Evden hızla aşağı indim.Üzerime siyah bir tayt,siyah bir tişört ve üzerine siyah bol bir hırka vardı.Arabaya bindim ve çalıştırdım.Vidar sırtında elleri bağlanmış Ezgi'yle arka koltuğa bindi ve kapı kapanır kapanmaz arabayı hızla kullanmaya başladım.Yol 25 dakika görünüyordu. "Nereye gidiyoruz?"diye sordu Ezgi. "Beğeneceğin ve hatta bayılacağın bir yere gidiyoruz."dedim aynadan ona sırıtarak,sinirlerim bozulmuştu."Ne kadar yolumuz var?"konuşan yine Ezgi'ydi."Sus artık gelince görürsün."dediğimde ortamı sessizlik kapladı.
Depoya yaklaştıkça geriliyordum ama bunu şimdi yapmazsam eğer asla belki bu fırsatı elde edemeyecektim.Arkadaşlarımın ölümünden o sorumluydu ve cezasını ben verecektim.Arabayı deponun önüne park ettiğimde arkamdan gelen 1 siyah binek ve ona eşlik eden 4 siyah jipten oluşan bir grup vardı.Plakalarına baktığımda babama ait olduğunu gördüm.Arabadan indim ve babama doğru yürümeye başladım.O sırada öndeki arabadan Işık indi ve koşarak bana sarıldı.Bende ona sarıldım.Babam eli pantolonunun cebinde bize bakıyordu."NOLDU ANNEN İÇİN Mİ BURDAYIZ YOKSA ARKADAŞLARIN İÇİN Mİ??"Ezgi'nin sesi Işık'tan ayrılmama neden olurken babam Ezgi'ye öldürücü bakışlar atıyordu."Ne saçmalıyorsun sen?"bir anda kendimi onun üzerine yürürken buldum.Ezgi korkusuzca gözlerimin içine bakarken Vidar onun ellerini arkadan tutuyordu."Sıkıyorsa bir daha söyle."dedim her bir kelimemin üzerine basarak."ANNEN İÇİN Mİ YOKSA ARKADAŞLARIN İÇİN Mİ?"dedi bağırarak.Yüzündeki arsız gülümseme solarken ekledi "Söylesene en çok hangisine üzüldün?"dedi sakince.Sakinliği beni korkuturken gözlerimi şüpheyle kıstım ve "Annem mi?"dedim neredeyse fısıldayarak.Ezgi o an başını eğip arkamdan babama baktı."Aa Hakancığım küçük kızına bu müjdeli haberi vermedin mi?Oysa ki sana o kadar adamımı yol-"cümlesini yarıda kesen tokadımla ortalıkta bir sessizlik oluştu.Ezgi tokadın şiddetiyle yana eğilen başını kaldırıp bana baktı.Gözleri dolmuştu. Annem neredeydi?
Deponun içine girdiğimizde Ezgi bir sandalyeye bağlı oturuyordu.İki yanında onun neredeyse iki katı olan korumalar,benim arkamdaki koruma ordusu,yanımda babam,Işık ve Vidar.Ortam sessizdi ve sessizliği bozan kişi babam oldu."O nerde?"sorusuyla beraber ona döndüm."Kim nerde baba?Kimden bahsediyorsun?"dedim şüphe ve sinirle."Annen."dedi sadece ve sustu."Bilmem sence nerde?Bence boğazın dibini boyladı ne dersin ha?"dedi ve güldü.Babam ifadesiz kaldı bense onun aksine şaşkınlıkla ikisine bakıyordum.Babamla göz göze geldiğimizde gözlerini kapattı ve başını önüne eğdi tıpkı küçük bir çocuk gibi."Ezgi anneme ne yaptın?Neden yaptın?YA BİRİ BİR ŞEY SÖYLESİN SUSMAYIN ARTIK KONUŞUN!"dedim ve ekledim "BİR ŞEYLER OLUYOR VE HEP UCU BANA DOKUNUYOR AMA SİZ NEDENSE HEP SAKLAMAYA DEVAM EDİYORSUNUZ.!"Cevap çok gecikmedi ve Ezgi konuştu."Bilmiyor musun gerçekten?Hadi bilmiyorsun diyelim,çocukluğunu hatırlamıyor musun?"dedi.Ne anlatmaya çalıştığını anlamıyordum.Hep gizli kapaklıydı,hep kendin görmen gerekiyordu...Bense anlamıyordum."Ne varmış benim çocukluğumda?"dedim en sonunda.Ezgi yeniden babama baktı ve ona bakarak konuştu."Gerçekten ona bunu yaptın mı yoksa kendisi mi unuttu?"dedi.Babam bir hışımla kafasını kaldırdı ve "Kes sesini.Bu seni ilgilendirmez ve biraz daha susmazsan seni şurda deşerim."dedi keskin ve tehtidkar bir sesle.Ezgi gülmeye başladı."Sen gerçekten yalancının önde gidenisin Hakan."dedi ve bana dönüp konuştu."Senin bu baban san-"kafasına isabet eden kurşun susmasına neden oldu.Yan tarafımda bir silah gördüm ve döndüm.Silahı elinde tutan kişi babamdı."Onu uyarmıştım ama o dinlemedi.Kendi seçimi."dedi ve arkasını dönüp yürümeye başladığında bağırdım."NEYİ ÖĞRENMEMDEN KORKUYORSUN BU KADAR?"dedim sesim sakindi sadece duysun diye bağırıyordum,o ise cümlemle olduğu yerde durdu ama arkasını dönmedi."SEN ÖYLE BİR HATA YAPMIŞSIN Kİ KORKMUYORSUN UTANIYORSUN."dedim.Yine dönmedi."BABA SEN BİR İNSANI BEN ÖĞRENMEYEYİM DİYE ÖLDÜRECEK NE YAPMIŞ OLABİLİRSİN Kİ?"dedim yine hareket etmeyince ona doğru hızlı adımlarla yürüdüm.Önünde durdum ve konuştum."Baba,bana her ne yaptıysan seni affetmeye çalışırım ama annem eğer senin yüzünden öldüyse o zaman..."dedim ve sustum.Babam başını kaldırıp benim gözlerime baktı.Gözleri doluydu."O zaman ne olur "dedi çaresizce.Gerçekten o mu yapmıştı.Gözlerimde her ne gördüyse sustu ve sarıldı.Benimse ellerim serbest bir şekilde donup kalmıştım.Kısa sürede kendime geldim.Onu ittim,kaçtım ondan ve dönüp yürüdüm.Arkamdan ağlıyordu.Bunu biliyordum ama belki tek bildiğim şey buydu.Vidar ve Işık yanıma geldiler,beraber eve doğru yola çıktık.
Araba hızlıydı iki yetiştin kavga ediyordu.Bir kadın ve bir erkek.Arabada sadece onlar yoktu.Üç kişilerdi.Bir kız çocuğu ağlıyordu.Gecenin sessizliğinde kavga sesi ve çocuk ağlama sesi.Korktu çocuk.Korktu kaçamadı,durun diyemedi.Bağlıydı kemeri.Yol karanlıktı ve eve yaklaşmışlardı.Kimseler yoktu yolda.Oysaki alışveriş yapmış,eve dönüyorlardı.Çocuk ağlamaya devam etti,yetişkinler bağırmaya.Adam elini önce dikiz aynasına sonra orta göze vurdu ve ani bir frenle durdu bunları yaparken.Kadın bağırdı.Adam daha çok bağırdı.Çocuksa sustu.Adam ve kadın sakinleşti,çocuk babası onu kucağında taşısın eve kadar diye uyuyor gibi yaptı.
Uyandım.Aslında rüya değildi.Eski bir anıydı.İnsan rüyasında geçmişini görür müydü?
Eve geleli 2 saat oluyordu.Ben uyumuştum geldiğimiz gibi.Kalktım salona gittim ve orada oturan Işık ve Vidar'ı gördüm.Vidar kalktı ve bana doğru yürüdü.Olduğum yerde sabit durduğumdandır belki ama "İyi görünmüyorsun." dedi ve beni kendine çekip sarıldı.Sesi sanki bir süredir konuşmamış gibi pürüzlü çıkmıştı.Güldüm ve "Uykum var."diyerek geçiştirdim. "Uyu canım sen,yemek yiyecek misin?Bir şeyler hazırlayayım mı?"dedi bir anne şefkatiyle bana doğru yürürken.O an gözlerim doldu.Ağlamak istiyordum.Hızla beni Vidar'ın kollarının arasından aldı ve sarıldı."Geçti canım,geçti.Üzülme demeyeceğim kolay şeyler değil yaşadıklarımız,yaşadıkların."diyerek beni sakinleştirmeye çalışıyordu.Yavaş yavaş koltuğa yürüdük ve Vidar bir yanıma,Işık bir yanıma oturdu.Yaklaşık 5 dakika sonra uyumuştum yine.
Uyandım.Mezarlıktaydım.Karşımda annem,babam ve bir adam."Anne."dedim kısık ve pürüzlü bir sesle.Annem "Asya git burdan."dedi uyarırcasına."Anne yeni geldim ama gidemem,hem sende gel benimle o zaman giderim buradan.Annem bir kez daha uyardı "ASYA GİT."dedi sert bir şekilde.Tanımadığım o adama baktı korkuyla.Bu kez babam konuştu "Asyacığım,güzel kızım hadi bak arkandaki abinle git buradan.Hadi canım kızım."dedi.O an fark ettim abim arkamdaydı.Babam o tanımadığım adama baktı,abime kaş göz yaptı.Saniyesinde dibimde beliren abim yanımda çok büyük görünüyordu.Anladım ki ben yine o küçük kızdım.Küçük,biricik Asya.Abim aldı beni çekiştirdi beni geriye doğru.Annem yalvarıyordu "Ona dokunma beni al!"diyordu,babamsa susuyordu."HAKAN BİR ŞEY YAPSANA!ÖLECEĞİZ BURADA!"bağırdı annem.Bağırdım.Tek kurşun sesi ve güm.Ufak bir kahkaha duyuldu mezarlıkta.Kuşlar uçtu ve ben cama sıkılan iki kurşunla uyandım.Kapı açıktı ve evde tektim.Neler oluyordu? "IŞIK?VİDAR?NERDESİNİZ?"bağırdım.Ani bir sesle mutfağın olduğu tarafa baktım.Mutfaktan bir kadın çıktı.Çok güzel bir kadın.Bana benziyordu.Çok yaşlı değildi ve oldukça kuvvetli görünüyordu.Gözüme küçükken anneme topladığım çiçekleri kurutup yaptığım o kolye çarptı.Annemdi."Asya.Kızım!"dedi annem olduğundan artık emin olduğum o kadın."Anne?"dedim şok içerisinde.
Devam Edecek 🖤
Beğendiniz mi bölümü ballarımmm ? 🪽
Sizce bundan sonra ne olacak?
YOU ARE READING
İsimsiz
Teen FictionHayatı normal bir şekilde ilerleyen Asya'nın bir anda aslında normal bir hayatı olmadığını anladığı anda her şey değişir.