45. Bölüm "Hayatımın anlamı"

109K 4.3K 1.1K
                                    

MASAL ALYA

"Böyle birbirimize sarılı, sarmaş dolaş vaziyette dururken Mirza 'Sanırım zamanı geldi.' diyerek beni mekanın tam ortasına götürdü. Sonra önümde diz çöktü. "

Rüya heyecanla konuşmaya devam ederken Rüya'nın her bir cümlesiyle sevinçle çığlık atan Vuslat bir çığlık daha kopardı.

"Ay sonra?"

"Sonra da 'Sana aşık ölmek istiyorum Rüya.' dedi ve evlenme teklifi etti!" Rüya ve Vuslat neşeyle oldukları yerde gülüp, zıplarken gülümsüyordum. Fakat sevinç nidaları atıp, bağıran Vuslat gülümsememi her seferinde çığlıklarıyla siliyordu.

"Ya inanamıyorum! Görüyor musun şu Mirza'yı? Sana evlenme teklifi edeceğini hiç bize haber vermedi. Ay ama olsun. Sonuç, mutlu son!" Ve yeni bir çığlık orkestrası alıp başını giderken bu defa sesi bastırmak için ben bağırdım.

"Kızlar! Evet, Mirza beklenmedik bir şey yapıp, Rüya'ya evlenme teklifi etmiş. Evet, siz de bende çok mutluyuz. Ve yine evet, artık evlenecekler. Ama sevincimizi biraz içimizde yaşasak? Aralıksız yarım saat sevinçten çığlık attınız. Benim ki de kulak! İnsaf be kızım!"

Rüya neşesini hiç bozmadan onlardan fırsat kalırsa bulaşıkları yıkamaya çalışan beni yanına çektiğinde yanağıma sulu sulu öpücükler bıraktı.

"Çok mutluyum yenge, çok! Evleniyorum!"

Tekrardan hoplayıp zıplamaya başladıklarında son bardağı da hızla yıkayıp, seri adımlarla mutfaktan çıktım.

Bugün işten erken çıkmanın verdiği sevinçle eve gitmiştim fakat Vuslat ve Rüya boş zamanımı fırsat bilerek eve damlamışlardı. Zaten yorgundum, bir de başımı ağrıtıyorlardı. Rüya'nın mutluluğunu sakin sakin paylaşmak varken çığlık atmalarındaki amacı anlayamamıştım.

"Kaçma Masal! Tamam tamam, bağırmayacağız. " dedi arkamdan koşturarak gelen Vuslat.

Salona girdiğimde tekli koltuğa yayılarak otururken ellerimi karnımda birleştirdim. Bu sırada Vuslat ve Rüya da karşımdaki ikili koltuğa oturmuşlardı.

İkisi tekrardan konuşmaya başlamadan aklıma öylesine gelen fikri dile getirdim. Maksat Mirza'nın Rüya'ya evlenme teklifi etmesini artık olağanüstü bir şeymiş gibi konuşmalarından vazgeçirmekti.

"Bakın ne diyeceğim. Beş, altı ay sonra abim ve Vuslat evlenecekler. Mirza'da Rüya'ya evlenme teklifi etti, bugün yarın isteme de olur. Ayrı ayrı düğünler yapmak yerine aynı gün iki çiftte evlensin!"

Öylesine ortaya attığım bu fikrin kabul olacağını tahmin etmezken Vuslat ve Rüya'nın hayret dolu konuşmaları başladı bu sefer.

"Bunu nasıl düşünemedik?"

"Çok mantıklı!"

"Ay harika olur! "

"Kesinlikle!"

"Durun durun! Bu konuyu da şimdi uzatmayın. Bu fikri bir köşeye kaldıralım, ailenin diğer üyeleriyle de istemede konuşuruz. "

Rüya konuşmak için dudaklarını araladığında hızla atıldım. "Artık ne olur susun. Belki inanmayacaksınız ama kemiklerim dahi sızlıyor. Yorgunum, halsizim.. Ellemeyin beni. Köşede kendi çapınızda oynayın."

"Sende hep yorgunsun yenge. Ne bu halsizlik? Enerjik olsana bizim gibi!" dedi Rüya.

"Ben halimden memnunum kardeşim. "

Dağılmış olan saçlarımdaki tokayı çözüp, düzgünce saçlarımı toplarken Vuslat, Rüya'ya bakarken boğazını temizledi. Bunun üzerine Rüya yavaşça başını aşağı yukarı salladı.

ORMANTİK MAFYAWhere stories live. Discover now