13. bölüm

4.9K 51 11
                                    

"Tamam."

Mete gülümsedi ve "geç oldu uyuyalım artık." dedi

"Bencede."

Şu andan itibaren rolüm başlamıştı meteyi seviyormuş gibi yapacaktım ve en az zararı görerek ondan kurtulmaya çalışacaktım.

Meteyle yatağa uzandık Mete bedenimi kendisine çekmiş ve kafasını boynuma gömmüştü derince nefes alarak kokumu içine çekiyordu.

Bende bugün fazlasıyla yorulduğum için anında uykuya dalmışım.

Meteden

Huzurlu bir uykudan uyandığımda esinime sarılmak için elimi uzattım hissedemediğim bedenle gözlerimi aniden açtım. Esin yoktu, yoksa kaçmışmıydı?

Hızlıca ayağa kalktım ani hareketimden dolayı dönen başımı umursamadan odamızdaki banyonun kapısını tıklattım ses gelmeyince kapıyı açtım burada değildi. Telaşla odadan çıkıp merdivenlere yöneldim aşağıya indiğimde burnuma gelen omlet kokusuyla 'acaba' diyip mutfağa yöneldim.

Mutfağa girdiğimde kahvaltı hazırlayan minnoş bir esinle karşılaştım. Kapıya yaslanıp onu hayranlıkla izlemeye başladım. Esin beni fark etmeyip işine devam ederken peyniri masaya koymak için dönerken beni görmesiyle irkildi.

"Ayh ödümü koparttın Mete insan bi seslenirdi."

"Sana da günaydın sevgilim, neler hazırlamışsın böyle, zahmet etmene hiç gerek yoktu söylerdik dışardan."

Sofrada resmen kahvaltıda yenilebilecek herşey vardı neredeyse. En önemlisi de pişi vardı pişiyi çok severdim Esin de bunu bildiği için bolca yapmıştı.

"Günaydın, ben baya bir erken kalktım da canım sıkılmasın diye sen uyanana kadar birşeyler hazırliyim dedim."

"Canın sıkıldıysa uyandırsaydın beni sevgilim."

"Kıyamadım."

Gülümseyerek söylediği kelimeyle midemdeki kelebekler harekete geçmişti. Yanaklarını iki elimle kavrayıp dudaklarına hafif, şefkatli bir öpücük kondurdum.

"Sen kıyamadın mı sevgiline?"

"Kıyamadım sevgilim."

Biz öylece bakışmaya devame derken Esin aklına gelen şeyle omlete döndü, döndürdüğünde omletin hafif kızarmış olduğunu gördü.

"Tüh ya ama sen böyle sevmiyosun ki omleti."

"Sorun değil güzelim senin elinden zehir bile yerim."

"İstiyorsan bir daha yapiyim."

"Uğraşma boşver sen otur ben omletle çayı alıp geliyim."

"Peki."

Omleti bir tabağa koydum ve zaten demlenmek üzere altı kapatılmış olan  çaydanlığı alarak masaya yerleştirdim.

Yemeğimizi yerken pek konuştuğumuz söylenemezdi.
Yemeğimiz bitince sofrayı beraber topladık.

"Mete ben yukarıya çıkıp biraz daha uyusam olur mu?"

"Olur bebeğim ama önce kolundaki bezi değiştireyim öyle uyu.'

Esin 'tamam' anlamında başını salladı ve merdivenlere yöneldik odamıza girdiğimizide Esin yatağa oturmuştu ben odadaki banyoya gidip sağlık kitini aldım ve Esin'in yanına geri döndüm yanına oturup pansumanı yapmaya başladım.

Esin'e baktığımda mayışmıştı ve uyumamak için kendini zor tutuyordu bu haline gülümsedim.

"Bitti Esin uyuyabilirsin artık."

Takıntı Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu