Who Are They?

240 8 2
                                    

Merhaba, Bu bölümü çevirene kadar çok yoruldum! Tam anlamıyla yoruldum! ellerim, gözlerim ve beynim.. Bir kaç olumlu yorum için çeviriyorum. Geç geldiyse üzgünüm. 4 sayfa bir bölüm okurken kısa ama çevirirken çok zor. Umarım hoşunuza gider. Aralarda çevirme hatalarından kaynaklanan düşük cümleler veya anlamsız cümleler olabilir. Sonuçta harika çevirmiyorum. Herneyse. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar.

Çeviri hakkı tamamiyle bana aittir.

All Rights Reserved © xAmberr_1Dx

Reece'nin Anlatımından;

Evin ön kapısından lezzetli bir koku geliyordu ve bende kapıyı açmamak için patlıyordum. Babamın ne yaptığını görmek için mutfağa gittim. Fırının önünde diz çökmüştü. Fırının içine görmek için birkaç adım attım. 

 "Güzel görünüyor, değil mi?"

"Evet, öyle." 

"Ben yaptım." dedi gururla.

"Evet, Bir paket karışımı ile." dedim alayla. Aslında babam iyi bir aşçıdır. 

"Hayır aslında bunu ben yaptım. Eğer gelirlerse misafirimiz var.

"Oh, Harika baba; Bana birtane yaptığın için teşekkürler." diyerek alay ettim. Umursamıyordum. Aslında babamla dalga geçmeyi seviyorum. 

 "Eğer beğenirsen sanada bir tane yaptım."

"Hayır ben iyiyim. Önemli değil."

"Tamam o zaman. Komşularla tanışmaya gelmek ister misin?"

"Ee, Hayır teşekkürler. Yapmam gereken bolca ödevim var. Onlarla sonra tanışırım." Odama gittim ve çantamı yere bıraktım. Kendimi yatağa attım ve Nokia telefonumu elime aldım.

"Selam Reece."

"Selam Jolie."

"Ona bu kızla ilgili soru sordum."

 "Oh, tamam. Ne dedi?"

"Kızı tanımadığını söyledi. Kız arkadaşlarına gidip onu öpmeye cesaret edeceğini söylemiş. Ve o da ona biraz cesaret vereceğini söyledi." dedi Jolie kahkaha atarak. 

"Tamam, doğru. Sonra dışarı gitmediler değilmi ? yada herhangi birşey?"

"Hayır Reece, Onunla dışarı gittiğini sordum, Ama o onu tanımıyormuş." dedi sabırsız sesiyle. 

"Tamam, Bak. Yapmama gereken ödevlerim var. Pazartesiye bir kompozisyonumvar. Ben başlamadım bile."

"Oh, Tamam o zaman. Sonra görüşürüz."

"Hoşçakal." Kalktım ve ön pencereme yürüdüm. Odamda iki pencere var. Biri karşıdaki evleri gösterir. Diğeri ise komşunun evinin kapısını gösteriyor."

Babamı yolda fırın eldivenleri ile yürürken gördüm. Belli ki unutmuştu. Utanç verici.  Favori şarkımı aldım ve penceremin önüne ödevim ile oturdum ve One Direction'ın 'What's make you beautiful' şarkısını başlattım. Onlar benim her zaman favori erkek grubum. Bütün şarkılarını seviyorum. Ama favorim 'Forever Young' , 'What's Make You Beautiful' , 'Na Na Na' ve 'Gotta Be You.'

 Şarkıya eşlik ederek söyledim. Çaprazdaki evde ki komşulara baktım. Bir kadın ve evi taşımasına yardım etmesi için 6 tane erkek vardı. İki tane sarı kafa gördüm. Bunlaradn biri Ray'in kafasıydı. 3 tane kahverengi ve birde siyah kafa gördüm. Onlar beni bu konumda görebilirlerdi. Babam ayakta kadınla konuşuyordu. O sarışın. Düz ve uzun kıvırcık saçları var. Kadın babamla (Adı Jay. Yani Reece'in babasının adı Jay. Bilmiyorsanız bunu bir kenara yazın.) mutlu bir şekilde sohbet ediyor ve konuşuyordu, İçeri girebilirmi diye sorduğunu gördüm. Çocuklar minibüsten birşeyler taşırken babam tekrar dışarı çıktı. Konuşuyorlardı. Hepsi. Komşularımızın kim olduğunu merak ediyordum. O sırada ev telefonu çaldı. 

It's Gotta Be You {One Direction/Zayn Malik} ÇEVİRİSİ BIRAKILDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin