Aynadan bana bakan aksime gülümsedim ve görünüşümde bir kusur olup olmadığını tekrar kontrol ettim. Kusursuzdum. İstediğim gibi. İstenildiği gibi. Hemen arkamda duran yardımcım Mila beni baştan aşağı süzdükten sonra gözlerini tekrar gözlerime değdirdi ve hayranlık dolu gülümsemesiyle konuştu.
-Muhteşem görünüyorsunuz prensesim. Prens Brice gözlerini sizden alamayacak.
Küçük bir gülümsemeyle karşılık verdim.'' Teşekkür ederim Mila. Amacım bu.'' Aramızdaki bakışma hızla açılan kapıyla bölündü. Gelen saray hizmetlilerinden biriydi. Elleri dizlerinin üzerinde eğilmiş durumdayken hızla nefes alıp veriyordu. Buraya gelmek için acele etmiş olmalıydı. Bakışları bize döndüğünde yüzündeki ifadeyi toplayıp başını öne eğdi. Önünde birleştirdiği ellerine bakarak konuştu.
- Prensesim müsaadenizi istemeden odaya girdiğim için özür dilerim. Bağışlayın. Vikatron kralı Kral Aaron ve varisi Prens Brice Kralımızla birlikte sizi taht odasında bekliyorlar.
- Sorun değil. Sen çekilebilirsin.
Ohh. Tamam sakin ol. Sadece çok kısa bir süre görünmen gerekecek. İçimden kendime telkinler verirken odamdan çıktım. Benim çıkmamla kapımın önünde nöbet tutan muhafızlar arkamdan yürümeye başladılar. Meşaleler yardımıyla aydınlatılmış loş koridorları sakin adımlarla geçtim ve taht odasının önünde durdum . Bana eşlik eden muhafızlar taht odasının önündeki muhafızlara katıldılar ve kapılar benim için açıldı.
Bana dönen gözlerle yüzüme geniş bir tebessüm yayıldı. Yanlarına giderek babamın yanındaki yerimi aldım ve hafifçe dizlerimi bükerek misafirlerimizi selamladım.
- Kral Aaron Prens Brice sizleri tekrardan sarayımızda görmek ne hoş. Kastria ' ya hoşgeldiniz .
Hangisi Gloria olmalı ???
YOU ARE READING
Kırık Maskeler
Historical FictionEşyalarımı toplarken odamın kapısı hızla açıldı. Babam dehşet ve öfkeyle bana bakıyordu. - Bu da ne demek oluyor Gloria!!! Ona cevap vermeden işimi yapmaya devam ettim. Benim cevap vermediğimi görünce öncekinden daha büyük bir hiddetle kükredi. ...