•30•

12.3K 611 182
                                    


Sınır: 10 vote 2 yorum 🎀


🎄

"Atlas ben hafızamı kaybettim."

Atlas endişeyle yüzme baktı. Sanki bir yara izi falan arıyordu ama yara falan yoktu. Zaten 1 ay 2 hafta içerisinde yaralarım iyileşmişti. Onun da pek bir şeyi yoktu.

Atlas en son kollarımı kavradığında acıyla inledim. Atlas kollarımı sıvadı ve gördüğü şeyle gözlerini sonuna kadar açarak ellerini yumruk yapıp Pamir'in arabasına vurdu. O kadar sert vurmuştu ki arabanın kapısının demiri içeriye doğru eğilmişti. Ellerinden ise kanlar akıyordu.

"Mina...o adam sana...sana bir şey yaptı mı?"

Ne demek istediğini hemen anlamıştım ama böyle bir şeye ben izin vermemiştim zaten.

Kafamı hemen sağa sola salladım.

"Yok böyle bir şeye izin vermedim."

Atlas tuttuğu nefesi gürültülü bir şekilde dışarı bıraktı.

"Ellerin...ellerin ne zaman beri böyle? Yani ne zamandan beri sana böyle davranıyor?"

Açıkçası ben bile tam anlamıyla bilmiyordum ama neredeyse 1 ay gibi bir süre olmuştu.

"Şey...yani..."

Anlamış gibi gözlerime baktı ve bu sefer arabaya vurmak yerine kendine vurmaya başlamıştı.

Kaşarak yanına gittim. Kendine zarar veriyordu. Kendine eziyet ediyordu. Sanki çektiği eziyetler ona yetmiyormuş gibi tekrar ve tekrar eziyet ediyordu.

"Atlas lütfen dur!"

Bu sefer sözümü dinleyip durmuştu. Yere çömelerek sırtını arabaya vermişti. Elleriyle kulaklarını kapatıp ağlamaya başlamıştı ama bu önceki ağlamalara benzemiyordu. Bu daha acılı bir ağlama tarzıydı. Sanki bütün yıllar boyunca içinde tuttuğu ağlama istediğini dışarı çıkartıyordu. Bir yandan bu haline üzülürken diğer yandan benim yanımda kolayca kendini bırakıp ağlamasına seviniyorum. Bu kaba ve sert adam sadece benim yanımda o kalın kabuğunu aralıyordu.

Kafasını ellerim arasına alıp onun anlını öptüm. Kafasını göğsüme koyup daha çok ağlaması için izin verdim. O da bunu anlamış gibi belime sarılıp kafasını göğsüme yaslayarak daha çok ağlamaya başladı. Şuan küçük bir çocuktan farkı yoktu. Bu kadar ağlayan bir adam size itici gelebilirdi ama bana gelmiyordu çünkü insanın ne yaşadığını kimse bilemezdi. Yüksek ihtimalle zamanında onun ağlamasına izin vermemişlerdi. O ise içinde biriktire biriktire şimdi içini döküyordu.

Saatler geçtikçe Atlas'ın ağlaması azalıyordu. Ben ise onu rahatlattığım için kendimle gurur duyuyordum.

"Atlas rahatladın mı?"

Kafasını kaldırıp yüzüme baktı. Gözleri karanlıkta parlıyordu.

"Sen yanımda olduğun sürece rahatlamamak mümkün mü?"

Gülümsedim. Bu adam böyle sözleri nereden buluyordu?

Bu sefer o anlımdan öpüp beni göğsüne yaslamıştı. Bu çok ama çok güzel bir histi. Uzun zaman sonra bana böyle destek olup yanlızlığımı dindiren bir evim olması çok huzurlu hissettirmişti.

(Yazardan: inşallah bizede nasip olur aminnn🙏🤲)

Yavaş yavaş Atlas'ın kucağında uykuya daldığımı farkediyordum ama bunu hiç umursamadım çünkü şuan güvenli kollar arasındaydım.

"Atlas seni çok özledim."

Yavaş yavaş uykuya daldığımda hayal mayal hatırladığım sözlerle içimdeki mutluluk halay çekiyordu.

"Bende seni küçük meleğim...bende seni özledim."

🎄

Ay kızlar beni tutun aglicam. Göz yaşım pıt etti yaw.

Aşık çift diye buna derim. İnşallah hepimize böyle biri nasip olur.

Bugün 8 bölümle sizi uğurluyorum. Yeter bana da bir müsade edin da...

Muahhh öptüm💋

Şemsiye (Yarı Texting)Where stories live. Discover now