TAKINTI

4. Bölüm

Atlas gözlerimin içine bakarken sessizce yüzünü inceledim. Bu adam delirmişti. Bana bunu nasıl söyleyebilirdi? Üzerimden itip sinirle parmağımı ona doğrulttum. Atlas ona doğru uzattığım parmağa bakarken yüzünde herhangi bir tepki yoktu.

"Asla seninle yatmam." Atlas kahkaha atmaya başladığında şaşkınlıkla ona baktım. Benden uzaklaşıp diliyle dudaklarını yaladı.

"Benimle yatacaksın Efsan. Hatta kendi istediğinle bunu yapacaksın. Bunun için bütün servetimi bile önüne sererim."

"Ben buradan kurtulacağım ve sende hapisi boylacaksın ayrıca değil seninle yatmak aynı ortamda bile isteğimle kalmam." Yanından geçip gidecekken Atlas'ın sert sesi durdurmuştu.

"Bu gecenin sonunda bedenin beni arzulayacak." Ona dönüp alayla güldüm.

"Neden bu gece?" Atlas yüzündeki sırıtışla bana doğru ilerledi. Geri geri gidecekken belimden kavrayıp kendisine çekti.

"Bu gecenin sonunda içine girmemi ölesiye isteyeceksin. İçini doldurmam için bana yalvaracaksın." Atlas benden uzaklaşıp yüzüme baktı. Şaşkınlıkla bakakalırken gömleğinin yakalarını düzeltti. Gördüğüm morluklar ile ona baktım. Atlas baktığım yere bakışlarını çevirdiğinde yandan bana baktı.

"Benim için deliren bedenlerin bıraktığı izler daha fazlasını göreceksin güzelim."

"Aklındakilerin hiçbiri gerçek olmayacak bu gecenin sonunda da zihnindeki o pis düşünceler gerçekleşmemiş olacak." Atlas yanıma yaklaşıp yüzüme eğildi.

"İddia?" Serçe parmağını bana uzatıp sırıtarak yüzüme baktı. Kendimden emin bir şekilde serçe parmağını tutup gözlerinin içine baktım.

"Şartlar nedir?" Merakla onu izledim.

"Ben kazanırsam." Atlas'ın bakışları bedenimde gezinirken gözlerimin içine baktı.

"Sabaha kadar bedenine bana ait izler bırakacağım. " Söylediklerini alayla dinledim. Asla olmayacağı için rahattım.

"Peki ben kazanırsam?"

"İstediğin yere gidebilirsin. Senin peşinden gelmeyeceğim."

"O zaman kaybetmeye hazır ol. Atlas Akay. Çünkü günün sonunda kazanan ben olacağım senden ve bu saçmalıklardan kurtulacağım."

"Ben kaybedeceğim oyunlara girmem Efsan. İstersem alırım."

"Atlas!" Sude'nin gür sesi ile birbirimizden uzaklaştık. Atlas yanımdan geçip giderken bende peşinden ilerledim. Sude Atlas'ın boynuna kollarını sardı.

"Bu gece birlikte uyuyalım." Atlas Sude'nin kollarını üzerinden çekip ondan uzaklaştı.

"İşlerim var Sude."

"Ama ben işlerinden daha önemliyim." Sude Atlas'ın göğsünü okşarken Atlas kendisinden uzaklaştırıp bana döndü.

"Bana bir kahve yap."

"Ben mi?" Atlas sorduğum soruyla etrafına bakıp beni işaret etti.

"Senden başka birini göremiyorum." Alaylı tavrına öfkeyle baktım. Benden bakışlarını çekip Sude'ye döndü.

"Bizim çocuklar seni evine bıraksın."

"Ama Atlas-"

"Bir itirazın mı var Sude?" Sude başını hayır anlamında sallayarak Atlas'a gerginlikle baktı.

Atlas kapıya ilerleyip şifreyi yazdı. Kapının açılmasıyla bize döndü. Sude saçlarını düzeltterek önden ilerledi. Merdivenden çıkarken eteği yukarı sıyrılıyordu. Bakışlarımı hemen başka yere çevirdim. Ben bile böyle rahat edemezken o gerçekten nasıl rahat hareket edebiliyordu? Sude yukarı çıktığında Atlas bana baktı. Yavaş adımlarla yukarı çıktığımda Elimden tuttu. Peşinden sürükleyip yukarı çıktığımızda kapı hemen kapanmıştı.