39

44.9K 2.3K 970
                                    

Hoşgeldinizzz ><

Öncelikle şunu söyleyeyim ki zor birkaç gün geçiriyorum...

Kardeşlerim, ödevler ev halkı falan derken çok yoruluyorum...

Ve anca şimdi bölüm atıyorum.

Anlayışla karşılamanız'ı istiyorum.

Sizi sevdiğimi unutmayınn 💋                    
Devamsss

Niğdecimmm💅🏻

Vee Kabemmm🐢
:Arkadaşımın adıı :)

Sizin için bee queenlerrrr🤟🏽💋

~
Herşey biraz tuhaftı.Arisle belki saatlerce, dakikalarca konuşabilecekken şimdi sadece hep oturduğum koltuğa oturmuş dizime yatan Barut'un başını sessiz sakin okşuyordum.Barut'un sarı, güzel, bakımlı tüyleri elimde dolanırken verdiği yumuşaklık hissi uykumu getiriyordu.

Aris beni karşısında gördüğüne sanki hiç şaşırmamıştı.Hatta yüzündeki tebessümü hatırlayınca sevindiğini bile anlamıştım.Ne kadar konuşmama kararına buraya gelerek son verdiğini düşünsemde, Aris ben geldim geleli mutfaktaydı ve artık bu bekleyişinin bana inat olduğunu düşünmeye başlamıştım.

Ben tam artık bu kadar yeter kaçamazsın düşüncelerine girmiştim ki Aris bir elinde kupa bir elinde cam çay bardağıyla içeri girdi.Barut Arisi fark eder etmez yaslandığı bacağımdan kalkıp Aris'e doğru koştu.Onu görmemle koltuğun başına yasladığım kafamı kaldırarak kısık gözlerle onu süzdüm.Üzerine giydiği soluk mavi tonlarında bir t-shirt ve altına geçirdiği eşofman yine onu çok iyi göstermişti.Ben onu öylece süzerken Aris yüzündeki yarım gülümsemeyle elindeki kupayı bana uzattı.Beyaz porselen kupayı elime alırken birbirine değen ellerimiz parmaklarına kadar uzanan damarlarını hissetmemi sağladı.

Benim bedenim yine kendini stres moduna almıştı ve Aris sanki şu anki durumumu anlamış gibi yüzündeki sırıtışı büyütmüştü.Ben gözlerimi Aristen kaçırarak elimdeki kupayı bir yudum almak için dudaklarıma götürdüm.Kupanın içinde çay olduğunu zannetmiştim ama ağzıma gelen acı ve lezzetli filtre kahve tadı beni ayrıca mutlu etmişti.Çayı pek sevmezdim.

Aris de karşımdaki koltuğa oturmuştu.Ben ne kadar ona odaklanmamaya çalışsamda onun büyük bir sırıtışla beni izlediğinin farkındaydım.Allahım bir de ciddi ciddi keyif alıyordu bu durumdan!

Aris'in yüzümdeki bakışları yoğunlaşırken ve inadıma konuşmayı redderken artık bu sessizliğe dayanamayıl oflayarak ona dönüm.

"Aris niye öyle bakıyorsun ya?" Sitemkâr çıkan sesime karşı Aris'in ağzından küçük bir kahkaha firar etti.Benim kaşlarım onun bu hareketiyle çatılmıştı.

"Aris bak askersin falan ama kusura bakma da mal mısın neye gülüyorsun?" Aris zorlukla dindirebildiği gülüşünün ardından bana bakarak konuştu.

"Yüzündeki kızarıklıklar ve gözlerini kaçırma çabalarını görsen sen de gülerdin Dilay."Kupayı tutmayan elim sol yanağımı buldu.Aris benim tepkilerime gereksiz bir şekilde fazla fazla gülüyordu.Artık kaşlarım ciddi anlamda çatılırken Aris'e doğru dönüp konuştum

"Ya Aris Allahını seviyorsan gülmeyi kes.Zaten istenmeyen ot gibi hissediyorum kendimi sen de gülme." Çemkirmeme karşı Aris'in kaşları yavaşca çatıldı.

"Sen asla istenmeyen biri değilsin Dilay.Saçma sapan düşüncelere girme." Gözlerim yavaşca Aris'in gözlerini bulurken bana ne kadar ciddi baktığını görmüştüm.Boğazıma yumru yerleşirken kısık bir sesle konuştum.

Asker Falan İşte /texting/ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin