Kim Namjoon, kendisine verilen görevi yerine getirmek için sahte bir aile kurmaya karar verir fakat birbirlerinden deli gibi nefret eden Taehyung ve Jungkook'un kardeş rolü için berbat bir ikili olduğunun farkında değildir.
!slow burn enemies to lo...
Jungkook titrek bir nefes bıraktıktan sonra, "Zaman kaybetmeyelim işte, giyinelim beraber," dedi ve ardından umursamazca omuz silkti.
Bunu o kadar normal bir şeymiş gibi söylemişti ki Taehyung karşısındaki oğlanın bu kadar rahat olmasına hayret etmişti. Sinirleri bozulan Taehyung bir anda kendini tutamayıp onu iterek sırtının kabin duvarına çarpmasını sağladı. Yine kendisini tutamıyordu...
Jungkook ise beklemediği bu hareket karşısında afallarken esmer olan ona doğru yaklaşmış, işaret parmağı ile omzuna hafifçe dokunurken, "Jungkook sen var ya," demişti. "Tanıdığım en rahat ve yavşak insansın."
Jungkook hafifçe kaşlarını çatarken bir anlık gözlerini kaçırdı ve tekrar Taehyung'a baktı. "Ah," diye mırıldandı ve, "Teşekkür ederim?" dedi sorarcasına.
Jungkook böyle biriydi işte. Kendisine hakaret olarak söylenilen şeyleri bile çoğu zaman hakaret olarak algılamaz, kendince şımarırdı bile. Kendisini o kadar seviyordu ki kötü hiçbir şeyi kendisine yakıştırmıyordu. Hakaret olduğu basbayağı belli şeyleri de umursamadığından, kafasına takmıyordu.
Öyle ki az önce Taehyung'un ona tanıdığım en rahat ve yavşak insansın demesinde takıldığı tek nokta "en" kısmı olmuş ve Taehyung'un tanıdığı diğer herkese karşı kurduğu üstünlük sebebiyle bunu kendince bir iltifata dönüştürmüştü. Saçmaydı, böyle olmamalıydı ama kimin umrundaydı?
Taehyung sinirden gülerken, Jungkook hiçbir şey olmamış gibi, "Ee," dedi. "Giyiniyor muyuz?" Şu anlık tek umursadığı buydu işte.
Esmer genç sinirden oluşan gülüşünü durdurup geriye doğru birkaç adım attı ve boştaki eliyle yüzünü ovuşturdu. "Çık dışarı," dedi elini yüzünden çekerken. Jungkook'un bu kadar umursamaz olması kendisini deli ediyordu. Bir insan hiçbir şeyden mi çekinmezdi?
"Taehyung, uzatma da giyinelim," dedi Jungkook ve bir anda elini atletinin uçlarına götürüp hızlı birkaç adımla onu üzerinden çıkardı. Taehyung gördükleri karşısında dudaklarını birbirine bastırırken hızla gözlerini kaçırdı. Jungkook'un bakışlarına takılan bu yüz ifadesi küçük olanın haylaz bir şekilde sırıtmasına sebep oldu. Diliyle dudağındaki piercinglerle oynarken sırıtıyor, ağır hareketlerle atletini kabindeki küçük masaya bırakıyordu. Göz ucuyla Taehyung'a bakmayı da ihmal etmiyordu.
