25. Bölüm

17.6K 503 403
                                    

Birkaç gündür çok kötü hastayım baş ağrısı, boğaz ağrısı derken yataktan kalkamıyordum. Ama bu halde bile bölüm yazıp atıyorum kıymetimi bilin normalde uzun bir zaman bölüm atmayabilirdim de ama kitabıma ve size saygımdan dolayı bunu yapmıyorum. Yazar sadece kitap yazmakla olunmaz ayrıca kitabına ve okuyucularına verdiği değer ve saygı ile de olunur. Umarım bölümden keyif alırsınızzzz💗

Geldiğim mekana bakışlarımı çevirdim. Sonunda yüzleşmem gereken an gelmişti. İçeri girdiğimde her yerde korumalar sırayla dizilmişti. Bana yaklaşan korumaya bakışlarımı çevirdim.

"Buyrun?"

"Cevdet Bey ile görüşeceğim."

"Üzgünüm ama Cevdet Bey sevkiyatın başında onunla görüşemezsiniz." Koruma önüme geçtiğinde sinirle güldüm.

"Senden izin isteyen yok. Çekil önümden. Gerekirse odasında beklerim." Korumayı önümden çektiğimde odası olduğunu düşündüğüm yere doğru ilerledim.

"Peki kim olduğunuzu söyleyin. Haber vereyim." Koruma arkamdan bana seslenirken yerimde durup ona döndüm.

"Atlas Akay'ın karısı Efsan Akay olduğumu söyleyin. Eminim bizzat görüşmek isteyecektir." Koruma başını sallayıp hızla mekandan çıkarken kapalı olan odanın kapısını açıp içeri girdim.

Telefonumu çıkarıp hemen Atlas'a mesaj attım. Uyandığında beni merak edecekti. Bu yüzden mesaj atmam gerekiyordu.

"Sahra'nın yanındayım sevgilim. Yorgun olduğun için uyandırmak istemedim. Yarım saate evde olurum Beni merak etme." -Efsan

Mesajı gönderdikten sonra Sahra'nın numarasını tuşladım. Çalsada açmıyordu. Sanırım meşguldü en iyisi ona durumu anlatan kısa Bir mesaj yollamaktı.

"Atlas senin yanında olduğumu sanıyor. Lütfen çaktırma sana gelince herşeyi anlatacağım." -Efsan

Mesajı gönderdikten sonra telefonu kapatıp cebime koydum. Masanın üzerindeki evrakları incelemeye başladım. Hepsi karanlık işlerle ilgiliydi. Gözüme çarpan çekmeceyi açmaya çalıştım. Ama kilitliydi. Anahtarı masanın üzerinde aramaya başladım. Köşede duran kutuyu elime alıp açtım. Küçük bir anahtar vardı. Çekmeceye yaklaşıp anahtarı deliğe soktum.

Anahtar içine girdiğinde gülümsedim. Çekmeceyi açtığımda içindeki kağıtları incelemeye başladım. Hepsi kağıt ve anlamadığım evraklarla doluydu. Önemli bir şey olduğunu düşünmüştüm. Sonuçta bir insan durduk yere niye çekmeceyi kitlerdi? Elimdeki kağıtları geri çekmeceye koyacakken köşede duran ses kaydı cihazı gözüme çarpmıştı. Cihazı alıp incelemeye başladım. Evrakları yerine koyup cihazın tuşuna basıp kulağıma götürdüm. İlk başta sesler birbirine girse de sonrasında netleşmeye başlamıştı.

"SONUMUN SEVDA GİBİ OLMASINI İSTEMİYORUM." Bir kadın ağlayarak bağırıyordu. Arkadan ayak sesleri geliyordu. Sevda denilen kadın kim olabilirdi? Yoksa Atlas'ın annesi miydi? Sonrasında sesler kesilmişti. Arkadan duyduğum silah sesi ile korkarak ellerimle ağzımı kapattım. Sesler kesilmişti. Biri o kadını vurmuştu. Bedenim korkuyla titrerken odaya yaklaşan ayak sesleri ile korkuyla çekmeceyi kilitleyip anahtarı kutuya koydum. Hızla köşede duran portmantonun içine girip kapıyı kapattım. Kesinlikle burada bir şeyler dönüyordu.

TAKINTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin