04. Sırlar

6.7K 578 348
                                    

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


Eve geldiğimizden belli içimde biriken kötü his ile savaşıyordum. Aniden çöken karamsarlığı diğerlerine belli etmeden kendime kahve yapmaya karar verdim. Belki biraz da olsa beni rahatlatırdı. Mutfağa doğru ilerlerken Lunanın odasından gelen ses ile durdum. Luna biri ile konuşuyordu. Hafif aralık olan kapıdan baktığımda bugün aldığımız ilginç bebeği elinde tuttuğunu gördüm. Biraz daha kapıya doğru yaklaştığımda artık neler dediğini duyabiliyordum.

" Merak etme ona senin olduğunu söylemem." Kime neyi söylemicekti?
Söylediği şeyin hemen ardından bebeği kulağına yaklaştırdı sanki o bebek ona gerçekten birşey söylüyormuş gibi kıkırdamıştı. Kendince oyun oynuyordur  diye düşünürken birden bana seslenmesi ile kapıyı tam açıp odaya girdim. Beni nasıl gördüğüne şaşırmıştım arkası bana dönüktü ve benden ses de çıkmamıştı.

"Efendim Luna "

" Neden bizi dinlemek yerine yanımıza gelmiyorsun ablacım." dediğinde biraz daha şaşırmıştım.

"Bunu nereden çıkardın Luna sizi dinlemiyordum."

" Ama Jasper bana senin kapıda durduğunu söyledi "
İşte buna gülerdim o sadece bir oyuncaktı.

" O bir oyuncak Luna seninle konuşamaz." Dediğim şeye Luna pek takmamış gibi görünüyordu. Son kez ona ve elindeki bebeğe bakarak odadan çıktım.

Elimdeki boş fincanı masaya bıraktığımda açık olan saçlarımı topladım. Olmuyordu, içimi saran korku gitmiyordu. Ellerimle iki yandan kafamı tutup bugün yaşadıklarımı gözden geçirdim. Benim için güzel bir gün olmamıştı ama o lanet fuarda yaşadıklarımdan neden bu kadar etkilenmiştim ki. Tüm olanlar yetmiyormuş gibi oradaki en ürkütücü bebeği almıştık.

Bir dakika? Garip bir bebek almıştık ve ben onu incelemeden Lunaya vermiştim. Hemen ayağa kalkarak bugün ikinci kez Lunanın odasına gittim. Odada Luna yoktu. Etrafa göz gezdirdiğimde bebeğin yatağın üzerinde olduğunu gördüm. Yaklaşarak elime aldığımda, aldığım koku ile duraksadım. Sanırım bebekten geliyordu, biraz daha kendime yaklaştırdığımda koku yoğunlaşmıştı. Bu bebek neden bu kadar güzel kokuyordu?

" Senin gibi ürkütücü bir bebeğin bu kadar güzel kokması şaşırtıcı doğrusu."

Daha fazla ayakta dikilmeyerek yatağa oturdum. Bebeği alırken bir kutusu yoktu. Etrafını incelediğimde adının yazdığı etiketin hâlâ orada olduğunu gördüm. Arkasını çeviridiğimde yazan site ile odama doğru koştum, bilgisayarımı alıp tekrardan Lunanın odasına geldim.
Arattığım sitede karşıma tanımadığım bir dilde yazılar ve semboller çıkmıştı. Neydi bunlar böyle?

Önüme çıkan ilk siteye tıkladığımda bu bir haber sitesiydi. Haberde yazılanlar anlamdığım o dile aitti . Görsellerden gördüğüm kadarıyla bir fabrika ve onu mühürleyen adamlar vardı. Yavaş yavaş görseller arası geçiş yaparken onu gördüm. Bu bizim aldığımız bebeğe çok benziyordu. Son olarak haberin tarihine baktığımda fabrikanın kapatımı 70'li yıllara dayanıyordu. Aradan geçen elli yılın ardından bu bebek nasıl böyle kalabilmişti? Bebeği iki elimle tutup yüzümün hizasında havaya kaldırdım.

" Çakma mısın sen,doğru söyle"
Tabii ki ortada bir cevap yoktu.

" Şapsal bebek ne var yani konuşsan"

Dediğim şeyle biraz duraksadım. Bu bebeğin konuşması oldukça korkutucu olurdu. Aptal Karen diyerek bilgisayarımı kapattım. Tekrar odama döndüğümde sanırım uykum vardı. Saat o kadar geç olmasa da yatağa girerek gözlerimi yumdum.

Uyandığımda etraf çok sessizdi. Bana haber vermeden biryere mi gitmişlerdi? Etrafta koşturan Luna yoktu, mutfağa gittiğimde oranında boş olduğunu gördüm. Nerede bunlar diye düşünürken koltuktaki karartı ile oraya doğru döndüm. Bebek oradaydı. Ona bakmadan etrafta telefonumu aramaya başladım. Normalde belirli yerlere koyduğum telefonum yoktu. Birden telefonun çalması ile koltuğa doğru döndüm. Üzerinde telefonum yoktu ama ses oradan geliyordu. Kenarları da kontrol ettiğimde hâlâ bulamamıştım. Sesin devam etmesi ile tedirgin olmuştum. Ben mi yanlış duyuyordum yoksa? O sırada aklıma gelen şey ile bebeğe baktım.

Düşümdüğüm şeyin olmaması için dua ederek kulağımı telefona yaklaştırdım, ses tamda kalbinin olduğu yerden geliyordu.
Benim telefonum bu bebeğin içindeydi!?

" Luna eğer bana şaka yapıyorsan şuan hiç sırası değil " dediğimde ses yoktu. Arama sona ereceği sırada birden telefon açıldı. Bir konuşma fln beklerken ortada birşey yoktu. Etraftaki sessizlik devam ederken aniden gelen gülme sesi ile elimdeki bebeği korkuyla yere fırlattım. Normal bir insanın olmayacak derecede korkunç bir gülme sesiydi bu. Gelen ses git gide yükseliyordu. Kulaklarımı kapattığımda ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

" YETER ARTIK SUS" gözlerimde biriken yaşlar ile bağırmam fayda etmiyordu. Ellerim korkudan titriyor, bacaklarım ise yere yapışmış vaziyette beni yarı yolda bırakıyordu. O an zihnimi yavaş yavaş uyuşturan ses aniden kesildi. Bilincimi kaybetmeden önce gördüğüm son şey bir çift siyah gözdü.

JASPERWhere stories live. Discover now