8. Bölüm

99 9 45
                                    


Keyifli okumalar!

Şarkılar: Where's My Love, Leaving Tonight, skapova son arzum

                            🦊✨️

Ben eğlenceli bir arkadaştım. Her zaman insanları eğlendirip yüzüne gülümseyen o kızdım ve mükemmel bir hayatım varmış gibi görünürdüm ama yoktu. İnsanların benim için endişelenmesini hiçbir zaman istemedim, bu yüzden yüzüme sahte bir gülümseme takınmış ve her şey yolundaymış gibi davranıyordum. Güzel değildim , özellikle annemin istediği güzelliğe hiçbir zaman sahip olmamıştım. İncecik kollar , bir kadına yakışmayacak düz kalça , uzun boy , bakımsız bir yüz. Aslında annem yanılıyordu. Bakımsız değildi benim yüzüm sadece onun ve feray'ın yaptığı makyajları yapmıyordum. Sinan'ın meraklı sesiyle gerçekliğe geri dönmüştüm.

" Tanışıyor musunuz?" sorusuyla birlikte ağır ağır yutkundum ve kafasımı yavaşça olumlu anlamda salladım. Feray bana ifadesiz bir şekilde bakıyordu. Hatta beni gördüğüne sevinmemiş gibi.

" Kardeşim." Dedim zorlukla. Cümlem ile birlikte koralp bu sefer dikkatli bir şekilde incelemişti feray'ı. Sinan ise şaşkınlıkla Feray'a dönmüştü.

" Bana hare'nin ablan olduğunu söylememiştin? Hatta ablan olduğunu söylemedin?" Diye sordu Sinan hayretle. Feray omuzlarını silkti.

" Sormadın ki." Dedi feray düz bir sesle. Sinan'ın kaşları çatıldı.

" Evet sormamıştım ama anneni bana anlatmıştın sormamama rağmen." Dedi Sinan karışık bir ifadeyle. Feray sıkıntılı bir nefes verdiğinde içimde bir yerlerde burukluk hissi oluştu.

" Gerek duymadım! Sen neden geldin? ben eğleniyordum , Sinan ile beraber." Dedi feray tersleyerek. Koralp'e baktığımda kaşlarının çatıldığını gördüm.

" Sinan benim en yakın arkadaşım." Dedim şaşkınlıkla. Sinan'a döndüğümde benim yanıma geçmişti. " Hem senin burada olduğunu bilmiyordum, ne zaman geldin Türkiye'ye sen?" Diye sordum.

" 2 gün önce." Dedi yekten. Açıklama yapar gibi değil de bitse de gitsem gibi bir hali vardı. Kafamı salladım ve dilimle dudağımı ıslattım. Annem. Annemle mi gelmişti? Bu düşünce beni garip hissettirdiğinde elimi hala belimden tutan koralp'in koluna yasladım. Temasım ile koralp bana döndü ve yüzüme doğru eğildi.

" Eğer bu seni rahatsız ettiyse gidebiliriz hemen şimdi." Dedi koralp yumuşak bir ifadeyle. Yüzüne baktım ve yutkundum. Gözleri karanlıkta bile parlıyordu ya da ben öyle görüyordum. Gülümsedim ve bende ona doğru yaklaştım.

" Kalabiliriz Sinan için, hem eve gitmek istemiyorduk." Dedim gülümsemeye çalışarak. Kafasını salladığında beni , bize merakla bakan sinan ve feray'ın yanından geçirdi ve masaya yaklaştık.

" Dans edebiliriz? Veya içecek alalım?" Dedi koralp sorar gibi. Gözlerim hala feray'ın üzerindeydi fakat o bana bakmıyor Sinan ile dans ediyordu. Arkasından gelen çocuk ile dans etmeye başladığında Sinan'ın kaşları havalanmıştı.

" Bara gidelim istersen ayakta kalmayalım." Dedim. Kafasını salladığında bara doğru yürüdük. Kalabalığın arasından geçerken etrafı incelemiştim. Koralp elini uzattığında eline bakıp yüzüne döndüm.

" Birbirimizi kaybetmemek için." Dedi koralp yüksek sesle. Sol elimi uzatarak elini tuttuğumda parmaklarını parmaklarımın arasından geçirip elimi sıkıca tuttu. Bakışlarımı yüzüne çevirdiğimde yüzüne vuran ışıklar sayesinde yutkunduğunu görebilmiştim. Sonunda bara ulaştığımızda bar sandalyesine oturdum ve elimi elinden çektim.

Zamanı Dolmuş Kelebek Where stories live. Discover now