arabanı sür soğuk aralıkta

98 13 7
                                    

soobin

Onlar gittikten sonra sızmış yeonjun'u alıp şirketin yakınındaki daireme getirdim, yatağıma bıraktım ve ayılması için kahve yapmaya gittim. Döndüğümde yeonjun üstündekileri çıkarıp bir köşeye fırlatmıştı

"yeonjun, kalkta bir yudum al şundan" dedim kafasını hafif kaldırarak

"ben ayrılmak istiyorum ayılmak değil" dedi ağlamaya başlayarak

"tamam sabah olsun terk et beni, şimdi kahveni iç"

"senden ayrılırsam beni öylece bırakır mısın?"

"sapık gibi peşinde mi dolanayım?"

"dolan, asla inanma seni terk etmek istediğime ama"

"ama?"

"ayrılmamız gerek soobin, bizden olmaz"

"sarhoş olduğun için saçmalıyorsun sadece" dedim kahveyi zorla içirirken

Yarısı boşalmış fincanı sehpaya koydum ve dolabımdan aldığım kıyafetleri yeonjun'a giydirdim. Yeonjun kıyafetlerimi koklarken feromonlarını yaymaya başladı,vücudumun sıcaklığı artarken yeonjun'un odasından çıktım ve koltuğa uzandım. Yeonjun sarhoşken ona dokunmak istemiyorum ama it beni çıldırtıyor, davranışlarıyla söyledikleri de çelişiyor. Kafasında ne kuruyor gene acaba?

"neden bana hiç dokunmuyorsun?" burnuma dolan kokuyla dikleştim ve arkama döndüm

"yeonjun gitte uyu güzelim" dedim

"beni hiç arzulamıyor musun soobin, bebeğim olmayacak diye mi dokunmuyorsun bana?"

"yeonjun alakası yok güzelim, saçmalıyorsun" dedim

"terk edeceksin beni, bırakacaksın"

Yere çöküp ağlamaya başladığında derin bir nefes verdim, belli oldu beyefendinin can sıkıntısı. Ayağa kalktım ve onu kucaklayarak yanıma getirdim, kolumun altına aldım ve bende yanına uzandım

"ben seni her halinle sevdim yeonjun, sen beni tanımazken bile senin için kendimi sana adadım"

"madem bu kadar sevdin, neden dokunmuyorsun hiç bana?"

"sarılıyoruz ya arada" dedim alayla

Sinirle bana baktığında gülümsedim

"sevmek illa dokunarak mı oluyor?" diye sordum

"ben dokunmanı istiyorum"

Ben cevap verecekken koltuğumun altından kaydı ve kucağıma çıktı, bedenini biraz geriye iterek tamamen üzerime uzandı ve kafasını boynuma gömdü. Ellerimi beline sardım ve etrafımı saran kokusunu içime çektim

"ben sana bir çocuk veremem"

"isteyen kim?"

"istemez misin çocuk?"

"yanımda sen ol yeter"

"harin'i çok seviyorsun ama"

"yeğenim, mecburiyet" dedim içi rahat etsin diye biraz yalan söyleyerek

"yalancı" dedi gülerek

Dudakları boynuma değdiğinde gerildim, yeonjun bunu fark etmiş olmalı ki dudaklarını boynuma gezdirmeye başladı. Tehlikeli sularda yüzdüğünün farkında olmadan boynumun her yerini öpücükleriyle doldurdu, belindeki ellerimi hafif kaydırarak kalçalarını avuçladım. Boynuma doğru minik bir inilti mırıldandığında kalçalarını yoğurmaya başladım, yeonjun kalçalarını hafifçe oynatarak bana sürtündüğünde feromonlarım artık çoktan yeonjun'u sarmalamaya başlamıştı

"KARDEŞİM İLK GECEDEN ÇOCUK YAPTI BEN DAHA YENİ ALFAMIN KOKUSUNU ALIYORUM" diye ağlamaya başlayan yeonjuna baktım

"şuan ağlamak yerine sorumluluk alman gerek" dedim

"kalkan sik sana ait sen sorumluluk al" dedi kollarını boynuma dolayarak

Elimi aletine attım ve pantolonun üstünden okşadım

"hmmm seninkinin de sorumluluğunu alsam iyi olacak" dedim sırıtarak

"alma istemiyorum, terk edicem ben seni" dedi sümüklerini boynuma akıtarak

"sabah utançtan kendini döveceğin şeyler yapıyorsun"

"senden utanmak istemiyorum"

"benden utanmanı istemiyorum"

"utanmıyorum zaten sadece beni sevmekten soğuma istiyorum, beni hep o asla kavuşamayacağını sandığın yeonjun san istiyorum"

"kucağımda bana sürtünerek mi gerçekleştiriyorsun bu düşünceni?" diye sordum aletini bir kere daha okşayarak

"sevişelim mi?" diye fısıldadı dudaklarını kulağıma bastırarak

"yapma, yapma sarhoşsun hayatım"

"sonra sevişecek miyiz?" diye sordu

"sevişecez söz veriyorum sabaha kadar sikicem seni"

"şimdi napıcaz?" diye sordu fısıldayarak

Yerlerimizi değiştirerek onu altıma aldım ve bir saniye kafamı geriye attım, üzerimdeki kazaktan kurtuldum ve sıcaklığımı biraz olsun düşürdüm. Pantolonumun kemerini açarken yeonjun ellerimi tuttu

"ben yaparım" dedi ve yutkunarak hafif dikleşti

"yat" dedim ve onu iterek fermuarımı ve kemerimi açtım

Aynısını onun pantolonuna da yaptım ve hafif sıyırdım, kalçalarını oynatarak kıvranın yeonjun'a uzandım de alnına bir öpücük kondurdum. Güç uygulamadan üzerine uzandım ve aletlerimizi kavradım, yeonjun iyice kıvranmaya başladığında kafamı boynuna yasladım ve omzunu ısırdım. İniltisi kulaklarıma dolarken aletlerimizi sertçe çekmeye başladım, yeonjun'un inlemeleri artarken ona yapmak istediklerim daha da artıyorud, bir insan evladı bu kadar güzel inleyebilir mi?

"daha hızlı"

"daha hızlısı yok yavrum vampir miyim ben?"

"soobinnn"

"efendim güzelim"

"çok güzel kokuyorsun"

Boynuma sardığı kolları gevşediğinde kafamı kaldırıp ona baktım, uyuyor. Beni bu hale getirip uyuyor mu yani? dikleştim ve aletlerimizi daha sertçe çekmeye başladım.Menilerim menilerine karışarak karnına aktığında saçlarımı karıştırdım, sabah kaçacak delik arayacak. Pantolonumu çektim ve hemen banyodan ıslak bez getirerek geldim, onu temizledim. Nefesim sonunda düzene girdiğinde koltuğun önüne çöktüm ve onu izlemeye başladım, onu sevdiğime bir gün bile pişman olmadım bir gün bile ondan bir beklentim olmadı. Ah be güzelim ben senin beni sevmeyeceğini bilerek sana kör kütük aşık oldum, ha çocuğumuz olmuş ha olmamış kaç yazar. Seninle yaşlanayım yeter bana.

the other women | taegyuWhere stories live. Discover now