Bir dakika bir dakika. Bu kız. Hayır olmaz olsun.Carly'di.Lisedeki baş belası.İğrenç bir şekilde gülümsemesi bana okul zamanında yaptığı entrikaları hatırlattı.Hep tiksinmiştim o kızdan.Zengin cahil züppenin tekiydi.Karga sesiyle :
- Mike nerde ?
- Bir merhaba yokmu ? Ayrıca hangi cehennemdeyse orda kalsın.
Onu sinirlendirmek sandığımdanda basitti.Artı.. bu kız neden bana o öküzü hatırlatıp soruyordu ? Eliyle bir modaevini işaret etti.
- Belkide şu cehennemdedir.
Ve bomba ! Elindeki kredi kartları ve pembe poşetlerle günün kahramanı geliyordu.Oha bu mike ! Ne işin var carly denen sürtüğün yanında.
- Aşkım ben sana kredi kartlarını bu kadar doldurma deme -
O sırada ikisininde gözü bana kaydı.Mike herzamanki gibi öküz öküz bakıyordu.Carly'i desen o da zaten.. aman boşver. Yüz ifadem birden ciddileşti.Şimdi ikiside gülüyordu.Hemde öyle bir gülüyordu ki sokaktaki insanlar bize bakıyordu.Herkesin gözü bizdeydi. Bu iğrençliğe bir yenisini daha eklediler.Pis nefesleriyle öpüşüyorlardı.Onlara iyi bir ders vermeliyim.
- Beni 5 dakika burda bekleyin.
Carly'i sinirlendirmek için Mike'ı öptüm.Delirdi tabi ama zayıflığını belli etmemeliydi.Az önce cahil dedim ya , bence onu geri almalıyım.Bu kız sandığımdanda akıllı.Hemen starbucks'a girdim.İki tane kahve aldım.Üstlerini berbat edecektim.Ve yaptımda.Bu sefer ben gülüyordum.Tek fark insanlar bana değil , günün fiyasko ikilisine bakıyorlardı.
Onlar üstlerine temizleye dursun bende , taksi çağırdım. Babamın bana özel olarak ayırttığı otelin adresini verdim.
* Yarım Saat Sonra *
- Daha gelmedik mi ?
- Geldik.Paramı alayım.
Aman burası şoföründen insanına havalıydı.Kapıyı açıp temiz havayı içime çektim. Otelin giriş yerini bulmaya çalışıyordum ki takılıp düştüm.Acıyla kıvranmaya başladım.Ayakkabı topuğum kırılmış , bileğim burkulmuştu.Omzuma biri dokundu.Gözler, saçlar ve parfüm kokusu adamı hasta etmeye yeterdi.Bir an acımı unuttum.Sırf çocuğa dokunabilmek için:
- Hey sen , evet sana diyorum beni kaldırsana.Bu kadar güzel ve zarif bir kızı böyle otel girişlerinde zavallı , masum , aç ve yalnız mı bırakacaksın ? Hem ben yeni geldim.Bural-
- Ya tamam sus tanrı aşkına.Ne kadar gevezeymişsin sen ya.Dokunmaz olaydım.
Kendi kendime söylendim ' Buranın erkekleri hem yakışıklı , hem kibirli.'
-Ben yakışıklımıyım ?
Olmaz olsun.Ağzımdan kaçırmıştım.Kızarmaya başlamıştım ki oda anlayıp güldü.Konuyu değiştirmeye çalışarak :
- Biliyormusun bana mike'ı hatırlattın.
Yüz ifadesi birden ciddileşti ve gerildi.Mike'ı bilmiyordu tabii.Yeni tanıştığın hatta tanışmadığın bir adama gelipte seni lise zamanında en nefret ettiğin sürtükle aldatan ex bir öküz'ü söylemen mantıksız kaçardı.
- Bak bu otelde kalıyorsan eğer seni odana çıkartabilirim.
Kabul ettim.Amacım sadece tanışmaktı.Resepsiyonda bir on dakika oyalandık.Asansörde kendime ' burdan intihar etsem ölürmüyüm acaba ' dedim.Yine gıcık ve bir o kadar tatlı güldü.Asansör kapısı açıldıktan sonra odama çıkardı.Konuştuk felan.Tatlıydı aslında.Aynı mike'la tanışmamız gibi.
- Hey Alison.telefonuna mesaj geldi.
Farketmemiştim ki.Çok tatlısın be oğlum.Telefona bak Alison.
Tatlım, vardınmı otele ? - Babam
Evet baba , bu otele daha önce gelmediğinden eminmisin ? Müthiş bir seçim yapmışsın.Zevkine hayranım. - Alison
Maalesef hayır.Asistanlarım gimişler ve bayılmışlar.Eh benden sana üniversite hediyesi.Yanlız toplantım şimdi başlayacak.Hazırlanıyoruz.Çok öptüm.Yemeğini ye.- Babam
Onu toplantısıyla yanlız bırakarak hayatımı kurtaran kahramana dönüyordum ki kaybolmuştu ! Erkeklerin hepsi böyledir.Ah şu erkekler !
Önceki sınırım +10'du. Okuduğunuz için teşekkür ederim.Sınırı geçtiğimize göre yeni sınırımız +25 okuma olursa yeni bölüm hemen gelir.Sizi seviyorum.