Son Gözyaşı

Bölüm Şarkıları;
Taylor Swift - Shake It Off
Selena Gomez - A year Without Rain
                 
''I stay up too late
Got  nothing in my brain
That's what people say
That's what people say
I go on too many dates
But I can't make them stay
At least that's what people say
That's what people say
But I keep cruising
Can't stop, won't stop moving
It's like I got this music in my mind
Sayin' it's gonna be alright.''

Şarkı sözleri kulağımı doldurmaya başlamıştı. O sıra kendi kendime mırıldanıyordum. Şarkı biraz olsun üzerimdeki yorgunluğu atmaya yardımcı oluyordu. Bugün cafede öncekinden daha çok müşteri vardı. Yaz mevsiminin en kötü tarafı ise deli gibi çalışmak. Ben bunları derin derin düşünürken arkadan bir el omzuma dokundu. Arkama baktığımda Mert olduğunu farkettim.

''Şu ilerdeki kadın senin teyzen değil mi Çisil?''

Gösterdiği yere baktığımda teyzemin bana doğru geldiğini farkettim.

''Teşekkür ederim Mert haber verdiğin için.''

Teyzem benim hayatımda en değerli insandır. Çocukluğumdan beri anne ve babamın yokluğunu bana hiçbir zaman hissettirmedi. Onun yanında ve tabii ki yanımdan hiçbir zaman ayrılmayan biricik kuzenim Çağrıyla büyüdüm. Çağrıyla çok iyi anlaşıyoruz çünkü hem yaşıtız hem de ortak noktamız olan baba hasreti bizi birbirimize bağlıyor.

Ben bunları düşünürken Nevin teyzemin bana seslendi.

''Nasılsın?''

''İyiyim teyze neden geldin buralara kadar?''

''Seni şarkı söylerken dinlemeye geldim kızım unuttun mu yoksa?''

''Ne şarkısı teyze ne söylemesi? Anlamadım hiçbir şey.''

Tam bu sözü söylerken Mert araya girdi.

''Nevin teyze kusura bakma Çisilin bundan haberi yoktu. Oda şuan öğrendi şarkı söyleyeceğini. Fırsat bulsaydım söyleyecektim.''

''Ne işler karıştırıyorsun yine Mert ne şarkısı söyleyeceğim?''

''Aa Çisil hadi ama teyzen geldi buralara kadar cafede baya kalabalık canlı müzik için ortam var gitarist şuan seni bekliyor başlamak için çok iyi bahşiş kazanırsın bu kalabalıkla :) ''

Bahşiş işi kafamda yatmaya başlamıştı artık teyzeme yük olmak istemiyordum. İşte okumak zaten yeterince masraf olduğu için kabul etmeye karar verdim.

''Tamam kabul ediyorum ama sadece bir seferlik.''

Küçük sahne gibi bi yere çıktığımda etrafa bakıyordum oldukca kalabalık bi ortam vardı. Dikkatlice etrafıma bakarken bir çift gözün beni sezdiğini fark ettim Heyecanlanmaya başlamıştım alışık değildim herkesin içinde şarkı söylemeye. Ama ilk gelen şarkıyı yanımdaki gitariste söyledim ve oda onaylayan bir bakış attı ben de şarkıya girdim.

''Can you feel me
When I think about you?
With every breath I take
Every minute
No matter what I do
My world is an empty place
Like I've been wandering the desert
For a thousand days (oh)
Don't know if it's a mirage
But I always see your face, baby
I'm missing you so much
Can't help it, I'm in love
A day without you is like a year without rain
I need you by my side
Don't know how I'll survive
A day without you is like a year without rain (oh, whoa)
Whoa, oh, whoa
The stars are burning
I hear your voice in my mind (voice in my mind)
Can't you hear me calling?
My heart is yearning
Like the ocean that's running dry
Catch me, I'm falling
It's like the ground is crumbling underneath my feet
Won't you save me?
There's gonna be a monsoon when you get back to me, oh, baby
I'm missing you so much
Can't help it, I'm in love
A day without you is like a year without rain
I need you by my side
Don't know how I'll survive
A day without you is like a year without rain (oh, whoa)
Whoa, oh, whoa
So let this drought come to an end
And make this desert flower again
I need you here
I can't explain
But a day without you
Is like a year without rain
(oooh)
It's a world of wonder with you in my life
So hurry, baby, don't waste no more time
I need you here, I can't explain
But a day without you is like a year without rain (oh, whoa)''

Şarkıyı bitirdiğimde alkışlar kulağımı doldurmaya başlamıştı tekrar bana bakan o çift gözle karşı karşıya geldim.  Diğer insanlardan farklı bir bakışı vardı daha derindi. Sanki daha önce beni tanıyor benim yanımda bulunmuş gibi bir havası vardı. Dikkatimi hemen teyzeme gönderdim ve teyzemin yanına yürümeye başladım. Teyzemin yanına gittiğimde gözlerindeki mutluluğu gördüm ama arkadasında bir tedirginlikte vardı.

''Canım kızım muhteşemdin bu yeteneğini annenden almışsın emin ol seni görse gurur duyardı.'' Dediğinde bakışları başka bir tarafa kaymıştı ben de o tarafa baktığımda yine aynı çocuğu gördüm bu sefer çocukla teyzem bakışmaya başlamıştı. Arada bir şeylerin döndüğünü hissetmiştim ama ama bunu teyzeme belli etmek istemedim ve önemsiz bir şeydir önemli olsaydı teyzem zaten bana anlatırdı diye düşünerek teyzeme dönüp '' Çok teşekkür ederim teyze keşke annemde görseydi beni öyle.'' Dedim.

''Çisil şimdi benim bankada bir işim var akşam yemeğe geç kalma çünkü akşam sana çok güzel bir süprizim var.''

Dediğinde çok sevinmiştim çünkü süprizlerden hep hoşlanmısımdır. Teyzem gittiğinde mesaimin bitmesine yarım saat vardı. Masaları temizlerken göz ucuyla çocuğa baktığında çocuğun toparlandığını gördüm. Kirlileri götürürken Merte ''benim yarım saatlik bir işim var beni idare edebilir misin'' diye sordum. Mert de tabii ki bunu kabul etti. Çünkü arkadaşlık bunu gösterir. Çocuğun çıktığını gördüm bu çılgınlık olabilir ama peşine takıldım. Kapıdan çıktıktan, biraz ilerledikten sonra çocuga seslendim.

''Hey bakar mısın?''

Çocuk keskin bakışlarını aniden üzerime dikip;

''Ne var ufaklık?''

''Nerden ufaklık oluyorum?''

''Neyse çok uzatma ne var?''

''Sen kimsin?''

-Merhaba arkadaşlar bir dahaki bölüm vote ve yorumlara bağlı olarak geri dönecektir :)