KONRUL HÜMA : BÖLÜM 8

74 14 0
                                    

BÖLÜM 8

KONRUL

Konrul Noyan'ın yaşadıklarını öyle bir anlatıyordu ki sanki kendisi de oradaymış gibiydi. Hitap gücü çok yüksekti. İkeme bu durumdan çok etkilenmişti tabi ki diğerleri de. Artık geç olmuştu ve yatmaları gerekiyordu. Yarın onları yorucu bir gün bekliyordu.

İkeme:

''Babam bundan kurtuldu mu? O deniz kabuğuna ne oldu?''

Konrul:

''Biz tanıştığımızda hala o kabuklar vardı.''

Anif:

''Kabuklar dedin tek bir tane değil miydi? Cesedinin üzerinde ben bir şey göremedim.''

Konrul:

''Kabuk ilk önce tekti. 3 gün baygın olarak orada yatmış. Kendine geldiğinde babamın yanına gitmiş ve durumu ona anlatmış. 1 yıl içinde kabuklar çoğalarak vücudunu sarmış. Boynundan ayak bileklerine kadar tüm vücudu kabuklar tarafından sarılmıştı. Bu ona bir zırh olmuş. Birçok deney yapmış ama onlardan kurtulamamış. Öldükten sonra bütün kabuklar ondan ayrıldı ve iş görmez duruma geçti. Bizim silahlarımız ona işlemiyordu ve kılıç onu kesemiyordu.''

Anif:

''Kabuklar şimdi nerede? Onları incelemek isterim belki de bize bir yardımı olur.''

Konrul:

''Öldüğü mağaranın içinde ama onlar Noyan'la beraber öldüler. Yarın gidip bakarız şimdi biraz dinlenelim.''

Ertesi gün sabahın ilk ışıkları ile Anif ve İkeme bu mağaraya gittiler. Konrul onlara kabukları gösterdi. Ellerindeki cihazlar ile kabukları incelediler ve tek sonuç kemiksi yapıda kalsiyum çıktı. Konrul'un dediği gibi ölüydüler. İkeme etrafı inceleyerek babasının son anlarını yaşadığı yeri görmüş oldu. Gerçekten derin bir mağaraydı ve iletişim cihazları bile çalışmıyordu. Askerler bundan telaşlandı ve içeri girerek onları kontrol etti. Aslında amaçları elde edilen bilgileri öğrenmekti. Her şey imparatora bildiriliyordu ve gelen talimat belliydi. Kabuklardan bir kısmı ona gönderildi. Böyle bir zırha sahip insanı öldürmek neredeyse imkansızdı. Konrul askerler onların yanından ayrılınca İkeme'yi yanına çekti. Bir an için göz göze geldiler. Konrul'un bakışları o kadar sevgi doluydu ki İkeme de bu bakışa tepkisiz kalmadı. Sanki bir an için onu büyülemişti.

İkeme:

''Ne yapıyorsun?''

Konrul:

''Askerler bana pek güven vermiyor. Sana bir şey söylemem lazım.''

Onu omuzlarından tuttu ve yine göz göze geldiler. Bir süre böyle kaldılar sonra onu kendine çekti ve sarıldı. İkeme kurtulmaya çalışsa da Konrul çok güçlü bir insandı. Kulağına fısıldamaya başladı.

Konrul:

''Askerler şüphelenmesin diye yapıyorum. Baba özlemi nedeniyle bana sarılmış gibi yap.''

İkeme askerlere doğru baktı onları gözetliyorlardı. Konrul haklıydı bunlar imparator için bilgi almaya çalışıyor olabilirlerdi.

İkeme:

''Devam et.''

Konrul onu iyice kendine çekti ve anlatmaya başladı.

Konrul:

''Savaşa gitmeden önce bu kabukların ona bir takım hayaller gösterdiğini söyledi. Onların ne olduğunu çözdüğünü de anlattı ama bana başka bir ayrıntı vermedi. Yıllardır bu hayallerle yaşadığını normal bir insanın bunlara dayanamayıp ölebileceğini söyledi.''

İkeme:

''Kabuğun yapıştığı yer neresi, beni oraya götürebilir misin?''

Konrul:

''Götürürüm ama bir şey kalmadı. Noyan orayı havaya uçurmuş ama neden belirtmedi.''

Anif biraz ilerlemişti dönüp baktığında onları sarmaş dolaş görünce şaşırdı. Islık çalarak el işareti ile gelmelerini istedi. Yanına geldiklerinde bir İkeme'ye bir de Konrul'a baktı.

İkeme:

''Ona sarılmak istedim belki babamın kokusunu hissederim diye.''

Hepsi birbirine baktılar, bu arada askerleri de gözlediler.

Anif:

''Çocuklaşmayı bırakında yürüyün. Balamber yer altında bir şey bulmuş onu inceleyelim. Konrul sen Abçar ile şehrinize gidip ona yardımcı olur musun?''

İmparatorun emriyle Balamber yaptığı inceleme de bir dağın etrafından 6 adet düzgün bir şeridin yerin 50 metre altında uzandığını buldu. Doğal olamayacak kadar düzgündü ve aralarındaki mesafe aynıydı. İş makineleri o bölgeye yönlenmişti bile.

Andara Federasyonu: NoyanWhere stories live. Discover now