Söyleşi: "Blind Cat Black Türkiye Gösterimi Öncesinde"

105 2 0
                                    

Barış Yarsel: Kasım 2009'da E. Ayhan Çağlar'ın kitaplarına girmeyen  "Takma Göz" isimli şiirini Khalkedonista fanzin ile birlikte tek sayılık, tek sayfalık bir fanzin olarak yayınladınız. Buradan başlayarak, hem E. Ayhan Çağlar'ın izini sürmenizin kısa hikayesini alalım, hem de şiirde "Başka bir göz varmış / çocukken bende / şimdi bir göz taktılar ki / sormayın" diyen "ödülsüz şair" Çağlar'ın "kurumsallaşmış" edebiyat çevreleri tarafından görmezden gelinmeye, unutturulmaya çalışmasına değinelim. Ece Ayhan (kızma, ben yine ona böyle sesleneyim) gibi bir şair, zaten kendini savunabilir kuşkusuz, ancak bu "kötülük yağmuru" da dinecek gibi gözükmüyor, ne dersin?

Zafer Yalçınpınar: 2007 senesine kadar Ece Ayhan’ı unutturmak yönünde belirgin bir çaba vardı. Çünkü edebiyat dünyasının mevcut vasatlığı, edebiyattan nemalanmaya çalışan ortalama idraklılar ve kifayetsiz muhterisler Ece Ayhan’ın şiirinin, yaşamının, poetikasının geleceğe uzanacak kadar yetkin ve sıkı olduğunu fark etmişlerdi. Hatta bu kapsamda Ece Ayhan’ın poetikasının geleceğin şiirini belirlediğini bile düşünebiliriz. Durum böyle olunca Ece Ayhan’ın dirisine yaptıkları gibi ölüsüne de “sessizlik suikastı” uygulamaya çalıştılar. Zamanında, Ece Ayhan söz konusu kifayetsiz muhteris tipolojisinin üzerinden tank gibi geçmiştir. Vasat edebiyatçıların Ece Ayhan’ı unutturmak yönündeki çabalarına karşı ilk tokat İlhan Berk ile Ece Ayhan’ın mektuplaşmalarını içeren “Hoşça Kal” adlı kitabın Ece Ayhan’ın ölümünden hemen sonra yayımlanmasıdır. Ardından 2007’de Eren Barış’ın hazırladığı “POeLİTİKA” adlı kitap da çok önemli bir kırılma noktasıdır. Bu iki kitabın ardından –özellikle de Eren’in kitabının ardından- o vasat kesimler Ece Ayhan’ı unutturamayacaklarını anladılar. Şimdilerde ise hemen hemen her alanda olduğu gibi Ece Ayhan konusunda da çeşitli dezenformasyon girişimleri var. Ece Ayhan’ı desteklemediği düşüncelerle, kavramlarla, olaylarla tanıtmaya, yapay bağlamların içerisinde Ece Ayhan’ın adını kullanmaya, hiç olmadık ve yersiz şeylerle Ece Ayhan şiirini ilişkilendirmeye çalışıyorlar… Bütün bu girişimlere karşı verilebilecek en güzel cevabın, atılacak en güzel tokadın Takma Göz, İnsanların Kötüsü, İnfanta, Bir Gemi gibi Ece Ayhan’ın pek bilinmeyen, kitaplarına girmemiş çok özel şiirlerinin tekrardan dergilerde, fanzinlerde ve bazı platformlarda yayımlanması olduğunu düşünüyorum. 1950-1960 döneminde yazılmış, çeşitli dergilerde (özellikle de Yenilik,  Yeni Ufuklar adlı dergilerde) yayımlanmış fakat Ece Ayhan’ın kitaplarına girmemiş böylesi birçok şiir var. 20-30 adet… Ece, bu şiirlerinin hepsini de “E. Ayhan Çağlar” olarak imzalamış… Şunu da söyleyeyim hemen, bu yakınlarda “İnsanların Kötüsü” adlı şiir Underground Poetix’in 6. sayısında yeniden yayımlanacak… Ece Ayhan’ı daha doğrusu Ayhan Çağlar’ı anlamak istiyorsanız, o şiiri mutlaka okumalısınız ve içselleştirmelisiniz.  Bir de, tabii ya, Chris King’in “Blind Cat Black” adlı sürrealist zombi filminin Türkiye gösterimi çok önemli… Çok sıkı, oturaklı ve yerinde bir tokat… Bakın, dünyanın öbür ucunda bir taife Ece Ayhan’ın şiirlerini, neye ulaşmaya çalıştığını kavrayabiliyor, fakat bizim edebiyat ortalığımız –bilerek edebiyat ortamı demiyorum- hâlâ Ece Ayhan’ın evrenselliğini kabullenemiyor... Bile bile anlamazlıktan geliyorlar filan… Hayret yahu, işte sana bir kötülük dayanışması!

Buradan, “Kötülük yağmuru” meselesine gelelim… Kendisiyle yanmış, kalb ve vicdan sahibi, sahici insanlar oldukça o yağmurun bir sele dönüşmeyeceğine eminim!

B.Y.: Chris King’in ve Poetry Scores'un  “Blind Cat Black” ismiyle çevrilen kitaba dair yaptıkları müziklere ulaşma süreci nasıldı? Ortaya çıktığında, Türkiye'den tepkiler neler oldu?

Z.Y.: İnternette gerçekleştirdiğim periyodik Ece Ayhan aramalarım sonucunda Chris King’in ve Poetry Scores taifesinin “Blind Cat Black” adlı albüm çalışmasından bazı parçalara rastladım. Zaten Murat-Nemet Nejat’ın “Bakışsız Bir Kedi Kara ve Ortodoksluklar” çevirisi ile Chris King’in konuya ilişkin bir yazısını Virgül Dergisi’nin ilk sayısından hatırlıyordum. Chris King’le bağlantı kurup albümdeki tüm şarkıları ve şiir okumalarını derledim. Evvel’de (o zamanki adıyla Sonrasızlık’ta) ve bazı platformlarda “Blind Cat Black” adlı albümü, şiir okumalarını ve şarkıları paylaştım. Ayrıca konuya ilişkin bir haber de Birgün Gazetesi’nin kültür-sanat sayfalarında ve Karga Mecmua’da yayımlandı. Fakat bizim dandik edebiyat ortalığımız işbu olayı da görmezden geldi. Edebiyat dergilerinde konuya ilişkin tek bir satır bile yer almadı. Bakın, bizim edebiyat ortalığımız gerçekten vasattır ve Ece Ayhan’ın poetikasının sıkılığı, sahiciliği altında bugün bile ezilmektedir. Mesele Ece Ayhan olunca kaçacak delik ararlar, sinsiyete düşerler, çünkü onun yaşamının ve şiirinin karşısında eziktirler… Bu nedenledir ki Ece Ayhan’a hâlâ “sessizlik suikastı” uygulamaya çalışmaktadırlar. Fakat hikâye gene basittir; kalbinde kendisinden daha büyük bir çocuk taşıyanlar, Ece Ayhan’ın görmezden gelinmesine izin vermeyecekler…

Söyleşi: "Blind Cat Black Türkiye Gösterimi Öncesinde"Where stories live. Discover now