3. Bölüm - Gözlerini Kapatmak Yasak

2.6K 97 85
                                    

-" Nerede bulusuyoruz. Hahaha tamam, sen bana konum at."

Kulaklığını tek eliyle çıkartıp yoluna devam etti Leon. Arabasıyla kırmızı ışıkta durduğunda, radyoda çalan müziğin ritmine ıslığıyla eşlik edip kafa sallarken gözü yan taraftaki kafede oturan, yanındakine heyecanla bir şeyler anlatıp gülen kişiye takılmıştı. Güneş gözlüğünü biraz aşağı indirip üstten baktığında daha net gördü. Masa da oturan kişi Cevdet Bey'in kızı Hilal'den başkası değildi. Onu ilk kez gülerken görüyordu. Yanındaki çocuk ise hiç yabancı gelmemişti gözüne. Sonra birden biraz önce baktığı fotoğraflar geldi aklına, bu o fotoğraflardaki çocuktan başkası değildi. Leon bunları düşünürken, yeşil ışık çoktan yanmış, arkasında duran arabalar caddeyi korna sesine boğmuştu bile.

-----

- Alo, nerdesin su an? Okey. Göndereceğim konum da bulusalım, sen buraya gel.

Leon arabasını hemen sağa çekip durdu. Buluşacağı kişinin konum göndermesini beklemeden, hemen geri arayıp kendi istediği yerde buluşmak istedi. Konuşurken gözleri kafenin bahçesinde oturan Hilal ve o çocuktaydı. Karşıdaki kişi uzun zamandır bunu anı beklediği için, hayır diyemedi.. Gözlüğünü tek el hareketiyle tekrar gözüne yerleştirdi Leon, yavaş hareketlerle indi arabadan. Hafif esen rüzgarda uçuşan saçları ile gerçekten çok havalı gözüküyordu. Kafeye doğru yürümeye başladı, öyle çok lüks bir yer değildi ama çok şirin olduğunu söylemek mümkündü.

- Hoşgeldiniz diye karşıladı garsonun teki Leon'u kapıda.

- Vríkame éna oraío. Iıııh pardon pardon, hos buldum.

Bu ses hemen ileride oturan Hilal'e hiç yabancı gelmemişti, göz bebekleri büyümüş ve yüzünde "acaba?" ifadesi vardı. Hemen ardından yavaş yavaş başını arkaya doğru çevirdi, çevirdiği an Leon'la göz göze gelmesi bir oldu. Derince yutkunup hızla başını öne çevirdi ve "Ne işi var bunun şimdi burada" diye mırıldandı. Mehmet ne olduğunu anlamaya çalışırken, masanın hemen yanına gelen ince ve uzun boylu çocuğu süzdü. Bu Leon'dan başkası değildi.

"Hilal" dedi Leon düz bir ses ile. "Sen de mi buradaydın?"

- Ee-vet. Senin ne işin var pe...

Daha sorusunu tamamlayamadan "Leooonnnn" diye sevinç çığlıkları atan cırtlak bir ses duydu. Gözleri ister istemez o yöne doğru kaymıştı. Karşısında ince,uzun, saçları bellerinde sarışın bir kız vardı. Pek güzel olduğu söylenemezdi ya da kimbilir belki bu onun için geçerliydi.

Selennn diye kıza doğru yöneldi Leon, kızın boynuna atlayışıyla bir an sendeledi. Okey okey biraz sakin ol.

- Hilal, Hilal

Mehmet'in sesiyle irkildi Hilal, ve önüne döndü." Efendim" dedi limonatasından bir yudum aldıktan sonra.

- Noluyor kim bu çocuk?

- Kim olucak canım, Mümtaz amcanın oğlu Leon. Atina'dan mı nerden gelmiş.

- Oo hemen tanıştınız demek dedi Mehmet önlerinden geçen Leon ve Selen'e bakarken.

- Sağolsun sevgili ablam yemeğe çağırmakta ısrarcı olunca mecbur kaldım.

- Neden bu kadar gerildin Hilal, bilmem gereken bir şey mi var?

- Gergin olduğumu nerden çıkardın şimdi? diye sordu Hilal biraz ilerde sol çarprazında oturan Leon ve yanındaki kıza bakarken.

Bir "HiLeon" HikayesiWhere stories live. Discover now