20. Yıkım ( I. Kitap finali. )

294K 10.5K 26.1K
                                    

MEDYA: NEHİR

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

MEDYA: NEHİR

Bu bölüm birinci kitabın finalidir, yani kısa bir süre ara verdikten sonra ikinci kitaba 21. Bölüme devam edeceğiz. ( En fazla iki hafta )

Bölümü okurken lütfen satır arası yorumları boş bırakmayın. Bütün yorumlarınızı okuyacağım ve kalpleyeceğim.

Ve lütfen bölümü okurken papatya çayı içiniz!

Bölümü tam olarak düzenlemedim, kusur varsa affola sizinle birlikte okurken düzelteceğim.

Sizi seviyorum. 💘

''Melekler de düşer, onlara kızmayın.''

Bölüme başlamadan önce, küçük bir kalp bırakır mısınız? :*)

Birini öldürmek istiyorsanız eğer onu gözlerinizle öldürebileceğinizi biliyor muydunuz?

İnsanı öldürmek için keskin bir bakış, jilete vurulmuş dil; sonu gelmeyen dikenli ellere ihtiyacımız vardı. O dikenli eller boğazınıza da sarılabilir ya da sizin boğazınıza sarılan elleri de sıkabilirdi. Bu sizin elinizdeydi.

Gürsel.

Benim için önceleri bir amcaydı. Babamın kardeşi, annemin dostu, ablamın amcası...Bana çikolata alırdı. Bir parkın ortasında kahkaha attığımda, çikolataları yedirir ardından en sevdiğim toplardan bir oda yapardı. Onu babama benzetirdim. Bana iyi davrandığı için çoğu zaman dizlerinde uyuya kalırdım.

Bir zaman sonra dizlerinde dikenler gördüm. Hepsi boğazıma batmıştı. Gürsel'in dizlerinde olan dikenler tarafından esir edildim. Hayatım parçalandı, ruhum kayboldu. Saç uçlarım telaşa kapıldı.

Gürsel Yalçın dikenli elleriyle boğazıma sarılan ilk insan olmuştu.

Eylül.

Anne diye ağladığım geceler; ışığı kapatıp annemle ilgili kötü anıları anlattığı bir gece; ilaçlarla uyutulup sabah hiçbir şey olmamış gibi davrandırılarak uyandırılmıştım. O gece hayatımda birçok şey değişti. Beyaz duvarlarım gri, kalabalığım sessizlik, ruhum sanrılı, kalbim boşluk, ellerim titrer olmuştu.

O gece ışık yoktu.

O gece dumanlı bir gökyüzünde hayallerimi asmıştım. Bir daha uyanamadım. Bir daha nefes alamadım. Ben bir daha yaşamadım. Yaşamım ellerimden alındı. Kalbimdeki her şeyi aldılar. İnsanlığımı öldürdüler.

Şimdi bir cenazenin ortasındaydık. Üzerimde pembe çiçekli bir elbise vardı. Eldivenlerim, onların siyah eldivenlerine nazaran beyazdı. Gözlük takmamıştım. Kırmızı bir ruj, beyaz göz kalemi ve kırmızı allık...Makyajım kadınsı bir duruş sergilerken ben herkesin siyah giydiği cenazede pembe elbisemle gülümsüyordum.

KALBE SAPLANAN OKWhere stories live. Discover now