KUSURSUZ

Seni mutlu etmek bana iyi geliyor

#Okyanus
Erken kalkıp yagmur ve damlaya kahvaltı hazırladım ya artık tam bir sef oldum. Yagmur kalkıp geldi

"Oo okyanus döktürmüşsün gene ortalıgı"

"Kadın olabilseydin sende yapardın"

"U.u" deyip agzındaki zeytini dışarı fırlattı.
"Telefon çalıyor, kimin ki?"

"Senin ki salak!"

"Tamam , niye öyle diyorsun simdi?"

"Salaksın da ondan kendi telefonunun zil sesini bile bilmeyen bir cahilsin sen daha ne?"

"Tamam , tamam kes."
Telefona baktım. Berke arıyordu , BERKE BİZİM BERKE ama benim çıktıgım berke degil lanet.

"Oleey oleey"

"Noluyor ceyda?"

"Hiç hiç"

Deyip telefonu açtım. "Efendim berke?" "hemen kapının önüne in!"

"Benimle konuşurken emir cümlesi kurma zaten karnım agrıyor gelemem!"

"Reğl dönemindeysen banane , aşagı in hemen!"

"Aa...! Ya istersen gir bir cinseyet degiştirde gel!" deyip

Telefonu kapattım.
"Okyanuuus!O kimdi ? Hangi berkeymis o"
"Ya hani şu geçen seneden beni seven berke varya o iste"

"Oha , o yaşıyormu?" mesaj geldi.
Berke'den "aşagı inmezsen evine gelicem?"
"Tamam , tamam hemen geliyorum"

Üzerimde pijamalarımla dışarı cıktım.
Berke birşey demeden "yürü benimle" dedi.
Ben biraz oldugum yerde bekledim tam geri adım atarken berke'nin bana
"Dikkat et" dedigini duydum. Neyden bahsettigini pek anlamadım ama hemen yanına koştum , arkasından gittim. Karanlık bir yere gittik neresi oldugunu pek bilmiyordum. Bir kac saat orada durduk , sormakta istemiyordum kötü şeyler söyler diye. Bir yerde durduk arkasına döndü , yüzüme dogru yürüdü sanki elim kolum bağlıymış gibi hissettim sadece gerçek olan birşey vardı oda yüz ifademdi..
O yürüdükçe bende geri geri gidiyordum cok korkuyordum ki aynı şey yaşanana kadar. Yan taraftan biri geliyordu kim oldugunu bile bilmezken yardım etti. Hatırlıyordum da aynı sahne ama karakterler farklı.
Teşekkür ettim. O korkulu , kısık sesimle berkeyi kolundan tutup götürdü ama ben bilmiyordum nerede oldugumuzdan hicbir fikrim yoktu kalmıştım orada yürümeye başladım arada söylendimde.

Yolun olduğu yere geldim. Arabalar geçiyordu , o bana bakan serseriler'de vardı. Bir agaç'ın dibine geçtim telefon bile çekmiyordu müzik açtım esinlendim , uyuya kaldım.

Sabah olmuş , müzik hala acık arabaların sesi ve müzik , biraz karışıktı acıkcası.

Arabalara el hareketi çekmeye başladım. Tabi bazıları durmuyordu , argo kelimeler kullanarak gülüyordum kendi kendime.

Makam arabası gibi birşey durdu önümde

"Nereye dogru gidiyorsunuz? Benide bırakabilir misiniz?" diye sordum.
Arka pencere acıldı bir adam

"Tabi , buyurun" gibi birşey dedi.
Kapıyı açtılar , oturdum arabanın içinde harika bir pozitiflik vardı. Adam da önümde bana bakıp duruyordu. Nereye bakacagımı saşırdım bir nefes alsam dur diyecekmiş gibi geliyordu.
Salaktım, tam bir salaktım. Tanımadıgım bir adamın arabasına binen bir salaktım. Sanırım aile terbiyeside almadım , alamadım.

"Pardon , isminizi ögrensem diyordum?" diye birsey kacırdım agzımdan

"Kıvanç , peki senin?"

*ne güzel bir ismi varmış*

"Okyanus , memnun oldum"
"Memnun oldum"

Beykoz'da bıraktılar "tesekkürler" dedim. Araba hareket etti ve gitti.