𝐈𝐒𝐋𝐄'𝐒 𝐇𝐎𝐋𝐄 𝐁𝐀𝐑𝐑𝐈𝐄𝐑 | 𝐝𝐞𝐬𝐜𝐞𝐧𝐝𝐚𝐧𝐭𝐬 𝐚𝐮

☠︎ ⁀➷ 𝐄𝐏𝐈𝐒𝐎𝐃𝐄 𝐎𝐍𝐄 | 𝐖𝐇𝐀𝐓'𝐒 𝐆𝐎𝐈𝐍𝐆 𝐎𝐍 𝐈𝐍 𝐀𝐔𝐑𝐀𝐃𝐎𝐍?? 𐂠

╔═════════════════════════════╗

[ 𝐚𝐡, 𝐭𝐡𝐢𝐬 𝐭𝐢𝐦𝐞 𝐞𝐯𝐞𝐫𝐲𝐨𝐧𝐞 𝐬𝐚𝐥𝐮𝐭𝐞𝐝 𝐭𝐡𝐞 𝐬𝐮𝐧 𝐭𝐨𝐠𝐞𝐭𝐡𝐞𝐫. 𝐭𝐡𝐞𝐲 𝐰𝐞𝐫𝐞 𝐞𝐧𝐣𝐨𝐲𝐢𝐧𝐠 𝐭𝐡𝐞𝐢𝐫 𝐧𝐞𝐰 𝐛𝐞𝐠𝐢𝐧𝐧𝐢𝐧𝐠 𝐭𝐨𝐠𝐞𝐭𝐡𝐞𝐫. 𝐡𝐨𝐰𝐞𝐯𝐞𝐫, 𝐭𝐡𝐢𝐬 𝐰𝐚𝐬 𝐧𝐨𝐭 𝐭𝐫𝐮𝐞 𝐟𝐨𝐫 𝐞𝐯𝐞𝐫𝐲𝐨𝐧𝐞. 𝐭𝐮𝐫𝐧𝐢𝐧𝐠 𝐭𝐡𝐞 𝐩𝐚𝐠𝐞, 𝐞𝐯𝐢𝐥 𝐞𝐱𝐢𝐬𝐭𝐬 𝐰𝐢𝐭𝐡𝐢𝐧 𝐚𝐥𝐥 𝐨𝐟 𝐮𝐬 𝐚𝐧𝐝 𝐢𝐭 𝐢𝐬 𝐮𝐩 𝐭𝐨 𝐮𝐬 𝐭𝐨 𝐬𝐭𝐨𝐩 𝐢𝐭 𝐨𝐫 𝐧𝐨𝐭. 𝐧𝐨𝐰, 𝐥𝐞𝐭'𝐬 𝐜𝐨𝐧𝐭𝐢𝐧𝐮𝐞 𝐨𝐮𝐫 𝐭𝐚𝐥𝐞 𝐰𝐡𝐞𝐫𝐞 𝐰𝐞 𝐥𝐞𝐟𝐭 𝐨𝐟𝐟 𝐰𝐢𝐭𝐡 𝐚𝐧 𝐮𝐧𝐝𝐞𝐜𝐢𝐝𝐞𝐝 𝐩𝐞𝐫𝐬𝐨𝐧𝐚𝐥𝐢𝐭𝐲. 𝐛𝐞𝐜𝐚𝐮𝐬𝐞 𝐢𝐭'𝐬 𝐧𝐨𝐭 𝐭𝐡𝐞 𝐞𝐧𝐝 𝐲𝐞𝐭, 𝐢𝐬 𝐢𝐭, 𝐦𝐨𝐫𝐚𝐭𝐡? 𝐡𝐚𝐡𝐚𝐡𝐚𝐡𝐚𝐚𝐚! ]

✎ᝰ. 📜 ❝ morath, şatonun geniş balkonunda dolanıyordu. kapıların adaya açılmasından, bariyerin tamamen ortadan kalkmasından sonra adalılar da özgür olmuştu. bu düşünceyi seviyordu ama eski yaşamını oldukça özlüyordu. hâlâ, ikiz kız kardeşi veya arkadaşlarına göre daha kötüydü ve içindeki hissi durduramıyordu. zihnindeki dolu düşüncelerle yürümeye devam etti. bir parmağını mor saçlarına doladı, gözleri tam karşıdaki adaya ve adayla auradon arasındaki köprüye kaymıştı.

harry, morath onun görüş alanına girdiği anda konuştuğu kızla her ne kadar konuşmaya devam etse de ona bakmaktan kendini alamıyordu. harry'nin ünü, bariyer kalktıktan sonra çok kısa sürede artmıştı. "bir saniye, hemen döneceğim." kıza, her zamanki muzip gülümsemesini sunduktan sonra hızlı adımlarla morath'a doğru ilerledi. kız, harry'nin ilgi alanının başkasına çekildiğini görünce iç çekip gitmişti.

harry, tam morath'ın arkasına geldiğinde sırıttı ve omzunu dürterek kızın kendisine bakmasını sağladı. ardından onun önüne geçti, "selamlar, majesteleri." sağ elini çevirip ona uzatırken sol elini de sırtına yasladı ve hafifçe dizlerini kırdı. morath, kollarını birleştirerek onu süzdü. "ne istiyorsun, hook?"

harry, biraz dudak kıvırarak tekrar vücudunu dikleştirdi. harry, her zaman morath ile flörtleşmiştir fakat net bir başarı elde edememiştir. aynı zamanda morath'ın duygularını tam anlayamıyor olması işlerini zorlaştırıyordu. morath bazenleri flörtüne karşılık veriyordu ama ciddi miydi yoksa onunla dalga mı geçiyordu emin olamıyordu –ki morath onunla her zaman dalga geçer. yine de, morath'ın kişiliğini, sarkastik hallerini ve onunla oynamasını seviyordu.

"hadi ama küçük ejderha, hiç eğlenceli olmuyorsun!" morath gözlerini devirip yürüyerek karşılık verdiğinde harry, onu omuzlarından tutup durdurdu ve tekrar karşısına aldı. "söyle bana, aklını karıştıran bir şeylerin olduğunu görebiliyorum. sorun ne?" morath, her zaman harry'nin yüzünü okumasına şaşırıyordu ve ilgili halleri içten içe onu etkiliyordu.

morath derin bir iç çekti, bakışları önce aşağıya indi ve sonra başını çevirip adaya baktı. "eski yaşam tarzımız... eski benliklerimiz ve... tanrım..." harry kaşlarını çattı. bu cevabı alacağını tahmin etmişti ve onu kesinlikle anlıyordu, o da derin bir iç çekti. sonradan, merakla son cümlesini neden devam ettirmediğine dair bir soru sordu;