Düşlerimin Prensi

112K 1.4K 107
                                    

TANITIM

"Yüzüme bak," dedi fısıldadı. Kollarıyla beni sarmış, duvara yaslamıştı. Kaçmamı engellemek için bir eli belimi adeta bir mengene gibi sıkıyordu. Vücudunu benimkine inatla bastırırken kaçmam mümkünmüş gibi. Diğer eli yüzüme doğru hareket ederek çeneme ulaştı. Parmaklarıyla yüzümü yukarı doğru kaldırırken, gözlerimden iki damla yaş yanağıma doğru süzüldü. Eliyle yanağımdaki gözyaşlarını hızlı bir şekilde sildi ancak yerine yenileri akmaya devam ediyordu.

"Yapma,lütfen. Ağlama," dedi acı dolu bir sesle. "Ağlamana dayanamıyorum."

İçimden gelen gülme isteğine karşı koyamadım. Dudaklarımdan histerik bir kahkaha döküldü. Ağlamama dayanamıyordu öyle mi? Bakışlarımı yüzüne kaydırdım. Onun aşık olduğum, o parlak mavi gözlerine baktım.

"Senden nefret ediyorum," diye tısladım. Yüzündeki ifade değişmedi. Hala sertliğini koruyordu. Kollarından kurtulmaya çalıştım. İzin vermedi. Ellerimle göğsünü yumruklamaya başladım. Çırpınmaya devam ederken, "Senden iğreniyorum, bırak beni!" diye bağırdım. Bu sefer sinirlendiğini hissettim. Elleri bileklerimi sarıp, sıkmaya başladı. Vücudunu benimkine daha da bastırdı.

"Benden nefret ediyorsun, demek?" diye bağırdı öfkeyle. Kulağıma eğildi. "Benden nasıl nefret ettiğini görelim o zaman" eliyle çenemi sıktı. Aniden dudaklarını benimkilere yapıştırdı. Sıcaklığını hissedince kalbim hızla çarpmaya başladı ama tepki vermeyi reddettim. Bu sefer beni daha sert öpmeye başladı, sanki cezalandırır gibi.

"Ağzını aç," diye emretti. Dudakları bir saniyeliğine bana izin verdiğinde nefes almayı denedim. Çok geçmeden geri geldi. Sertçe öpmeye devam etti. Vücudumdaki son direnç kırıntıları yok olup giderken, dudaklarımı aralayarak ona karşılık vermeye başladım. Gözlerim kapandı. Dudaklarının baskısı azaldı ve beni daha yavaş öpmeye başladı. Daha derin ve daha sıcak. Nerede ve ne durumda olduğumuzu, ondan nefret ettiğimi unutturacak kadar sıcak. Saniyeler dakikalara dökülürken, onunla hep orada ve o şekilde kalabilmeyi diledim. Elleri, bileklerimi bıraktı. Bir eli belime doğru hareket etti ve beni kendine daha çok bastırdı. Diğer elini yanağıma koydu.Dudaklarının baskısı arttı tekrar ama bu sefer beni cezalandırmak için değil.İkimizi de yakıp kül eden bir tutkuya teslim etmek için. Kollarımı göğsünden çekip boynuna doladım. Vücudum onunkine tamamen yapışmış haldeydi. Artık orada iki kişi yoktu. Adeta bir bütün gibiydik.

Sonunda ağzımı benimkinden çektiğinde ikimiz de nefes nefeseydik. Alnını benimkine dayadı. Gözlerim hala kapalıydı. Bir süre hiçbir şey söylemeden durduk sonunda nefeslerimiz düzene girdiğinde başını kaldırdı ve alnıma bir öpücük kondurdu.

"Benden nefret ediyordun, öyle değil mi?" diye sordu. Sesinde alay tınısı vardı. Gözlerimi açmadan gülümsedim.

"Senden hala nefret ediyorum," diye karşılık verdim. Gözlerimi açıp bakışlarımı ona diktim. "Sadece sevgim nefretimden daha büyük, o kadar." Bakışları yumuşadı. Gülümsemesi gözlerine ulaştı. Parmakları belimde dolaştı.

"Beni sevdiğini biliyordum," dedi neşeyle.Sesindeki öz güven gözden kaçacak gibi değildi. Bunun üzerine gülmeye başladım.

"Sen her şeyi bilirsin," diye onayladım onu.Yüzüme doğru eğildi. Dudaklarını benimkilerle buluşturmadan önce kulağıma fısıldadı.

"Seni seviyorum."

Bunu söylediği anda yüreğime dolan mutluluğun haddi hesabı yok. O kadar uzun zamandır bunun hayalini kuruyordum ki,gerçekleştiğinde inanamamak garip değildi.

Hayatta herkesin istediği şeyler vardır. İşiniz iyi olsun, arkadaşlıklarınız her daim sürsün, huzurla uyumak istersiniz. Bir de aşık olmak. Aşık olmak için doğru insanı, doğru zamanda ve doğru yerde bulabilmek. Hayatınızın aşkını bulabilmek.

Çocukluktan beri izlediğim bütün filmlerin sonu mutlaka iyi biterdi. Başroldeki aktöre aşık olduğumu sanırdım. Bir gün bende böyle birini bulsam keşke diye düşünür, kendi prensimi dilerdim. Oysa gerçek hayatta bunlar yoktu. İnsanlar kusursuz değildi, prensler kol gezmiyordu sokaklarda.

Herkes hata yapardı. Affetmek zordu ama yaşamak için buna mecbur olduğunuz zamanlar vardı. Hata yapan herkesi hayatınızdan çıkarmaya kalksanız, hayatınızda insan kalmayacağı doğru. Kimse dört dörtlük değildi.

Prensler de öyle. Ben onların da hata yapabileceğini göz ardı ettim bir müddet. Kendimle savaştım. Bütün suçu onun üzerine attım. Benimde hatalarım olduğu gerçeğini unuttum. Bunun üzerinden aşk geldi. Nefret onun karşısında küçülerek yok oldu.

Mutlu olmak için bir şansınız varsa bunu kullanmalısınız. Zira bir prens hayatınıza iki kez uğramayacaktır.

İşte benim tüm hayallerimin gerçek olduğu anda burasıydı.

Sonunda ben de prensimi bulmuştum.

NEMESİS KİTAP İLE ŞİMDİ RAFLARDA!

DÜŞLERİMİN PRENSİ 1.CİLT ve DÜŞLERİMİN PRENSİ 2.CİLT olarak ayrılmıştır, detaylı bilgilere sondaki duyurulardan ulaşabilirsiniz :)

Düşlerimin Prensi 1.Cilt ve Düşlerimin Prensi 2.Cilt (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin