41.bölüm (yaralar)

462 18 0
                                    


Yine bir karanlık, yine bir çaresizlik. İhanete uğramış gibiyim uğradım da hiç ama hiç bu kadar kötü olmamıştım hayat bana hiç gülmüyordu. Beni çok sevdiğini sanıyordum ama değil o adamı bize tercih etti o adam için ailesini yarı yolda bıraktı, çok ama çok güzel şeyler yaşaya bilirdik ama hayır o kadın yüzünden hiç güzel şeyler yaşamadık babam canım babam keşke burda olsaydın keşke kızını dizine yatırıp saçlarını okşasaydın.

Acı insana güç verir. Bazen hayatına giren insanlar sana acı yaşatır... Bezen kendi ailen...

Saçlarımın okşandığını hissettim hemen gözümü açıp baktım Hazar'dı onun göğüsünde yatıyordum bana baktı gülümseyip "günaydın güzelim benim" dedi kafamı boynuna koydum "uyanmak istemiyorum Hazar" dedim uykulu bir sesle "ölmek istiyorum ben" istiyordum ölmek istiyordum hiç mutlu değildim ama ölüm buna engel mi olucaktı ki?. Hayır hayır olmayacaktı arkada sadece sevdiklerimi bırakıcaktım, kız kardeşim öz kardeşim olmasa da, öz kardeşim gibi olan İpek, beni deli gibi seven bir adam evimin dudusu Yonca teyzem, intihar hiç bir şeyi iyileştirmez dahada kötü yapar.

Hazar belimi okşayarak "sakın ama sakın öyle bir şey duymayayım ağzından, sen benim yaşam amacımsın, senle daha yapacak çok şeyimiz var, beni sakın bırakma" dedi gözümden yaş aktı. Hazar hissetmişti boynuna göz yaşım değmişti "kalk bakalım Zümrüt hanım" dedi beni ve kendisini doğrulturak ama ben sadece onun üzerinde ona sakıca sarılıyordum ona sarılmak benim için dünyalara bedeldi.

Yatağa yaslandı saçlarımı okşuyordu "güzelim bak bana" dedi yüzüne bakmam için beni hafif itekledi "ağlamak yok sakın buraya başlarına yıkarım senin bir damla göz yaşına!" Sinirli bir şekilde söylemişti "banyo yapalım Hazar" dedim boynuna sarıldım tekrardan "yapalım benim güzelim yapalım!" Dedi beni kucağına alıp banyoya ilerledi. Banyoya girmiştik beni yere indirip yüzüme baktı "ben varken bir göz yaşı daha akıtma bu beni çok sinir ediyor!" Dedi derin bir nefes aldı.

Üzerimdeki giysileri indirip odanın içine atmıştım.

Hazar üzerini indirip kolumdan tutup beni kendine çekti, suyu ayarlayıp altına girdik. Hazar anlını anlama dayanmıştı elleri belimdeydi beni kendine daha çok çekti.

Elleriyle saçıma döktüğü şampuanı ovalıyordu üzerimize akan ılık su o kadar ferahtı ki hiç çıkmak istemiyordum.

...

Üzerimi giyinip Hazar'a baktım tişörtünü giyip bana baktı "gel buraya bebeğim benim" demesine kalmadan onu sarıldım "benim güzel sevgilim, benim güçlü sevgilim ben hep seninle olucam, hep senin yanında olucam" dedi ona baktım kafamı kaldırdım "evet biliyorum iyi ki varsın kocam!" Dedim gülümseyerek bana sarıldı kolları bedenimi sara sarmıştı "sende öyle güzelim sende!" Dedi kapı çaldı Hazar'a baktım sonra kafamı kapıya çevirdim "gel" dedi Hazar kaşlarını çatarak "içeriye küçük bir çocuk girdi elinde çikolata tabağı vardı yavaş adımlarla bize ilerledi "merhaba" dedim hafif gülümseyerek "merhaba, günaydın" dedi çekinerek Türkçe biliyordu ama bozuk bir Türkçe'si vardı bize çikolata tabağını uzattı Hazar'a baktım gözlerini kırptı kafamı çocuğa çevirdim, "sen kimsin, adın ne bakalım" dedim gülümseyerek eğilip bir tane çikolata aldım çocuk gülümseyip "ben Alex annem Jennifer" dedi Jennifer'ın çocuğuydu çok tatlı bir Türkçe'si vardı aynı kendisi gibi "günaydın" dedi kapıdan gelen bir ses bu Jennifer'dı "sanada günaydın" dedim gülümseyerek "hadi aşağıya gelin onları aşağı indir bi tanem" dedi elinde bir sepet vardı çocuk bana baktı elini uzattı "hadi güzelim inelim" dedi Hazar çocuğun elinden tutum beni arkasından yavaş adımlarla sürüklüyordu "aşağısı baya kalabalıktı hazırlık yapılıyordu ama neyin hazırlığı yapılıyordu.?

Geniş olan merdivenlerden indik aşağı, Hazar arkamdaydı çocuk elimi bırakıp bahçeyi gösterdi kaşlarımı çattıp bahçeye baktım her kesin elinde bir şeyler vardı sebze yağ şeker çuvallar ve dahası "orda ne yapıyorlar" dedim kafamı çocuğa çevirerek "yemek günü" dedi "neyin yemek günü bu" "insanlara dağıtıcaz birazdan kamyonlar gelicek" dedi "anladım canım" Hazar'a baktım çocuk merdivenlere bakıp "grandmother(anneanne)" diye bağırdı koşarak Hazar elimi tutu annem denilen kadın iniyordu merdivenlerden Alex'i kucağına aldı "uyanmışmı benim çocuğum" dedi gülümseyerek gülünce çıkan gamzeler onlar hala yerinde eskisi gibi bana baktı bir iki adım attı kalbim çok ama çok hızlı atıyordu onunla yüz yüze bile gelmek istemiyordum ama onu gördüğümde içimde bir özlem duygusu çıkıyor.

Mafya bey (18+) (Yeniden Yazılıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin