4 / Hazırlık

65.6K 2K 505
                                    

Alışveriş mağazalarında verilen listede yazan herşeyi almıştık. Batuhan her dakika "Kendi istediğini, kendi zevkine göre al." dediği için hep sade tonlarda almıştık. Normal, aşık, sevecen, heyecanlı bir çift gibi bütün mağazaları gezmiş beyaz eşyaları, mobilyaları, duvar süsleri ve duvar boyası almıştık.

Kıyafet konusunda yarın sadece annesiyle gitmemiz gerektiğini söylemişti. Utanmamam için kadınsal ürünleri ve iç çamaşırlarını annesiyle beraber alıp bizi yanlız bırakacağını söylemişti. Şuan beni kendi evime bırakmak için arabada sessiz bir yolculuk yapıyorduk.

Evimin mahallesine girince oturduğum koltukta dikleştim ve çantamı kucağımdan alarak koluma geçirdim. Evimizin önünde durunca araba Batuhan'a döndüm.

"Yarın hazır olduğunda yazarsan eğer seni almaya gelirim annemle, sonra sizde devam edersiniz alışverişe, istersen?" nazik olması içimde bir şeyleri hareket ettirmişti. Dudağımda istemsizce gülümseme oluştu, kafamı salladım.

"Olur." dedim ve sonra kapıma baktım, sonra yine ona baktım. "Ben gideyim." dediğimde kafasını salladı ağırca.

"Allah'a emanet ol." dedi. Kafamı ona çevirdim, kapıya bakmadan kapıyı açtım.

"Sende Allah'a emanet ol." dedim onun gibi. Gülümsedi, kafasını önce eğdi sonra geri kaldırdı.

"Eyvallah." bende kafamı onun gibi eğip kaldırdım ve açtığım kapıdan çıktım. Kapıyı yavaşça geri kapatım, mahalleye göz gezdirdim ve evin kapısına doğru yürümeye başladım.

"Kız Dolunay!" diye camdan bağırtı duyunca kaşlarımı çatarak sesin geldiği yöne doğru kafamı kaldırdım. Mobese Fadime..

"Buyur Fadime teyze." diye onun camına doğru kafamı kaldırdım. Camdan kafasını çıkartmış, düştü düşecek pozisyonda bana laf atıyordu. Kafasında perdesinin bir tutamını tutarak baş örtüsü gibi kafasında tutuyordu.

"Kız bu indiğin arabadaki kişi kim?" dediğinde hemen arkamı döndüm. Batuhan hâlâ arabanın içinde bana bakar şekilde koltuğuna yaslanmış bekliyordu. Karanlık camlar olmasına rağmen net görüyordum.

"Seni ne kadar ilgilendirir Fadime teyze?" diyerek kafamı ona çevirdim. Eliyle ağzını kapatıp abartı şaşırma imasını yapmıştı.

"Kız sen saygısız olmışan!" Karadenizli şivesiyle konuşması gittikçe sinir ediyordu. Sinir etmesi gereksiz yere bağırarak konuşmasıydı.

İzlediğim ve hayranı olduğum karadeniz şivesini bende rahat bir şekilde biliyordum şükür elhamdülillah.

"He saygısız olmışam Fadime teyze. Git kendi oğlunla ilgilen beni dinden imandan çıkartma!" diye sinirden eve doğru adım atarken yine konuştu.

"Seni oğluma alacaktım ne ara evlenmeye ney başladın git boşan bu yiğitle!" son kelimesini derken kafasını bize doğru yavaş adımlarla gelen Batuhan'a demişti. Hay ebesini..

"Oğlun ilk önce adam olsun. Sende kadınlara bir eşya gibi davranmaktan vazgeç! Oğlun köşe başlarında kendi başına fışkı yerken sen neredeydin Fadime teyze?!" Batuhan'nın adımlarını duyuyordum,

"Sen benim oğlumu mu gözetliyorsun he kız? Hem oğlum yapmaz." kafamı ağırca salladım, alayla sırıtırım.

"Markete giderken oğlunu gördüm ve inanır mısın? İlk defa kanıtım olsun diye resmini çektim." gözleri pörtledi, "Yani benimle ve benim yaptığım her ne olursa olsun laf atmaktan vazgeç. De hayde!" sanırım kendi şivemi katmıştım sonda.

Askerin Karısı +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin