🎭 2 SAVAŞIN YARISI

17.1K 1.8K 857
                                    


Hayatınız boyunca hep sevgiyle kalın, saygıyla kalın, aşkla kalın ve de kitabımı okumaya devam ederek kalın.

Keyifli okumalar dilerim.

(🎭)

Bölüm Sözü

Ruhunda sızı olan her insan gibiyim. Biraz yaralı ve fazlasıyla acınası. Lakin bu tür insanlar, acıdığı kadar acıtmalı.

 Lakin bu tür insanlar, acıdığı kadar acıtmalı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

H. G.

(🎭)

Son iki saat. İki saat sonra orada olmamız gerekiyordu. İki saat sonra içeride olacak olanları yönetmem, olmasını istemediklerimi yok etmem gerekiyordu. Ekip beni bekliyordu. Benim ekibim aşağıda beni bekliyordu. Peki ben neyi bekliyordum? İki tane aptal adamı. Doğu ve Batı'yı.

On günlük süren hazırlığın sonucunda TİM-4 ve VELİAHTLAR olarak Güney Kore'nin güneydoğu kıyılarında yer alan Busan'a gelmiştik. Velihatlar ile aynı yerde kalmak istemediğimiz için, karşılıklı olan villalarda ayrı ayrı bu geceki baronlar buluşmasına hazırlık yapıyorduk. Veliahtlar gece boyunca sadece izleyici olmak için vardı. Onlara kendimin ve ekibimin yeterince iyi olduğunu ispatlar ve görevi sorunsuz şekilde tamamlarsam, onların gece boyunca tutacağı raporlar; büyük patronlara yani Ulu'lara iletilecekti. Bu da benim artık veliaht olduğum anlamına geliyordu. Buraya kadar her şey sorunsuz ilerlemişti. Tabii eğer o iki aptala: yüzlerini görmek istemediğimi defalarca kez söylediğim hâlde inatla benimle görüşmek istedikleri için, beş dakika gibi kısa vadeli süre tanımamış olsaydım.

Onlara verdiğim beş dakika, yarım saat iki dakikaya dönmüştü. Önüme bilgisayar koymuşlardı. Ekranda bensiz geçen her günlerini kayda aldıkları video günlükler vardı. Her günleri ekran başında beni aramakla geçen, pişmanlıktan ölmüş iki üvey evlattı onlar Hera için. Benim içinse durum farklıydı. İki sarı çocuk da dâhil olmak üzere Dünya üstünde bana ait kimse yoktu. Önemsediğim kimse yoktu. Sevdiğim kimse yoktu. Acıyacağım kimse olmadığı gibi acımayacağım kimsede yoktu. Ben beni bilirdim. Ben beni severdim. Gerisi önemsizdi. Gerisi intikamdı. İntikam onlardan önemliydi.

Derince aldığım nefesi tekrar bırakmıştım. Ara ara kameraya bakıp, beni nasıl özlediklerini söyleyip, dolu dolu gözleriyle bana bakıyorlardı. O gün, günlerinin nasıl geçtiği sanki çok umrumda olacakmış gibi bir de onu anlatıyorlardı. Oyunculukta üstlerine yoktu.

Eskiden olsa, onların tek gözyaşları için kıyametleri koparacak bir Hera vardı. Bugün o yoktu. Onların ağladığını görmek beni etkilemiyordu. Aksine ağlayan insanlar zayıf insanlardı. Herkes ağlardı. Bununla sorunum yoktu. Fakat ağladığınız an sizin en zayıf olduğunuz andı. İşte o anda kıytı köşede kendi zavallılığınızı kendiniz çözmeliydiniz. Biri veya birilerinin gözünün içine baka baka ağlamak kadar aciz, bir başka durum olduğunu sanmıyordum.

KÜLDEN ELBİSEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin