Su-su-smut time sadness; Think I'll fuck you forever.

10.5K 738 1.3K
                                    

Abi şu yaşıma gelmişim melez olduğumu yeni öğreniyorum SCMCKCMŞHKCKV

Olay ben babama nereli olduğunu sormasam hâlâ bilemeyecek olmam

VEE

Geçenlerde 5. muzumu yerken telefonum elimden kaydı yere düştü DİKİNE bir şekilde ikiye ayrıldı ve bende muz yiyip küfür ederek sende mi beni bıraktın diye ikiye ayrılan telefonumu inceledim...

Ve şu yeni telefona da hiç alışamadım inş alışıcaz

Neyse bebekler size iyi okumalarrrrr muahh

+++

Kim Taehyung, sırtını öğrencilerine doğru dönmüş, elindeki siyah renkli tahta kalemiyle önündeki beyaz tahtaya yazı yazarak yeni geçtikleri konuyu anlatıyordu.

Fakat sabahtan beri arka cebinde titreşime aldığı telefonu yüzünden iki de bir dikkati dağılıyordu ki en sonunda bir mesaj daha geldi ve sinirlenerek telefonu arka cebinden çıkardı. Kilit ekranını da açtıktan sonra gelen mesajın Jungkook'dan olduğunu gördüğünde sınıfındaki en arka cam kenarında oturan çocuğa kısaca baktı, fazla dikkat çekmeden bakışlarını tekrar telefonuyla buluşturdu.

"Taehyung öpüşmek istiyorum."

Gördüğü ilk mesaj ile sertçe yutkundu ve kirpiklerinin altından Jungkook'a baktı. Yanakları al al gözüküyordu ve sürekli dudaklarını kemiriyordu genç oğlan. Utandığı her halinden belli oluyordu. Öğrencilerine ne olup bittiğini çaktırmaya çalışarak diğer mesajlara da göz gezdirdi.

"Bugün diğer günlerden daha farklı gözüküyorsun. Giydiğin yeşil takım elbise sana çok yakışmış."

"Bir daha giyme, kimse görmesin. Tek ben göreyim."

"Üstünündeki takım elbiseyle beni kucağına aldığını düşündüğümden beri içim gıdıklanıyor."

"Öp beni."

"Beni öpmene herşeyden çok ihtiyacım var."

"Çok tuhaf hissediyorum."

"Deliğim seni istiyor."

"Kucağında zıplamak istiyorum."

Daha mesajların yarısındayken içini tuhaf bir his kapladı diğer mesajları okuma gücünü kendinde bulamadı. Arkasındaki öğrencilere çaktırmamaya özen göstererek Jungkook'a mesaj attı.

"Öğle arası odama geliyorsun."

İki mavi tiki gördüğü gibi dudağını bir kenarı kıvrıldı, telefonu kapatıp arka cebine koydu. Öğrencilerine de hiçbir şeyden ödün vermeyerek dersini anlatmaya devam etti.

***

Aradan birkaç dakika geçti ve zil sesi duyuldu, öğrencilerin çoğunluğu sınıftan çıkıyordu fakat hâlâ jungkook sırasında oturuyordu. Ona kilitlenmiş gibi bakan öğretmenler masasında ayakta durarak notlarını toplayan fransızca öğretmeninden gözlerini kaçırıyordu. Jimin arkadaşının hâlâ sıradan kalmamasını garipsedi ve ona montunu atarak

"Hadi Jungkook! Niye hâlâ oturuyorsun."

Jungkook kafasına gelen montu eliyle indirip kenara bırakırken

"Bay Kim'in odasına gitmem gerek."

diyerek yanıt verdi. Jimin birlikte yemek yiyeceklerini düşündü ve ardından sevgili oldukları için onlara hak vererek sınıftan ayrıldı.

M. Kim? || TaekookWhere stories live. Discover now