𝒀𝒐𝒖𝒓𝒔 𝑻𝒓𝒖𝒍𝒚 // 𝑪𝒉𝒊𝒔𝒉𝒊𝒚𝒂 𝑺𝒉𝒖𝒏𝒕𝒂𝒓𝒐

𝐂𝐇𝐀𝐏𝐓𝐄𝐑 17

Bölüm 17

"𝑨𝒎𝒂 𝒂𝒓𝒌𝒂𝒅𝒂𝒔̧𝒍𝒂𝒓 𝒃𝒊𝒓 𝒃𝒊𝒓𝒍𝒆𝒓𝒊𝒏𝒆 𝒃𝒊𝒛𝒊𝒎 𝒃𝒂𝒌𝒕𝜾𝒈̆𝜾𝒎𝜾𝒛 𝒈𝒊𝒃𝒊 𝒃𝒂𝒌𝒎𝒂𝒛𝒍𝒂𝒓"

*geriye dönüş devam ediyor*

(lütfen son geriye dönüşte ne olduğunu hatırlamıyorsanız tekrar okuyun)

Aina, Chishiya'nın alnındaki yarayı dikmek için ihtiyaç duyduğu her şeyi az önce aldı. Kullanılmış pamuklu çubukları iğneyle çöpe attı, alkolü spreyle birlikte ilk yardım çantasındaki orijinal yerine geri koydu. Daha sonra yavaşça mutfak tezgâhının yanından geçerek eğlencenin devam ettiği otel lobisine çıkan merdivenlere doğru yürüdü.

Yarı çıplak bedenleriyle birbirlerine yapışmış, varoluşlarının her anının tadını çıkaran, dans eden insan kalabalığının yanından geçti.

Aina'nın o anda aklında tek bir şey vardı ve o da Kuina'yı bulmaktı.

Büyük merdivenlerden yavaşça birinci kata doğru yürüdü. Vücudunun küçük bir kısmıyla orada, korkuluğun yanındaki duvara yaslanmış Chishiya'yı görmeyi umarak bakışlarını sağa çevirdi. Ancak bu sefer o orada değildi ve Aina bunun üzerine sessizce iç çekti. İşte o sırada merdivenlerden yukarı çıkarken düşündüğü kişi gözünün önünde belirdi.

"Kuina!" Aina bağırdı ve koridordan gelen arkadaşına doğru koşarak odasına doğru yöneldi.

"Aina, iyi misin?" Kuina, Aina'ya kollarını boynuna dolayıp onu sıkı bir şekilde kucaklarken söyledi.

Birinden samimi bir kucaklaşma hissetmek Kuina için özel bir duyguydu. Ölüm ve acıyla dolu bu dünyada pek çok gün geçirdikten sonra hem Kuina hem de Aina bundan keyif alıyordu.

"Evet ya sen?"

"Oyun kolaydı, çok hızlı yaptık. Yaklaşık bir saat önce geldik." Kuina yavaşça Aina'dan uzaklaştı ve Aina'nın cevabını bekledi.

"Buna sevindim. Düşündüğümden biraz daha zor bir süreç yaşadık." Aina cevap verdi ve ayaklarını sürüyerek adımlarla Chishiya'nın da durduğu sütunun yanındaki merdiven korkuluğuna doğru ilerledi. Kuina ona doğru yürüdü ve Aina'nın ellerini korkuluklara koyup perişan bir nefes vermesini izledi.

"Peki ya Chishiya? O iyi mi?" diye sordu Kuina.

"İyi. Herhangi bir oyunu kazanmakta bir sorun yaşayacağını sanmıyorum." Aina bağırdı.

"Ben de bunu soruyorum."

"Dinle, her oyunda bu kadar iyi donanıma sahip miydi?" Aina korkuluklara sırtını döndü ve ona yaslandı, gözleri çoktan hararetli bir şekilde sırıtan Kuina'ya takıldı.

"Birdenbire onun için bu kadar endişelenmeye başladın,ciddi bir şey mi oldu?" Kuina bir gülümsemeyle kollarını göğsünün üzerinde kavuşturdu ve Aina'ya sorgulayıcı bir bakış attı. İkisi arasında bir şeyler olduğu hissine kapılmıştı ve haklı olup olmadığını öğrenmeye büyük bir ihtiyaç duyuyordu.

"Hayır, sadece... Bu gece bana pek çok kez yardım etti. Bu konuda ne düşüneceğimi bilmiyorum. Bu konuda karışık hislerim var." Aina düşüncelerini yüksek sesle söylemeye başladı ve Kuina da aynı şekilde gülümsedi ve korkuluklara yaslandı.

"Sanırım sadece ona güvenebileceğini sana kanıtlamak istedi."

Aina, "Ben hala öyle hissetmiyorum" dedi.