beden

5 0 0
                                    

yaşadıkça travmalar devralırdım.zaman akar,devir teslim yapamadan başkaları benden önce davranırdı.geride kalırdım,küçüklüğümden süregelen bir alışkanlık.basit bir hikaye,trajik.dram.en ince noktasında,en önemli anında,iade etme safhasında kime ettiğime bakmazdım.bencilce ve aşağılık eylemlerdi yaptıklarım.iade edilen,asla gönderene gitmezdi.göz yumardım buna,seve seve hem de.cisim,isim bilincinden yoksun; çarpıyordu,çakışıyordu,yakıyor,kanıyordu travmalar.
çarpışıyor,yanıyor,yakınıyorduk.
annemin ninnilerini duyuyorduk.
acıyorduk.
kanıyorduk,uzakta.

teni kırmızı yakutlarla kaplıydı.
ayırt edemiyordum,ellerim neden bu kadar parlak?soğuk bir kış akşamında buz tutmuş penceredeki görüş netliğiyle el yordamım beni hayal kırıklığına uğratıyor.neden burnu ona benziyor bu kadar,gözleri solmuş?
kırgın,mırıldanıyorum: "için mi öldü?"
saç tutamları dökülüyor parmaklarımdan.yerinde duramıyor gibi,sağa ve sola,bıkmadan ve tükenmeden savruluyor yakutlar.dudakları,serindi dudakları.onu en son yalnız bıraktığım gün canlanıyor gönlümde.
"eğer seni daha önce tanımış olsaydım,tüm doğum günü dileklerim için seni dilerdim."diyorum,yarı çıplak vücudu gergin,yüzü acı dolu,çıkıyorum.gelmekte geç mi kalmıştım?yanlış zamanda mı devrettim yasaklarımı?
pişman olamıyorum,pişman olamıyorum,göğsüm yırtılıyor!kuşlar cesedimi beklediğini fısıldıyor.çok karanlık,korkamıyorum.yanımdaki beden,'ey yüce!'dediğim o beden,tüm güvenimi alıp kapkara ağzında çiğniyor umarsızca.başım boş.serzenişte,özgür bir cesetten ibaretmiş gibi hissediyorum.sivri korkuluklar gözlerimi kesiyor,yalnızım.yalın ve hırsızım.hırssız,sınırsız,kılçıksız...kemik!kemiklerim yumuşacık,yerimden oynatmıyor beni.uzaklaşmıyor,neden uzaklaşmıyor?itme takatini bulamazken bekliyorum kalkıp gitmesini,başka bedenlerde kasıklarını ısıtmasını.eli elime kenetli,göğsü durgun.parmak uçlarım mosmor.yoksa onunkiler mi?
korku dolu bir tiksintiyle itiyorum vücudunu.hiç direnmiyor.şaşkın ve biraz da alınmışım.utanmazca savruluyor diğer tarafa,buğulanıyor görüntüsü.kendini kaybetmiş,yerden yere vuruyordu arsız vücudunu.dikkatimi çekmeye çalıştığını düşünüyorum.çocukça bir savurganlıkla kırmızılar fırlatıyor.sonumuz kuşkusuz cehennem.kırmızı,kırmızı,kırmızılar çığlık atıyor,kulaklarımdan yakutlar dökülüyor.ellerime doluyor,düşenleri toplamaya çalışıyorum.ılık,kaygan yakutlar.zenginlik gölü içinde yatıyorum,saçlarıma bulaşmış kokusu ve zenginliği.en sıcak yeri yakutları artık,yakıyorlar beni.harlanarak,tutuşuyorum.çığlıklarım noksan,yanıyorum.
aklımdan çıkmıyor fikri,yanmak hiç bu kadar sükun olmamıştı.

serazatWhere stories live. Discover now