek . "

Asla beklemediğim kelimeleri ağzından duymak beni şoka uğratırken ne yapacağımı bilemiyordum. Daha kendi hislerimden bile emin değildim ki ben.

" Tamam kabul, ani oldu biraz. Ama bize bı şans tanıyalım. Öyle hemen karım ol demiyorum sana. Sadece yavaş yavaş olduğu gibi yaşayalım. Sana söz veriyorum seni üzmemeye, kırmamaya özen göstericem . "

Sıcak bastığını hissedip kuruyan dudaklarımda dilimi gezdirdim, ardından sağ elimi elinden çekip yelpaze gibi yüzüme doğru salladım ama pek etki etmedi .

Toprağın sesli bir şekilde gülmesiyle düğmeye basıp camı açtım.

" Geç kalıyoruz yanlız ... "

" Bunu evet olarak kabul ediyorum, yani bu saatten sonra kolay kolay senden uzak durmicam. Yanımızda biri olsun olmasın hiç önemli değil. "

Yüzüne bakmadan kafamı salladığımda diğer elimi de çekip parmaklarımla oynamaya başladım. O ise yüzündeki gülümsemenin kaybolmadığına emin olduğum bir şekilde arabayı çalıştırdı.

Trabzon'a Gelin ( Düzenlenecek! )Where stories live. Discover now