Bloody Necklace

2

!Cast düzenlenmiştir!

Kadın yavaşça arkadaşının koluna girerken bir yandanda söylenerek onları takip eden kuzenini çekiştirdi, müzik sesi anında kulaklarını baskılarken Chris onları her zaman oturdukları locaya yönlendirdi. Merdivenlerden çıktıklarında korumalar onlara yol verirken çoktan koltuklarda yerlerini aldıklarında çalışanlar hemen içeceklerini getirmişti.

"Yani babanın ortaklarını sevmedin?"

Chris konuşunca kadın yavaşça kafasını salladı, Crescent etrafa bakınırken konuşmaya başladı.

"Partimize katılacaklar ne zaman gelecek?"
"Birazdan burada olurlar."

Chris cevapladığında kadın içeceğinin tadına baktı, alkol boğazını yakıp geçerken zevkle gözlerini kapattı. Müzik sesi artarken gözlerini açıp dikkatle etrafı inceledi, diğer localarda tanıdık kimse yoktu, buna sevinse mi üzülse mi karar veremezken çantasından aldığı sigara paketinden bir dal sigara çıkarıp yaktı. Sigarayı tamamen içine çektiğinde localarına iki kişi girmişti, Chris anında ayağa kalkarken kadın bakışlarını gelen kişilere çevirdiğinde tüm dumanı dışarıya vermişti. Dumanın yarısını yanındaki kuzeninin yüzüne üflerken bıkkınca konuştu.

"Alkol yüzünden yanlış mı görüyorum yoksa kuyruklarımız gerçekten burada mı?"
"Hayır Johnson yanlış görmüyorsun."

Kadın bakışlarını gelen iki kişiye çevirdiğinde bıkkın bir şekilde bakarken iki adam onları umursamadan boş olan koltuklara oturmuştu.

"Abinin şirketimize ortak olduğunu söylememiştin."

Crescent imayla konuştuğunda Chris güldü.

"Teknik olarak biz değil Sebastian sizin ortağınız."

Kadın bardağında kalan son içkisinide içtikten sonra garsona yenilemesi için işaret yapmıştı, telefonunun titremesini hissedince çantasından çıkarıp arayan kişiye baktı.

"Baba pek müsait sayılmam."
"Diana beni dinle, yengenin durumu iyi değil. Crescent'i de alıp onların evine gelin."
"Ne oldu?"
"Gelince anlatacağım."

Telefon suratına kapandığında hızla ayağa kalktığında başı bir anlık dönsede umursamadan kuzenine doğru eğilip içtiği bardağı çekip aldı.

"Kafayı mı yedin?!"
"Gitmemiz gerekiyor."

Crescent'in kaşları anında çatılmıştı.

"Ne oldu?"
"Yolda anlatacağım."

Kadın hızla ceketini ve çantasını alırken aklına gelen şeyle kuzenine doğru döndü, sarhoş değillerdi ama alkol almışlardı.

"Araba kullanamayız."

Sebastian ayağa kalkarken konuşmaya başladı.

"Biz transitle geldik, sizi bırakalım."

Kadın karşısındaki adamdan haz etmesede şu an başka seçenekleri yoktu, hepsi alkol almıştı.

"Tamam gidelim."

Telefonuna gelen bildirimle bakışlarını ekrana çevirdiğinde babasının mesajını gördü, gittikleri hastanenin konumunu ve halasının trafik kazası geçirdiğini söylemişti. Kafasını kaldırdığında karşısındaki adamla göz göze geldi.

"Hemen gitmemiz gerekiyor."
"Siz inip arabayı çağırın, biz geliyoruz."

Henry konuştuğunda ikili kafasını sallayıp hızla merdivenlere yöneldiler, kadın ön kapıya ilerleyecekken adam onun kolundan nazikçe tutup kendine doğru çekti.