6. BÖLÜM

70 12 4
                                    

Hastaneye gittim; ama nereden ve nasıl başlayacağımı bilmiyordum. On yıl önce olan bir hadisenin izini sürecektim. Herkesin can derdine düştüğü bu kalabalıkta bana kim yardımcı olabilirdi?

Müracaata başvurdum. Derdimi kısaca anlattım; ama oradaki memur bırak ilgilenmeyi, beni duymadı bile... Anladım. Bir yetkili bulmalıydım ve bu işi üst seviyede çözmeliydim. Yöneticilere ulaşmaya çalıştım. Birisi izinli, diğeri ise yerinde yoktu. Bir başkası da işlerinin çok yoğun olması sebebiyle benimle ilgilenemeyeceğini söyledi. Ümidim yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştı.
“Yok mu bana yardım edecek bir Allah’ın kulu?” derken gözüm bir bayana ilişti. Uzun bir koridordan, yavaş adımlarla bana doğru geliyordu.

İlk bakışta gözüm tuttu. Sakin, çok temiz giyimli ve hanımefendi görünüşlü bir bayandı. Yüzü nurlu ve tatlı birisiydi. Bir anda ona karşı bir yakınlık ve güven hissettim. Bana yardım
edebilir diye düşündüm. Yanımdan geçerken kendisini izlediğimi anlayınca bana döndü. O
tatlı bakışlarını gözlerime dikti ve dudaklarında sımsıcak bir gülücük oluştu. Bu hal öylesine etkileyiciydi ki sanki o anda içimi ılıttı ve beni
rahatlattı. Âdeta yıllar önce tanışmış da birbirini kaybetmiş iki dostunhasret gidermesi gibi bir hava oluştu.

Durakladı, ben söze başlamadan o konuştu:
- Merhaba, dedi. Herhâlde yabancısınız ve benden yardım istemeyidüşündünüz.

Sanki içimi okuyordu. Sözleri öylesine nezaketli ve sevecendi ki sanki “Ben sana yardım edebilirim” hissini veriyordu..Yanına yaklaştım. Elimi uzattım ve kendimi tanıttım. Bir an tatlı
bakışlarını kıstı, çok ötelerde kaybetmiş bir şey arıyormuş gibi daldı, sonra da o anlamlı bakışları bir anda parladı.“Allah seni toplasın..”

Eskiler böyle dua edermiş. Hele ki bu çağa karşı, Allah bizi toplasın! Aklımızı, kalbimizi, hayallerimizi toplasın.. Çünkü toplanmazsa dağılırız. Dağılırsak dağıtırız.. Allah bizi toplasın

Seni tebrik ederim kardeşim, diye beni teselli ediyordu. Seni tebrik ederim. Sen gerçek bir hazine bulmuşsun. Sen, bu kadar günahtan sonra Rabb’imin rızasını, O’nun eliyle kurtulmayı o kadar istemişsin ki O da sana bu harikalar dolu hikmetli olayları nasip etmiş.

Seni gerçekten tebrik ediyorum. Bu olay o kötü hayatın sonu olur, inşallah. Huzur ve mutluluk dolu yeni hayatının da başlangıcı olur. Rabb’ine tam kul olup dönüş yapan örnek insan sınıfına girersin.

Seni binlerce kez tebrik ediyorum. Sen bu samimiyetinle Rabb’imin sonsuz rahmet, şefkat ve affına mahzar olursun. Elleriyle gözyaşını sildi. Beni kucaklayışındaki o sımsıcak şefkati
içime işlemişti. Ben bu duyguyu, annemi yitirdikten sonra hiç yaşamamıştım. İlk kez bir yabancı bana candan bir dost, bir abla, bir anne gibi sevgi gösteriyor, yüreğinin sıcaklığıyla içimi ısıtıyordu.

Tam o esnada kapı açıldı, tertemiz görünümlü bir bey ile altı yedi yaşlarında gözüken tatlı mı tatlı bir çocuk belirdi. El eletutuşmuşlardı. Bey, son derece nezaket ve kibarlık dolu bir sesle:
- Misafirinizin olduğunu bilmiyordum, özür dilerim, dedi. Biz sonra geliriz.

Kapıyı örttü. Doktor hanım bir taraftan gözlerinin yaşını silerken bir taraftan da açıklama yapıyordu.
- Bizim bey, dedi. İsmi Metin. Kardiyolog; yani kalp-damar uzmanı. Yanındaki de kızımız Elif.

Ah, Allah’ım ah! Öyle imrendim ki Özlem Hanım’a anlatamam. Böyle mutlu bir yuvam olsaydı. Bana değer veren bir eşim olsaydı.
Bana “anne” deyip içimin yangınını söndüren bir çocuğum olsaydı. Daha ne isterdim ki ya Rabb’i?
Kendi ellerimle Allah’ın bir lütfu olan güzelliği başıma bela etmiştim. Şimdi ise o güzellik beni en çirkin insan durumuna düşürmüştü.

KENDİNİ ARAYAN KADIN {TAMAMLANDI}Where stories live. Discover now